– Sette neler yaşadınız, zorlandız mı?
Hiç zorlanmadım çünkü bir – iki ay başka hiçbir şeyle ilgilenmedim, sadece bu karakter üzerine çalıştım. Celal, Andaç (Haznedar), Hande’yle (Doğandemir) karakterlerin altını besledik. Kendim de bir şeyler katıp, yönetmenle paylaştım. Beğenildi, kendi dilimizden de bir şeyler kullandık. Benim karakterim İlker, cool bir çocuk değil, o yüzden limiti yoktu. İstediği şımarıklığı, pişkinliği yapıyor. O yüzden rahattım ve çok eğlendim. Tekrar oynamak isterim. Tabii seyircinin takdiri, iyi bir gişe yaparsa ikincisi de çekilir.
– Rahatlığınız beyaz perdeye de yansımış.
Evet, doğallık benim olayım biliyorsun, mottom hatta. Öyle bir karakterde kasmak olmazdı. ‘İyi görünüyor muyum?’ ya da ‘Yakışıklı mıyım?’ diye bakmadım.