Çağlar Ertuğrul, 5 Kasım 1987 tarihinde İzmir’de doğmuştur. Türk dizi, sinema ve tiyatro oyuncusu.
Adı: Çağlar Ertuğrul
Doğum Tarihi: 5 Kasım 1987
Doğum Yeri: İzmir
Boyu: 1.88 m.
Kilosu: 81 kilo
Burcu: Akrep
Göz Rengi: Mavi
Saç Rengi: Açık kahverengi
Kardeşleri: Pınar Ertuğrul
Instagram: https://www.instagram.com/caglarertugrul/
Evcil Hayvanları: Kedisi var.
Ailesi: Annesi ortodontist, devletten emekli, babası NATO’dan emekli ama Ege Üniversitesi’nde Amerikan filolojisi okuyor. Bir kız kardeşi var. “Ailem beni özgür ama belli bir disiplini hissettirerek, hayatın gerçeklerini öğreterek eğitti. Bu işe girerken de hiç para pul derdim olmadı. Yurtta kaldığım dönemlerde de hiç zorlanmadım. Başka çocuklar yatağını toplayamaz, yumurta kıramazken ben her şeyi yapıyordum. Çok şükür çok sıcakkanlı, birbirine bağlı bir ailem var. Tabii ki her aile gibi bizim de inişlerimiz çıkışlarımız oldu ama hep kenetlenmeyi bildik. Onların desteği paha biçilemez.”
Çocukluk yılları: Yaramaz bir çocuktu. En sevdiği oyuncağı legolarıydı. “Plan yapardım gizli gizli, insanları bu zamanın deyimiyle trollerdim. Eğlenmeyi seviyordum. Hep dışarıdaydım, parklardan eve dönmezdim. Eve geldiğimde de legolarımla oynardım. Bazen sabahtan akşama kadar oynadığım olurdu. Hâlâ takip ederim lego dünyasını. Sürekli legolarla oynamaktan olsa gerek bilim ve beceri gerektiren meslekleri kendime uygun görürdüm. Özel bir idealim yoktu ama biraz ailemin de gazıyla makine mühendisliği okudum. İyi ki okuyup mezun olmuşum. Şimdilerde hayalim fizik okumak, gerçi çok zor artık bir daha o düzene girmek. O yüzden şimdilik bilim ve fizik dünyasını sadece dışarıdan takip ediyorum.”
Eğitim hayatı: Eğitimini Koç Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü’nde tamamladı. Akademi 35 Buçuk ve 3 M.O.T.A özel oyunculuk okullarında oyunculuk eğitimi de aldı.
Hayatının dönüm noktası: Ofis hayatının kendisine göre olmadığını düşündüğü bir anda Mahsun Kırmızıgül ile tanışması hayatının akışını değitirdi. “Makine mühendisliği okuyanlar genellikle kurumsal bir yapıya dahil oluyorlar sonradan ve ofis hayatı bana uygun değildi. Sinemaya ilgimi fark ettim o dönem, üniversitenin tiyatro koluna girdim. Bu arada anladım ki filmleri öylesine izlemiyor, yönetmen ne yapmış, kamerayı nereye koymuş, oyuncu nasıl oynamış gibi detaylara da bakıyorum. 08.00-18.00 çalışmam derken şimdi 05.00-23.00 çalışıyorum, o da ayrı bir çelişki tabii! Sette bu kadar eğlenmesem yapılacak iş değil. ‘Leş’ adlı tiyatro oyununda oynarken ‘Artık bu işleri bırakacağım, hayatımı idame ettiremiyorum’ demeye başladım. Babamlar da iş bul diye tutturdu. Tam o dönemde Alper Çağlar ile tanıştım. Nisan ortası gibi “Dağ” filminin çekimine başladık. Sonra ajansımdan telefon geldi “Mahsun Bey” sizinle görüşecek diye. Beni ajansın kataloğundan görmüşler. Beklentimin üstünde bir mütevazılıkla karşıladı beni. İyi ki tanımışım. İlk dört bölümü kendisi çekti, her işini tutku ile yaptığını gördüm. Benim için güzel bir örnek… Yönetmen olmak istediğimi o da biliyor.”
