Ana sayfa Dizi Haberleri Çukur dizisinde Celasun, Akşın ve Karaca arasındaki aşk üçgenine oyuncular ne diyor?

Çukur dizisinde Celasun, Akşın ve Karaca arasındaki aşk üçgenine oyuncular ne diyor?

tarafından ker_def

Çukur dizisinde Celasun, Akşın ve Karaca arasındaki aşk üçgenine oyuncular ne diyor? 7

ECE YAŞAR

‘İNSANLAR BENDEN NEFRET EDİYOR’

Projede sizi en çok ne heyecanlandırdı?

Heyecanlandıran karakterlerin çok katmanlı olmasıydı.

Genç yaşta insanları ekrana kilitleyen bir dizide oynamak nasıl bir his?

Çok garip, alışamayacağım.

Sevgi görmemiş bir kız Karaca. Onu bir de sizin gözünüzden tanıyalım…

Herkesin bir boşluğu var. Karaca’nınki sevgisizlik. Hepimizin yaşam amacının sevgi olduğu bir dünyada büyük bir eksiklik bu. Haliyle hırçınlaşıyor. Aslında çok naif.

Karaca ile ortak özelliğiniz?

Belki hırs ama benimki daha tatlı. Kendimi kendimle mukayese ediyorum.

Karaca’ya nasıl hazırlandınız?

Kendi içimde hepimizde olan iyi ve kötü duyguları keşfetmeye çalıştım. “Kötüyse neden kötü?” sorusunu sordum. Gökhan Ağabey de çok güzel yazmış. Senaryoyu okuduğumda kafamda direkt bir şey canlanır, ondan sonra evrilir ve güzelleşir.

Karaca’nın içinde kaldığı aşk üçgeninde Ece olsa ne yapardı?

Tepkisiz kalır, Karaca’nın yerinde olsam döner giderdim.

Eleştirilerine kulak verdiğiniz birileri var mı?

Fikirlerine değer verdiğim arkadaşlarım, hocalarım, ailem var. Kendimi izlerken zorlanıyorum.

Tek başınıza mı izleyorsunuz Çukur’u?

Nasıl denk geliyorsa öyle oluyor ama muhabbete dahil olmuyorum. Kilitleniyorum.

Kendinizi beğenir misiniz?

Hayır. “Ne yapmışım?” diye izliyorum.

Günlük hayatınızda tepkiler nasıl?

Çok kötü, nefret ediyorlar benden.

Set nasıl geçiyor?

Çok güzel bir set. İlk setim. Çok uzun saatler bekliyoruz. Bir sahne çekiliyor 5-6 saat ama kamera arkasında ekip çok tatlı. Hiç sıkıntı yaşamadık, umarım da böyle gidecek.

Bir gününüz nasıl geçer?

Günde yarım saati kendime ayırıyorum. Kitap okuyorum, yoga yapıyorum, yürüyüşe çıkıyorum. Kendimi dinleme rutinim var.

Bir güzellik sırrınız var mı?

İnsan ne düşünüyorsa öyle bakıyor, ne alıyorsa vücudunda onu görüyor. Nefes alışınız bile nasıl bir insan olduğunuzun göstergesi. Ben kendimi, vücudumu açmaya çalışıyorum. Bale yaptım küçükken. Tiyatroya başladım ve fiziken kendimi ihmal ettiğimi fark ettim. Ama tekrar başlıyorum vücudumu dinç tutabilmek adına. Kamera karşısında olmak bunu gerektiriyor.

Sevdiğiniz şehir ve yemek?

Ankara’yı çok severim. Orada doğdum, büyüdüm. En sevdiğim yemek balık.

Ruh haliniz sete yansıyor mu?

Büyük bir travma yaşamadım ama moralim bozuksa da bu bir iş, o da özel hayatım.

Yıllar sonra ‘Çukur’u nasıl hatırlayacaksınız?

Benim için bir ilk çünkü kötünün içinde iyiyi bulmaya çalışıyorum.

Röportaj: Sema Ereren

HT Pazar