– ‘Kapan’ adlı kısa filmde rol aldın. Bu teklifi kabul etmendeki en büyük etken neydi?
Ben her şeyden önce bir oyuncuyum ve kısa filmleri çok değerli buluyorum. İyi bir kısa film çekmenin zorluklarını ve büyüsünü öğrencilik yıllarımdan beri biliyorum. Bu yüzden iyi bir kısa film senaryosu bana ulaştığı zaman büyük heyecan duyuyorum. Senaryonun güçlü olması ve oyuncu olarak kendimi güvenle teslim edebileceğim bir yazar ve yönetmenin varlığı bu teklifi kabul etmeme neden oldu.
– Birlikte rol aldığın Hatice Aslan’ı bize nasıl anlatırsın?
Hatice Aslan çalışma şansı bulduğum en profesyonel ve işine değer veren insanlardan biri.
– ‘Kapan’ filminde canlandırdığın karakterin seni en çok etkileyen tarafı ne oldu?
Ayşe’nin tüm zavallılığı, bahtsızlığı ve umutsuzluğu içinde, hayatın çirkinliğinden kurtulma arzusunda oluşu beni çok etkiledi. O bana güçlü ama büyüyememiş bir kız çocuğunun sinyallerini verdi.
– Filme gerçeklik duygusunu daha fazla katmak adına bir çöp evde altı gün geçirdiğinizi öğrendik. Biraz bundan bahseder misiniz?
Çalışma mekanımız olan Balat’taki o eve ilk gittiğimizde orası tertemizdi. Hatice Hanım’la; “Burada ne güzel yaşanır” demiştik. Ta ki film çekmek için içine girdiğimiz güne kadar. Ev o kadar başarılı bir değişim geçirmişti ki, bir daha adımımızı atmak istemedigimiz bir yer haline dönüştürülmüştü. Farelerin cirit attığı evden güzel bir sanat eseri çıkarmaya çalıştık.
Irmak Ünal, evliliğin temelindeki motivasyonu anlattı!
226
Önceki gönderi