Oyunculuğa ilk adım: Televizyon macerasına 2012 yılında ‘Benim İçin Üzülme’ dizisiyle başladı.
Hangi proje ile parladı? ‘Fazilet Hanım ve Kızları’ dizisinde canlandırdığı ‘Yiğit’ karakteri ile dikkatleri üzerine çekti.
Kişilik özellikleri: Açık sözlü, şüpheci, mesafeli, kendiyle barışık.
Kişisel gelişim: ABD’de metot oyunculuğu eğitimi aldı. “Maalesef Türk dizileri oyuncuları tembelleştiriyor. Hep cepten yediğimi fark ettim. Zaten yurtdışına çıkma hayalim vardı, bana çok şey kattığını düşünüyorum. İlerisi için yönetmenlik düşünüyorum. Hatta Kıvanç Tatlıtuğ için yazdığım bir senaryom var. Komedi-aksiyon bir iş.”
Düşünce yapısı: Karşıdakine kolay güvenmiyor, hep şüpheci ve mesafeli “Ama ben bunu güvensizlik olarak değerlendirmiyorum. Bu aslında saygıyla alakalı bir durum. Biraz etki tepkiyle alakalı. Hayatın her alanında, bir işe de girsek başta hem kendimize biraz zaman ve alan tanımalıyız bence.”
Mutluluk kaynağı: “Mutluluk anlık bir şey. Bitirmem gereken işi yaparak da mutlu olabilirim, başka hiçbir şey düşünmeden basketbol oynarken de.”
İlk sinema filmi: Alper Çağlar / Dağ
Aşka bakışı: İlk gençlik yılları ile şimdi aşka bakışı farklılaşmış. “Eskiden daha hormonal bir şeydi, şimdi saygı daha öne çıkıyor. Ben her şeyin bir yaşı var diye düşünüyorum. Aşkı da, acısını da yaşadım zamanında. Hepsi bir şey katıyor insana. Belki nasırlaşıyorsunuz biraz, dersler çıkarıyorsunuz. Başlarda obsesif oluyorsunuz ama ilerleyen zamanlarda mantık öne çıkıyor. Birlikteliklerde saygı çerçevesinde her iki tarafın da bir takım şeyleri değiştirmesi gerekebilir. Ama kendinden de çok fazla ödün vermeyerek, tamamen başka bir insana dönüşmeden, kendi özel alanını koruyarak. Çünkü öbür türlü ‘Bunu değiştirdin, şimdi bunu değiştir, şimdi de bunu’ diye gider o ve olay başka bir şeye dönüşür.”
Hayata bakışı: Çok uçlarda bir yaşam tarzı yok ama yine de ‘mahalle baskısından’ zaman zaman etkileniyor. “Gayet açık sözlü bir insanım ama biraz otokontrol gerekiyor bence. Korumamız gereken bir imajımız var ve maalesef herkesi memnun edemiyoruz. ’A’desen“Nedenöyle dedin?” oluyor. Hiç konuşmasan bu kez “Neden konuşmuyorsun?” durumuna dönüyor. Neticede bu hayata bir kez geliyoruz, onu bildiğimiz gibi yaşamalıyız. Benim zaten çok uçlarda bir hayatım yok. Ama ona rağmen o baskıya maruz kalıyorsunuz.”
İş hayatına bakışı: Normalde hayat standartlarımdan ödün vermeyi sevmiyor ancak mesleğinden dolayı bazen buna kendini zorunlu hissediyor. “Tek başıma sinemaya da giderim, metrobüse de binerim. Bunlar gayet normal şeyler. Ancak bazen bu normal şeyleri yapmak güç olabiliyor. Biri izinsiz fotoğrafımı çekip paylaşacak diye tantuniciye gidemiyorum mesela. Komediye daha yatkın olduğumu düşünüyorum. Ancak Türk seyircisinin alışık olduğu mizah tarzından çok İngiliz ve Amerikan ekolleri hoşuma gidiyor. Sinema mı? dizi mi? Derseniz; Her zaman sinema derim. Umarım Türk dizileri de 60-70 dakika civarlarına düşer. Bu hem dizi hem de sinema sektörü için çok faydalı olur.”
