Televizyongazetesi/Detay – Star TV’de dün akşam 15. bölümü yayınlanan Kuzgun dizisinde, izleyici yine büyük ters köşelerle karşı karşıya kaldı!
Her bölümüyle heyecanı üst noktalara taşıyan ve yeni gelişmelerle şaşkına çeviren dizinin 15. bölüm final sahnesinde ortaya çıkan bir fotoğraf, gerçekleri başka bir yere taşıdı!
Behram, babasının doğduğu eve Kuzgun’u götürdü. Kumru da kendi araştırmaları sonucunda Derviş’in dedesi olduğunu öğrenmişti. Derviş, eve Kumru’yu da çağırmıştı. Kumru, öğrendiği gerçekler karşısında şaşkınken, Kuzgun da babasının doğup büyüdüğü evi gördüğünde değişik duygular yaşadı. İlk kez babaannesinin resmini gördü ve onu Ferman Koroğlu’nun öldürdüğünü söyledi Derviş.
Onları takip eden bir kişi vardı. Kumru’nun dedesini araştırmasını isteyen Dila, amacına ulaşmış ve Kumru’yu takip etmişti. Evin önünde beklerken Derviş, Kumru ve Kuzgun’un evden çıktığını görünce ne olduğunu anlayamadı. Çilingire kapıyı açtıran Dila, bulduğu fotoğraflar sayesinde Derviş’in Behram olduğunu öğrendi ve “Seni benim elimden kimse alamaz” diyerek yemin etti.
Bu arada Kuzgun da başka bir şok yaşamaktaydı. Ferman Koruoğlu’nun evini buldu ve adamlarıyla eve girdi. Herkes gitmişti. Kuzgun evde bulduğu bir fotoğrafla büyük şok yaşadı. Babasının yanındaki bir çocukla fotoğrafını buldu. Fotoğraftaki tarih 2001 yılını gösteriyordu. Oysa Yusuf Cebeci’nin 1999 yılında öldüğü biliniyordu.
Kuzgun, babasının yaşadığını anladı. Onu bulmak için yemin etti.
Sosyal medyada yorum yapan izleyicilerin tahmini, Ferman Koruoğlu’nun aslında Kuzgun’un babası Yusuf Cebeci olduğu.
Bu tahminler tutacak mı bilinmez ama Kuzgun, yeni bölümüyle büyük şaşkınlıklar içinde bıraktı izleyiciyi.
İşte Dila ve Kuzgun’un final sahnesindeki halleri:
Kuzgun 15. Bölüm Özet:
Dila, babası Rıfat’ın ölümüyle büyük bir şoka girer, paramparça olur. Babasıyla vedalaşır ve yasını tutmaya başlar. Dila’nın, Kuzgun’a en çok ihtiyacı olduğu zamanlardır. Ancak Kuzgun, Rıfat’ın ölümündeki sorumluluğundan ötürü, Dila’nın yanında olmak istemesine rağmen kendini geride tutar.
Dila, babasının ölümününe sebep olan pusuyu Kuzgun’un kurmuş olabilme ihtimalinden kaçsa da, Kuzgun’un yokluğu Dila’nın kalbinde her geçen gün daha büyüyen bir yaraya sebep olur. Eksik parçalar birleştiğinde, Dila ve Kuzgun için büyük bir yüzleşmenin yaşanması kaçınılmazdır. Bu yüzleşmede Dila, Kuzgun’dan bir seçim yapmasını isteyecektir. Kuzgun’un kararı Dila’da ağır bir darbe yaratsa da, Kuzgun hala Dila’yı korumaya çalışmaktadır.
Dila ile Kuzgun artık, acıları aşklarının önüne geçmiş iki yaralı insandır. Dila, babasının ölümüne giden yolda, Behram’ın rolünü öğrendiğinde, artık hayatında yeni bir sayfa açılır. Derviş ise, Rıfat’ın ölümü yüzünden Kuzgun’un Dila’ya olan hislerine bir kez yenilmesine engel olmak için harekete geçer. Kuzgun’a Dila’nın ihanetlerini yeniden hatırlatmak için çok keskin bir yöntem kullanır.
Meryem de Rıfat’ı Kuzgun’un öldürmüş olabileceğinden şüphe etmektedir. Meryem, Kuzgun’un içindeki karanlıkla ilk kez yüzleşecekir. Babasının ölümünün ve kendisine yaşattıklarının hesabını sormak için Behram Adıvar’ı bulmaya kararlı olan Dila, Terzi Derviş’e gider ve onun üzerinden Behram’a meydan okur. Selçuk, gözaltındaki Ali’ye, Ferman Koruoğlu’nun, onu dışarı çıkarabilecek bir teklifi olduğunu söyler.
Öte yandan Dila, sevkiyat gecesi yaşananlarının izini sürdüğünde, kendisini ihbar edenin Kumru olduğunu çözer ve karşısına çıkar. Dila, Kumru’nun aklına kimsenin tahmin edemeyeceği bir kurt düşürür. Kumru, içini kemiren şüphelerin ve cevabını bulamadığı soruların peşine düşer. Öte yandan Kuzgun da Selçuk’un Ferman Koruoğlu’na çalıştığını öğrenmesiyle, Ferman’a ve dolayısıyla babasının akıbetine dair büyük bir ipucu yakalar.