Ana sayfa Oyuncu Biyografileri Onur Saylak Kimdir? Nereli – Boyu – Yaşı – Dizileri – Ailesi

Onur Saylak Kimdir? Nereli – Boyu – Yaşı – Dizileri – Ailesi

tarafından ker_def

Onur Saylak, 12 Mayıs 1977 tarihinde Ankara’da doğmuştur. Türk dizi, sinema, tiyatro oyuncusu ve yönetmen.

Adı: Onur Saylak
Doğum Tarihi: 12 Mayıs 1977
Doğum Yeri: Ankara
Boyu: 1.80 m.
Kilosu:  77 kilo
Burcu: Boğa
Göz Rengi: Kahverengi
Saç Rengi: Koyu Kahverengi
Çocukları: Maya Saylak, Toprak Saylak
Instagram: https://www.instagram.com/onursaylak/
Evcil Hayvanları: Kedi ve köpeği var.

Onur Saylak Kimdir? Nereli – Boyu – Yaşı – Dizileri – Ailesi 9

Ailesi: 2011 yılında Fransa’nın Başkenti Paris’de kendisi gibi oyuncu olan Tuba Büyüküstün ile evlendi. Maya ve Toprak adında ikiz kızları olan çift 5 Haziran 2017’de boşandı.    

Çocukluk yılları: Kuşadası’nda büyüdü.  Güzel eğlenceli bir çocukluk geçirdi. “80’li, 90’lı yıllarda Kuşadası daha küçük daha butik daha keyifli bir yerleşim merkeziydi. Hemen hemen herkes birbirini tanırdı ve çok sıkı dostluklarımız vardı. Denizin çok büyük etkisi var üzerimde. Güzel bir çocukluk ve gençlik dönemi geçirdim diyebilirim. Çocukken ‘Elm Sokağında Kabus’ filminden çok korkardım. İzlediğim zaman ‘Freddy Krueger’ tırnaklarıyla tahtayı çizdiğinde gözlerimi kapattığımı hatırlıyorum ama izlemeye devam ederdim. Şimdi ise çok korku filmi izleyemiyorum çünkü gerçekten korkuyorum. En son ‘Altıncı His’ filminden sonra bıraktım bu işleri.”

Eğitim hayatı: Orta Doğu Teknik Üniversitesi Fizik Bölümü’nde ve Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü’nde kısa süre eğitim aldıktan sonra, Bilkent Üniversitesi Tiyatro Bölümü’nü kazandı ve mezun oldu.

Oyunculuğa ilk adım: Televizyon macerasına ‘Bizim Evin Halleri’ dizisiyle başladı.

Hangi proje ile parladı? ‘Kod Adı’ dizisinde canlandırdığı ‘Eren Karaca’ karakteri ile dikkatleri üzerine çekti.

Kişilik özellikleri: Sabırlı, cesur, çekingen, çalışkan, azimli.

Düşünce yapısı: Gençken takıldığı konulara artık pek takılmıyor. Yaş aldıkça günü yaşamak istiyor ve sevdiklerine daha fazla zaman ayırıyor.  “Gençken arkadaşınıza takılıyorsunuz, aşklara takılıyorsunuz. Hayat ne uzun diyorsunuz. 30’dan sonra tam tersi oluyor. Bana soruyorlar mesela, ‘İki çocuğunuz var, zaman nasıl geçiyor, uykusuz kalıyorsunuz falan.’ Ben de şunu söylüyorum: ‘Gençken ne dertler için, ne aşklar için uykusuz kaldık. Çocuğun için uykusuz kalmak nedir ki?’ Bir de şöyle bir şey var 20’li yaşlarda biri bana ‘30 yaşında’ deyince, ‘Adama bak kocaman’ derdim.  20’lerde 30’lar gelmeyecek gibiydi, 30’dan sonra 40 bir anda geldi. Aslında zaman ne kadar kısıtlıymış anlıyorsunuz ve şunu fark ediyorsunuz; ‘Ben yaşamalıyım’. Mesela ben eskiden çok geç uyanırdım, çok geç yatardım, şimdi günü yaşamak istiyorum, bu hoşuma gidiyor. Arkadaşlarıma, anne-babama, aileme zaman ayırmaya çalışıyorum. Sevdiğim şeyleri daha sık yapmaya çalışıyorum.

Baba olmak hayatını nasıl değiştirdi: “Baba olmadan önce günler daha uzundu geliyor, geçmiyordu.  Ama baba olduktan sonra tam tersine, zaman ne kadar hızlı geçiyor diye düşünmeye başladım.”