Kariyer planı: Hayali yönetmenlik. Kendini henüz komedide kanıtlayamadığı için genelde jön tarzı işler geldiğini düşünüyor ama kendini komediye daha yatkın hissediyor. ‘”Komedi ciddi bir iştir’ lafını inanarak söylemek lazım. Komedi işleri hoşuma gidiyor, umarım daha çok teklif gelir. Hayalim yönetmenlik. Birkaç senaryom var. Guy Ritchie ve Scorsese’nin tarzlarını seviyorum. Onları aynı potada eritebilirim gibi geliyor. Ama daha zamana ihtiyacım var.”
Gelecek Hayali: Mesleği ile ilgili büyük hayalleri var. “Ulaşırım ya da ulaşamam ama bu beni motive ediyor. Bu işi daha global seviyede yapmak, Hollywood’da yapmak isterim. Burada da güzel işler yapıyoruz, seviliyoruz ama neticede sanat yapıyorsanız bunu herkesle paylaşmak gerekiyor. Biraz da temsil etmekle alakalı bir durum. Sadece kendimi değil, yaşadığım yeri, Türkiye’yi, İzmir’i yurt dışında temsil etmek, orada da sevilmek ve sayılmak isterim.”
Kaygıları: Kadın üzerinde ki erkek egosunu çok itici ve rahatsız edici buluyor. “Erkek baskısı bence bir ego sorunu. Erkeklerde biraz maskülenliğini kullanma ve işgüzarlık var ama tümüyle hemcinslerimi de gömmeyeceğim. Çünkü bununla mücadele eden, tersi için uğraşan çok erkek de var. Kadın yöneticilerin bu kadar az olması resmen can sıkıcı. ‘Cam tavan’ dediğimiz bir durum var. Kadın bir yere kadar gelebiliyor ama oradan ileriye geçmesi engelleniyor. Bunun değişmesi gerekiyor.”
Kadında çekicilik kriteri: Kültürlü, duyarlı,, sosyal sorumluluk bilinci yüksek, ayakları yere sağlam basan, zeki kadınları çekici buluyor. “Dünyanın en güzel kadını olabilir ama konuşacak bir şey bulamadıktan sonra değil ömür, 2 dakika bile geçmiyor.”
Doğa ile ilişkisi: Rahatına çok düşkün. Doğayı ve hayvanları çok seviyor. Kedilerle, köpeklerle, kuşlarla, bilgisayar oyunlarıyla mutlu oluyor. “Doğaya bakın, herkes uyku halinde. Bir karıncalar ve arılar hariç sanırım. Memeli hayvanlara, kedilere, köpeklere bakın. Tüm gün onlar gibi takılabilmeyi çok isterdim. Bir martı olsak, şuradan uçup gitsek fena mı olurdu şimdi?”
Hangi filmden etkilendi? ‘La La Land’ filmini defalarca izledi.
TELEVİZYON DİZİLERİ
2019/2020 – Afili Aşk/Kerem Yiğiter
2019- Çok Güzel Hareketler 2. Kuşak / Kerem
2017/2018 – Fazilet Hanım ve Kızları /Yiğit Egemen
2015- Medcezir/ İnanç Pars
2014 – Beyaz Karanfil /Başar
2014- Galip Derviş/ Mert Kıran
2014 – Kurt Seyit ve Şura /Yusuf
2014 – Boynu Bükükler / Ersen
2012 – Benim İçin Üzülme /Sinan
SİNEMA FİLMLERİ
2019- Kızım Gibi Kokuyorsun / İbrahim
2018 – Yanımda Kal /Emir
2018 – Ailecek Şaşkınız /Doktor Onay
2017- Biz Size Döneriz/Akın
2016 –Dağ 2 /Oğuz
2015– Bana Masal Anlatma /Erdil
2014- Panzehir/ Kağan Değdeviren
2012 – Dağ /Oğuz
TİYATRO OYUNLARI
Romeolar ve Julietler
Yobaz
Kaos Teorileri
Leş
ÖDÜLLERİ
2020- 46. Pantene Altın Kelebek Ödülleri /En İyi Romantik Komedi Dizisi Erkek Oyuncu/ Afili Aşk