Televizyongazetesi.com/Detay – TRT1 ekranlarında dün akşam 6. bölümü yayınlanan Masumlar Apartmanı dizisi, yine izleyenleri ekrana kilitledi. Dizinin hikayesinin gerçek olması, oyunculuklar ve senaryonun akıcılığı ile birlikte gerçekçi mekanlar da her hafta izleyenlerin merakla bekledikleri bir yapım olmasını sağlıyor. Bilindiği gibi hikaye, Dr. Gülseren Budayıcıoğlu’nun bir danışanının hayat hikayesinden alıntılanmakta.
Madalyonun İçi isimli Budayıcıoğlu’nun kitabındaki gerçek hayat hikayesi, bir ailenin yaşadığı travmatik olaylar ve sonrasındaki hayatlarında hastalıklı kişilikleriyle birlikte çarpıcı bir şekilde ekrana getiriliyor. Aslında ailenin geçmişinde daha pek çok sır gizli ama zaman içinde açığa çıkacak.
Zaten geriye dönüş sahneleriyle özellikle Safiye’nin annesi tarafından kendisine yaşatılan ağır travmaları her bölüm daha net görebiliyoruz. Neden Safiye’nin her şeyi pis olarak gördüğü ve yıkamaya çalıştığı da geçmişinde saklı. Onları gördükçe Safiye’yi ve ailenin diğer üyelerinin neden bu hale geldiği daha iyi anlaşılıyor.
Hikayesi en gizli kalan kişi ise şimdilik babaları. Ailenin babası, anneleri Hasibe ile fazla ilgilenmemiş. Çocuklarıyla da Hasibe’nin yaklaşımlarından kaynaklı pek yakınlık kuramamış. Bunları zaten izliyoruz.
Kitapta baba figürü, bürokrat bir kişi. Ailesine, eşine, çocuklarına karşı oldukça mesafeli. Anne Hasibe, göremediği ilginin bir erkek çocuğu olmamasına bağlıyor durumu. Aslında gerçek hikayede Han karakteri yok. Bu nedenle de 3 kızı olan Hasibe, erkek evlat veremediği için kocasının kendisiyle ilgilenmediği düşüncesinde ve bu sevgisiz ortamda kızlarına da bu nedenle eziyet ediyor.
Dizide ise bu hafta annesinin Han’ı ne kadar ittiğini gördük. Hatta öyle bir cümle sarfetti ki farkedenler “Ne demek istedi?” diye düşünmeye başladılar. Annesi Han’a babasının kendisini sevmediğini, ölen oğlunu daha çok sevdiğini söyleyerek canını yaktı.
Baba Hikmet ile ilgili bir sır var ortada. Zaman zaman hafıza kaybına uğramaya başlayan Hikmet Bey’in, geçtiğimiz hafta Han’a bir şarkı dinlerken “Perihan bu şarkıyı evlendiğimiz gece söylemişti. Nereden bilebilirdim en mesut günüm olduğunu” şeklinde bir laf etmişti.
Perihan kimdi? Peki bu hafta, merdivenlerde rastladığı İnci’yi de Perihan sanması ve son sahnede koltukta otururken, kendilerine şaşkınlıkla bakan Safiye, Gülben ve Han’ın karşısında “Sen yorulma Perihan, hizmetçiye söyleriz o yapar kahveyi” sözleri herkesi şoke etti.
Aslında işin gerçeği Hikmet Bey, ilk evliliğini Perihan isimli bir kadınla yapmıştı ve bir oğlu olmuştu. Fakat ne yazık ki trajik bir kazada ikisini de kaybetmiş ve hayatı boyunca bu travmayı atlatamamıştı. Zaman zaman dile getirdiği ilk eşinin adı Perihan’dı.
Bu gerçeği dizinin bazı bölümlerinde ara ara duyuyoruz ama henüz netleşmedi. Hikmet Bey’in yaşadığı derin acıyı da ilerleyen bölümlerde daha fazla izleyeceğiz görünen o ki…
İşte tüm aileyi şoke eden o son sahne: