– Bir yandan da tiyatro oyununuz devam ediyor. Yeterince dinlenebiliyor musunuz?
Net olarak cevaplayayım, hayır. Sanırım işkolik olmak üzereyim. Yaptığım iş sebebiyle de adrenalin bağımlısıyım (gülüyor). Tiyatroya hiç ara verememe sebebim bu diye düşünmeye başladım. Allah’tan işimi çok seviyorum. Beni besleyen şey, tempo ve çalışmak.
– Fikret, abisinin karşısında ezilen bir tip. Bu karakterde sizi cezbeden ne oldu?
Abisinin hegamonyasında kalmış biri. Bence dizinin en çatışmalı karakteri. Bir karakter, hayatta yaşadığımız güdülere ne derece haizse, beni o derece cezbeder. Fikret’te de böyle oldu. Ayrıca hikaye geliştikçe, onun da nasıl değiştiğini göreceğiz. Derinliği olan bir karakter, oynamaktan keyif alıyorum. Düz bir çizgide gitmiyor, inişler çıkışlar, gelgitler var ruhunda. Neyi neden yaptığını gördükçe, onu daha iyi anlıyorsun.
– İlerleyen bölümlerde duygusal patlamalar yaşayacak mı?
Kesinlikle.