Ana sayfa Oyuncu Biyografileri Hazar Motan Kimdir? Nereli – Boyu – Yaşı – Dizileri – Ailesi

Hazar Motan Kimdir? Nereli – Boyu – Yaşı – Dizileri – Ailesi

tarafından ker_def

Hazar Motan, 13 Aralık 1990 tarihinde Ankara’da doğmuştur. Türk dizi ve sinema oyuncusu.

Adı: Hazar Motan
Doğum Tarihi: 13 Aralık 1990
Doğum Yeri: Ankara
Boyu: 1.72 m.
Kilosu: 55 kilo
Burcu: Yay
Göz Rengi: Mavi
Annesi: Fide Motan
Instagram: https://www.instagram.com/hazmot/
Evcil Hayvanları: Köpeği var.

Ailesi:  Ankara’da doğdu büyüdü. Annesi yönetmen. “Annem kararım ne olursa olsun her zaman arkamdaydı. Tabii ki tavsiyeler ve uyarılarda bulundu. Bu tavsiyeler sayesinde işime başlarken ve yaparken de çok yabancılaşmadım. Hazırlıklı bir başlangıç olmuştu benim için. Geri dönüp baktığımda annemin rehberliğinin kariyerimde bana olumlu yansıdığını ve hala da yansımakta olduğunu söyleyebilirim.  Bence güzel bir çocukluk geçirdim… Tam bir mahalle çocuğuydum. Yara bere içinde gezerdim. Bisiklet, kaykay, saklambaç… Sürekli bir macera peşindeydik. Dolu dolu geçti yani. Yaramazdım da.”

Çocukluk yılları: Çocukluğundan beri televizyon dünyasına hayrandı. “Günde dört tane, bazen daha fazla film izlediğim olurdu. Çok küçük yaştan itibaren annem sayesinde çok kez set ortamında bulundum. Her gittiğimde oyuncuları gözlemler, hayranlıkla izlerdim. Sanırım ilk kıvılcım o zamanlar başladı. Üniversite bittikten sonra oyunculuk eğitimi almaya başladım ve bana terapi gibi gelmeye başladı. İnanılmaz keyif alıyordum, beni çeken birçok şey vardı aslında; başka bir duyguyu yaşamak, hissetmek, o olmak, empati kurmak, öğrenmek çok güzel geliyordu. Hala da öyle hissediyorum.”

Eğitim hayatı: Bilkent Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi İletişim Tasarımı Bölümü’nde okudu.

Hayatının dönüm noktası: Üniversite eğitiminden sonra aldığı oyunculuk eğitimleri hayatının akışını değiştirdi. “Annem yönetmendi ve setlere gittiğimde ‘Ben de oynamak istiyorum, beni de oynatın’ dediğimi hatırlıyorum. Sahneleri hayranlıkla izlerdim. Her gün sete giderdim. Normalde biz Ankara’da yaşıyoruz. Annem işi olduğu zamanlar İstanbul’a geliyordu. Ben de annemle beraber sıkılmadan, hiçbir şey yapmadan sadece izleyerek sette vakit geçiriyordum. O zamandan beri istiyordum oyuncu olmayı. Üniversiteye girdikten sonra kararsız bir dönemden geçtim. Kesin olarak ne yapacağımı bilemedim. Bazen montaj mı yapsam diyordum bazen de kamera arkası istiyordum. Üniversite bittikten sonra Ankara’da bir oyunculuk atölyesine yazıldım. Şansımı denemek istedim. Hocalarımın da görüşünü alarak yeteneğimin olup olmadığını ya da devam edip edemeyeceğimi görmek istedim. İlk günümde de hocalarıma ‘Benim hayalim oyuncu olmak ama yeteneğim olup olmadığını sizden öğrenmek istiyorum’ demiştim. Çünkü boşu boşuna zaman kaybetmek istemiyordum. Sonrasında kesin olarak başladık.”

Oyunculuğa ilk adım: 1997 yılında, yönetmenliğini annesinin yaptığı ‘Yanlış Saksının Çiçeği’ filminde çocuk oyuncu olarak rol aldı.

Hangi proje ile parladı? ‘Kırgın Çiçekler’ dizisinde canlandırdığı ‘Cemre’ karakteri ile dikkatleri üzerine çekti.

