Hayatım baştan aşağıya sansür
İnsanların doğup büyüdükleri şehir, kişiliğine yansır derler. İzmirli olmak size nasıl yansıdı?
– İzmir; cesur, rahat, sıcak, iletişime açık bir şehir… Bunlar da bana yansıyan yanları.
Cesur şehirde nasıl bir ailede büyüdünüz?
– Şenlikli. Annem ve teyzelerimle yani kadınlarla dolu bir evde büyüdüm. Tek çocuğum. Anne-babam ben çok küçükken ayrıldı. Ben annemle kaldım. O da bir daha evlenmedi. Bu yüzden hayatımda baba faktörü hiç olmadı. Annem beni erken yaşta doğurmuş. Birlikte büyüdük diyebilirim.
Mersin Üniversitesi’nde opera okudunuz. Müzik ve oyunculuk bu hikâyenin neresine denk düşüyor?
– Evde bateri, elektro gitar vardı. Aynı zamanda Çerkesim, dans ve şarkılar geleneklerimizde var. Önüme ilk defa bir müzik aleti konduğunda bilindik bir şarkıyı çalıvermemle müzik kulağım olduğunu anladılar. Sonra opera eğitimi aldım ve mezun oldum.
Neden operaya devam etmediniz?
– Operanın yapılamaz olması ve okulların insanı yaratıcılığa itmesi gerekirken katı kuralların uygulanması beni soğuttu. Bu yüzden iki yıl kadar boş kaldım. Oyunculuksa küçüklükten beri sevdiğim bir meslekti. Akşamları annem eve geldiğinde kapıyı her defasında başka bir karakter olarak açıyordum. Tiyatroyu denemem gerektiğini de bana o söyledi.