TelevizyonGazetesi.com / Analiz – Babil dizisinde Egemen karakteri ile izlediğimiz Ozan Güven, Fi dizisindeki Can Manay kadar bu rolüyle de sıklıkla hatırlanacaktır. Dizide her karakterin hayata dair bir duruşu temsil ettiğini görebilirsiniz.
İrfan, sahte bir hayatın pençesindeki başarılı bir erkek iken her şeyini kaybetmeyle yüzleşmiş birisi.
Eda, çevresini yalanları ve hırsıyla mahvetmiş tehlikeli bir kadın, ama hep sahte bir yüzle dolaşıyor.
İlay, zamanında kıymet bilmediklerini arayan, hayallerin peşinden giderken asla hayal edemeyeceği bir konuma düşmüş, hayatın feleğinden geçmiş birisi.
Egemen ise hayatta hayal kurmamış, hiçbir şeyi elde etmek için çaba harcamamış, günün sonunda yatacak yere bile muhtaç olup da kiraladığı lüks araç ile kimlik oluşturan, sahte bir hayatın temsilcisi…
Milyonlarca kişi bu karakterlerden birisinde mutlaka kendisinden bir pay bulacaktır.
Her şeyi yalan üzerine kurmuş, hayatı bir Rus ruleti havasında yaşayan Egemen içimizden birisi olduğunu herkese gösteriyor. Aslında ne büyük bir ders veriyor…
Babil dizisini izleyenler Egemen karakterinde amaçsızlığı da görüyor, doğallığı da görüyor, samimiyeti de görüyor, hayatın içinde kaybolmuş, kendini bulamayan bir adamı da görüyor.
Aslında bu karakterde yaşayan ne çok insan var sokaklarda farkında mısınız? Ozan Güven’in müthiş performansı ile taçlandırdığı Egemen, her şeye rağmen bir şeyi kaybetmemiş.
İnsanlığını… Aslında kendisinin olan ama Eda’nın yalanları ile İrfan’a yamadığı Deniz’in gerçek babası Egemen…
Roller değiştiğinde, yani Deniz’in gerçek babasının Egemen olduğu ortaya çıktığında, kendi çocuğunun yaşaması için ne büyük mücadele verdiğine geriye dönüp bakacak ve kendisi ile gurur duyacak…
Egemen içimizden biri… Bomboş gibi duran bir adam ama arkadaşının oğlu olarak bildiği Deniz’i kurtarmak adına ölümü dahi göze alabilecek sahici yönleri var…
Sahtekarlığı olabilir, yalancılığı olabilir ama içindeki vicdanını da kaybetmemiş birisi Egemen… Ozan Güven de bu karakterde yine harikalar yaratıyor.