Kişisel gelişim: Oyunculuğunu geliştirmek adına uyguladığı bir çok yöntem var. “Aslında hala öğrenmekteyim. Kendimi geliştirmek için, bol bol kitap okuyor, dizi ve film izliyor, oyunlara gidiyor ve eğitim alıyorum. Bir filmde performansını beğendiğim bir oyuncu varsa onunla ilgili her haberi röportajı okur, araştırırım. Nasıl yapmış, nasıl çalışmış bilgi edinirim. Oynadığı başka filmleri izlerim karakteri nasıl yarattığına, nasıl bir form bulduğuna her şeyine dikkat ederim.”

Sosyal: Sosyal bir insan değil iş dışında ki zamanlarını evde geçirmeyi seviyor. “Bilgisayarım, filmler ve kitaplarım vazgeçilmezimdir. İstanbul’un tarihi yerlerini gezmeyi de severim. Eminönü’nü seviyorum. Oradaki müzeler ve tarihi mekânların atmosferi ilgimi çekiyor. Boş vaktim olunca Eminönü’ne gidiyorum. Kapalıçarşı ve çevresinde kıyafetler ve ilginç şeyler buluyorum. Dünyada ise kuzey ışıklarını görmeyi çok istiyorum .”

Düşünce yapısı: Hayatında ‘asla vazgeçmem’ dediği şeyler; ailesi, köpeği, kitap okuma, çizim yapmak ve film izlemek.

Mutluluk kaynağı: Hayranlarının ilgisinden mutluluk duyuyor.  “Seni hiç tanımamasına rağmen seven ve destekleyen bir kitlenin olmasını görmek, o sevgiyi tatmak, yaşamak, onların iyi enerjilerini hissetmek ve onlara sevgiyle karşılık vermek tanınan biri olmanın en güzel ve değişik yanı olabilir.”

İlk sinema filmi: Fide Motan/ Yanlış Saksının Çiçeği

Hayata bakışı: “Kendimi keşfetmeye, iç sesimi dinlemeye, duymaya çalışmakta olduğum bir süreçteyim ve kendimi olduğum gibi iyisiyle kötüsüyle kabul edip iyileştirmeye çalışıyorum.”

İş hayatına bakışı: Mesleğini çok severek yapıyor. “Oyuncuların yaşamadığı bir olayın içinde bambaşka bir ruh haline bürünebilmesine hayranım. Kendi hayatımda yaşamadığım ve yaşayamayacağım bir hayatın içinde olmak beni çok etkiliyor. ‘Kırgın Çiçekler’ dizisi neredeyse 3,5 yıl sürdü. Sete giderken okula gidiyormuş gibi hissederdim. Oyunculuğum gelişti, set matematiğini öğrendim. Tabi yoğun çalışmanın getirdiği tempo kendine vakit ayıramama sebep oluyordu. Onun dengesini kurmayı öğretti bana. Geneline baktığında hayatıma her anlamda önemli bir tecrübe kattı.”

Kariyer planı: Ona bir şeyler katacak ve öğretecek şeyleri olan karakterleri canlandırmak istiyor. “Düşününce sanırım benim için en önemlisi alt metni güçlü olan karakterler. Gelen bütün senaryoları ön yargısız okumayı tercih ediyorum. Hikaye ve karakter beni heyecanlandırıyor ve merak ettiriyorsa  benim için tamamdır.”

Gelecek Hayali: Daha erkeksi bir karakter canlandırmak istiyor. ‘Ejderha Dövmeli Kız’ filminde Rooney Mara’nın canlandırdığı karakter tam hayalindeki rol. “Öyle erkek gibi bir kadını oynamayı çok isterim. Bana ters bir karakter olması beni etkileyen. Daha güçlü hissettiriyor. Hayatımda hiç öyle biri olmadım. Daha alttan alan, haksızlığa uğradığında bile çok fazla tepki gösteremeyen, sessiz ve içine atan bir insanım. Oyunculuktan sonra ikinci aşkım çizim yapmak olabilir. Bu alanda da kendimi geliştirmeye çalışıyorum, ileride bir resim atölyem olması hayalim de var.”