Onur Saylak Kimdir? Nereli – Boyu – Yaşı – Dizileri – Ailesi 10

Oyunculuğunun yönetmenliğine katkısı oldu mu? Kamera önündeki o yapayalnızlığın ne demek olduğunu bildiği için, yönetmen koltuğundayken oyuncuları rahatlatabilmek ve karakteri doğru anlatabilmek için elinden geleni yapıyor. “Karşınızda 50 tane insan var ve bir anda diyorlar ki ‘hadi’… Biz 3 yıl uğraştık bunun için, şimdi sen bunu 2 dakikada anlat bakalım, diyorlar. Bu çok zor bir şey! Bu yönetmenin oyuncuya yardımcı olması gerektiği andır o. Mesela Sonbahar’da Yusuf’un evinin önünde sigara içip çocukları izlediği sahne vardır ve bizim ilk çekimimiz oydu. O sahnede dizimin nasıl titrediğini ve içimden ‘n’oluyor lan?’ dediğimi bugün gibi hatırlıyorum. Bu duyguyu ben kamera arkasında hissedebildiğim için ara verebiliyorum, yönlendirebiliyorum, mizansen değiştirebiliyorum çünkü onu oyuncunun gözünde görebiliyorum. O empatiyi kurabiliyorum.”

Mutluluk kaynağı: Kızları ve mesleği en büyük mutluluk kaynağı. “Kızlarım, onlar her zaman var olsunlar. Bir de tabii ki, oyuncu olmaktan memnunum o hiçbir zaman değişmesin. Üretmekten ve yaratmaktan asla uzak kalmak istemem.”

İlk sinema filmi: Özcan Alper/ Sonbahar

Hayran olduğu kişi: Daniel Day-Lewis’i tanımayı çok isterdi, hayranı ve nasıl bir kişilik yapısı olduğunu merak ediyor. “Onunla tanışma imkanım olsaydı, bir meslektaş olarak bu kadar değişik karakterleri bu kadar farklı ve başarılı şekilde oynamasının sırrını sorardım. Hiçbir rolü bir diğerine benzemiyor. Bir role nereden, nasıl yaklaştığını kısaca metodunu öğrenmek isterdim çünkü çok beğendiğim bir aktör.”

Aşka bakışı: “Aşk tehlikeli bir şey. Beyin işlemiyor o dakikalarda, mantık ortadan kalkıyor.  O yüzden insan en tuhaf şeyleri âşıkken yapıyor. Çünkü insanın doğasında var bu, varoluşsal bir şey. Hiçbir zaman aşkı tarif edemiyorsun, anlamlandıramıyorsun. Ama o olayın içine girdiğin zaman da dengeni kaybediyorsun.”

Hayata bakışı: Kendisini ne çok sakin ne de ağırbaşlı diye tanımlayamıyor. Sürekli değişim halinde. “Sürekli devinen, yaşamın bu zor halinde ayakta kalmaya çalışan, zaman zaman çok çalışkan, zaman zaman dünyanın en tembel insanı diye tanımlayabilirim kendimi. Hayallerini gerçekleştirmeye çalışan, aynı zamanda yaşın da gerektirdiği gibi mutlu ve huzurlu olmak için uğraşan biriyim. Dünyanın yangın yerine dönüşmüş bu halinde geleceğe umutla bakmaya, değişimin her an ve her yerde olabileceğine inanan biri.”

İş hayatına bakışı: Sinemada skora oynamanın bir anlamı olmadığı görüşünde o yüzden sinemada kalıcı olabilecek projeleri tercih ediyor. “Zaten dizilerde yüzün, bedenin fazlasıyla seyirciyle haşır neşir olup yıpranıyor. Sinemada anlık popülerlik yerine uzun vadede kalıcı olabilecek projeleri tercih etmeye çalışıyorum. Mesela, Sonbahar’ı hala konuşabiliyoruz. Ben eminim ki Rüzgarın Hatıraları’nı da beş yıl sonra konuşmaya devam edeceğiz. Bundan sonra da, bu umut ettiğim bir şey, bağımsız yönetmenler benimle çalışmak istedikçe ben de seve seve onlarla çalışacağım. Uluslararası arenada tanınan yönetmenlerimiz var. Ama oyunculuk konusunda henüz benzer bir başarıya ulaşamadık Bence bunun en büyük nedeni dil problemi. Bir de dünya sinemasında Türk oyunculardan genelde Ortadoğulu karakterleri oynamaları isteniyor. Orada da dil problemi çıkıyor çünkü bu defa da Arapça yok bizde. Yeni nesille birlikte bu kırılacaktır. İngilizceyi ana dili gibi konuşan, oynayan oyuncu sayısı artacaktır. Yakın zamanda oyunculuk konusunda da uluslararası standartlara ulaşacağımıza eminim.”