Hangi filmden etkilendi: En çok etkilendiği film; ‘The Great Beauty’

Kimlere hayranlık duyar: “Aslında çok fazla beğendiğim isim var ama çoğu yabancı isimler. Küçüklüğümden beri hep yabancı film ve dizi seyrettiğim için algım da hep o yönde oluştu. Ancak Türk oyuncu olarak akla ilk gelen isim Haluk Bilginer. Onunla aynı sahneyi paylaşmak bana çok şey katar, ondan çok şey öğrenirdim. Yabancı isimler ise, Tilda Swinton, Juliet Binoche, Bennedict Cumberbacth.”

Evde ne yapar? Evcimen bir insan,  boş zamanlarımda evde vakit geçirmek, çizim yapmak, film izlemek vazgeçilmezleri arasında. “Günlük rutinim; kahvaltımı ederek başlar sonrasında ise çizim masamın basına otururum nerdeyse 5 veya 6 saat sürdüğü zamanlar olur. Ardından güzel bir film, yemek, kitap ve uyku şeklinde devam eder.”

Formunu nasıl koruyor: Çocukluğundan beri spor hayatımın büyük bir parçası. “7 yıl voleybol ve tenis oynadım, 2 yıl boks yaptım şimdilerde ise pilates yapıyorum. Hatta tenis takımına da girecektim ama voleybolu tercih ettim. Ama tenis de içimde kalmadı değil. Annem ve babam tenis oynuyorlardı. Ben de onlarla gide gele oynamaya başladım. Voleybola da ilkokul yıllarında başladım. En yakın arkadaşım oynuyordu. Ben de ona takıldım ve bir şekilde başladım. İki sporu da çok seviyorum çünkü takım halinde ve eşli yapılan sporlar daha çok hoşuma gidiyor. Fitness yaparken zaman zaman sıkılabiliyorum. Hafif ve tatlı rekabet insanı biraz daha cezbedince daha güzel oluyor. Spor yapınca kendimi daha dinç ve sağlıklı hissediyorum, bu yüzden sporla aramın iyi olduğunu söyleyebilirim. Beslenmemde ise çok özen gösterdiğim bir program yok. Az ve sık yemeye çalışırım ve bol su içmeye dikkat ederim. Kahvaltımı yapmadan dışarı kesinlikle çıkmıyorum. Yumurtayı çok seviyorum. Hem tok tutuyor hem de iyi bir besin kaynağı. Her öğün yemek yerim, atlamam ama az tüketirim. Kısıtlamıyorum kendimi ama ölçüyü az tutuyorum. Ama su devamlı aklımda. Sahneye girmeden önce de hemen su isterim. Su içmeden oynamıyorum.”

Hobisi: Hobi olarak resim yapıyor. “Sette beklerken çizim yapıyorum. Bazılarını hediye ediyorum. Çizim yapmayı çok seviyorum. Bunu iş olarak da yapmak istiyorum ilerleyen zamanlarda. Oyuncu seçme zamanlarında çizim büyük kurtarıcım oldu. Bir süre sonra gerçekten vakit ayırmaya başladım ve gelişmeye başladığımı da gördüm. Bence bu işi herkes yapabilir, illa ki çok yetenekli olmanıza gerek yok. Evet yetenek de önemli ama çalışmayla üstesinden gelinebiliyor. Ben üç-dört senedir yapıyorum. İlk başlarda çok iyi değildim ama çok keyif alıyordum. Sergi açmayı da düşünüyorum. Ama dizi işi olunca biraz aksattım. Oyunculuk dışında başka bir şey yapacak olursam bu kesinlikle çizmekle alakalı olur.”

En büyük fobisi: Karanlık

TELEVİZYON DİZİLERİ

2000- Bizim Evin Halleri

2009 – Hesaplaşma

2014- Paşa Gönlüm/ Elvan

2014- Diğer Yarım/ Esin

2015/2018-  Kırgın Çiçekler/ Cemre

2018 – Can Kırıkları/ Hande Tekin

2021- Kanunsuz Topraklar/ Fındık Hatçe

SİNEMA FİLMLERİ

1997- Yanlış Saksının Çiçeği

2004- Damatlık Şapka/ Güllü  (Kısa Film)