Kariyer planı: Mesleğine aşık, her rolü canlandırmak istiyor. “Tiyatro kökenli olduğum için ben komedi de oynamak isterim. İlk kez bir dizide kötü bir adam rolü geldiğinde ‘oh be’ dedim. Çünkü dizilerde hep prototip bir rol üstüne yapışıyor. Ne yapsan hep aynı karakterleri canlandırmak durumunda kalıyorsun. Ben hep derdim ‘biraz da kötüyü oynayayım’ diye. Neyse ki sonunda denk geldi.”

Gelecek Hayali: Yabancı yönetmenlerle çalışmak istiyor ayrıca gezip görmek istediği pek çok yer var. “Haneke ile çalışmak isterdim mesela Sadece Haneke de değil, çok sevdiğim yönetmenler var. Darren Aronofsky’e bayılırım, Alfonso Cuarón’a bayılırım. Iñárritu gelse hayır demem.Bu Türkiye’deki bazı yönetmeler için de geçerli. Ben aslında yapılacak işin üzerine ne kadar çalışıldığı ve bir oyuncu olarak o projeye neler katabileceğimle ilgileniyorum. Bu denklemler bir araya gelince her yönetmenle çalışabilirim elbette. En çok yapmak istediğim şeylerden bir tanesi de Uzakdoğu’yu görmek. Çok merak ediyorum, mistizmi beni çekiyor o coğrafyanın. Bir de uzun araba yolculukları ama kıtalararası. Bana özgürlüğü çağrıştırır yolculuk her zaman. Mutlaka yapacağım, mutlaka!”

Onur Saylak Kimdir? Nereli – Boyu – Yaşı – Dizileri – Ailesi 11

Kaygıları: Dünyadaki kaotik durum onu endişelendiriyor. Sınırların daha kalınlaşmasını, ötekinin daha belirginleşmesini ve insanlığın geldiği noktayı endişe verici buluyor. “Gelecek adına korkuyorum. Şu anda birçok insanın da bu korkuyu taşıdığını düşünüyorum. Çocuk sahibi olmak da tabii ki farklılaştırıyor ve arttırıyor bu korkuyu. Çok tekinsiz bir zamanda yaşıyoruz. Yoko Ono’nun çok sevdiğim bir lafı var; ‘Tarihi değiştirmek için hepimizin kötülükle mücadele etmesi şart.’ Kötülükleri yok etme gücüne sahip olmak isterdim. Yeryüzünde doğal yaşamın korunması ve çeşitlenmesi için, iklim değişikliğini durduracak bir güç isterdim. Dünyadaki tüm politikacıları toplayıp, çocukluklarına döndürmek ve ellerine çilekli bir dondurma verip şunu anlatmak isterdim; özgür düşünce özgür insan.  Liste böylece gider.”

En büyük, en güçlü tutkusu ne? Tuttuğu takım Beşiktaş.

DİZİLERİ

2019- Kuzgun/ Ferman Koruoğlu
2019- Çukur/ Veli Cevher
2018/2019 – Çarpışma / Veli Cevher
2016/2018 – Vatanım Sensin /Tevfik
2015 – Hatırla Gönül /Tekin
2014 – Hayat Ağacı /Cengiz Kaya
2011 – Sensiz Olmaz /Aydın
2010 – Gönülçelen /Levent
2009 – Nefes /Ateş
2008/2009 – Asi /Ziya
2007 – Kod Adı: Kaos /Erkan Karaca
2006 – Kod Adı /Erkan Karaca
2006 – Hisarbuselik /Çetin
2005 – Ne Seninle Ne Sensiz /Batanay
2004 – Yabancı Damat /İhsan
2003 – Aşk Buraya Uğramıyor
2000 – Bizim Evin Halleri

SİNEMA FİLMLERİ

2015 – Rüzgarın Hatıraları /Aram
2013 – Mavi Dalga /Fırat
2010 – Denizden Gelen /Halil Temel
2009 – Güz Sancısı /Tüy üfleyen adam
2008 – Sonbahar / Yusuf

TİYATRO OYUNLARI

2019- Evlat / Pierre

2017-Arzu Tramvayı / Stanley

YÖNETTİĞİ YAPIMLAR

2018-Şahsiyet (TV Dizisi)

2017-Daha ( Sinema Filmi)

ÖDÜLLERİ

2017 – 24. Uluslararası Adana Film Festivali /Yılmaz Güney Ödülü / Daha
2017 – 24. Uluslararası Adana Film Festivali /Adana İzleyici Ödülü/ Daha
2017 – 24. Uluslararası Adana Film Festivali /SİYAD En İyi Film Ödülü/ Daha
2009- 41. Siyad Türk Sineması Ödülleri-/En İyi Erkek Oyuncu / Sonbahar
2009- 2. Yeşilçam Ödülleri /En İyi Erkek Oyuncu / Sonbahar