Ana sayfa Oyuncu Biyografileri Özge Özpirinçci Kimdir? Nereli – Boyu – Yaşı – Dizileri – Ailesi

Özge Özpirinçci Kimdir? Nereli – Boyu – Yaşı – Dizileri – Ailesi

tarafından ker_def

Özge Özpirinçci, 1 Nisan 1986 tarihinde İstanbul’da doğmuştur. Türk dizi ve sinema oyuncusu.

Adı: Özge Özpirinçci
Doğum Tarihi: 1 Nisan 1986
Doğum Yeri: İstanbul
Boyu: 1,60 m.
Kilosu:  51 kilo
Burcu: Koç
Göz Rengi: Kahverengi
Saç Rengi: Koyu Kahverengi
Annesi: Güzide Özpirinçci
Babası: Emrah Özpirinçci
Kardeşleri: Emre Özpirinçci
Instagram: https://www.instagram.com/ozpirincci/
Evcil Hayvanları: Kedisi var.

Ailesi:  Annesi İngilizce öğretmeni, Bir erkek kardeşi var. “Annem ve babam, ağabeyimle benim ilgi alanlarımıza her zaman saygı duydu. Bunun yanı sıra istediğim her şeye sahip olma krizlerime direndiler ve bunun için minnettarım. Annem, ilk ünlü olduğumda sosyal medyadaki haberleri okumaya başlamıştı. ‘Bak gördün mü senin için ne yazmışlar?’ diyordu. Annemi telkin etmeye başladım önce. Sonra onun da kabuğu sertleşti. ‘Öyle yazmışlar ama ben biliyorum öyle olmadığını’ demeye başladı.”

Çocukluk yılları: Aşırı sevgi dolu bir ailede büyüdü. Çocukluğu sokaklarda geçti. “Annem, babam ve ağabeyim beni sevgileriyle o kadar şımarttılar ki sevgi arsızı bu kız deseler inkâr etmem. Çocukluğum sokaklarda geçti. Herhalde sokakta oynayan son jenerasyon biziz diyebilirim. Okul hayatım hep başarılı geçtiğinden istediğim kadar oyun oynayabildim.”

Eğitim hayatı: İlk ve ortaokulu İstanbul’da okudu, lise eğiminin bir bölümünü ise Amerika Birleşik Devletleri’nde gerçekleştirdi. Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri Bölümü’nden mezun oldu.

Oyuncu olmaya nasıl karar verdi?  Oyunculuk onun için, ağabeyinin küçük yaşta babasının hediye ettiği handycam ile çektiği videolarla başladı. “Abim küçücük yaşıyla bana ne rejiler verdi, ne senaryolar yazdı, ne skeçler çekti anlatamam. Onun çektiği videoları bir ele geçirseniz eyvaaah.  Üniversite son sınıfta kuzenim Helin’in ısrarlarıyla bir ajansa kaydoldum ve Amerika’ya ağabeyimin yanına oyunculuk kursuna gitmeden önce reklamlarda oynayarak biraz para kazanmaya karar verdim. İlk reklamımla birlikte şansımın da yaver gitmesiyle oyunculuk serüvenim başlamış oldu. İlk setimden itibaren o kadar iyi oyuncularla çalıştım ki işin mutfağında da pişmeye başladım.”

Oyunculuğa ilk adım: Televizyon macerasına, ‘Cesaretin Var mı Aşka’ dizisiyle başladı.

Hangi proje ile parladı? ‘Melekler Korusun’ dizisinde canlandırdığı ‘İpek Taşkır’ karakteri ile dikkatleri üzerine çekti.

Kişilik özellikleri: 30’lu yaşlara merhaba dediğinden beri deli dolu ve cesur olmak gibi genç kızlığında övündüğü özellikleri başka bir şeye evrildi ve bu durum çok hoşuna gidiyor. “Eskiden korktuğum şeylere gülüp geçerken, gençken aklımda bile olmayan şeyler şimdi beni korkutabiliyor. Beni tanıyanlar olgun olduğumu söylerler. Acil durumlarda, kriz anlarında soğukkanlılığımı koruyup olgun davranabiliyorum. Her ne kadar deli dolu ve cesur olmamla çelişiyor gibi dursa da öyle.”

Düşünce yapısı: Hayatı gizli kapaklı yaşamayı sevmiyor. Canı o gün pijamayla dışarı çıkmak istiyorsa, öyle dışarı çıkıyor. Proje insanlardan biri olamayacağını düşünüyor. “Berrak (Tüzünataç) sayesinde yogaya başladım. ‘Yoga dünyanın en sıkıcı şeyi’ diye düşünürdüm. Ama ilk dersimden sonra ‘Keşke daha önce başlasaydım’ dedim. Bence okullarda beden eğitimi dersinin yerine yoga olmalı. Mental ve fiziksel olarak toplumu ileriye taşıyacak bir şey. Yoga sayesinde daha dingin bir ruh hâline sahip oldum. Anda kalmayı öğrendim. Çok sabırsız bir insandım. Hızlı araba kullanırım, hızlı yürür, hızlı konuşurum. Bu aslında beni dinç tutan bir şey ama ne kadar yorulduğumun da farkında değilmişim. Bu kadar hızlı yaşamamak gerektiğini düşünüyorum artık. Hayatımın bu döneminde yavaşlayıp frene basmayı öğreniyorum.”

Sette nasıl birisi? Eğer senaryo ile yönetmene inanır ve güvenirse anlaşılabilme kaygısı olmadan her şeyi yapar.

İlk sinema filmi: Zülfü Livaneli/ Veda

Aşka bakışı: “Aşıkken çok enerjik olurum. Saçma sapan konuşurum, sakarlık yaparım, aptallaşırım. ‘Biri şu kızın fişini çeksin’ demek istersin. Asla yapmayacağım şeyleri yaparım. Şu an hâlâ âşığım. O yüzden hep aptal aptal şeyler yapıyorum. Neyse ki, mesleki delilik de olduğu için tolere ediliyor. Ben aldığım sürece vermeyi çok seven bir insanım. Ve ilişkilerimde hep bir şeyler aldım. Yani o anda aldığımın farkında olmasam da, o his bile yeterli oluyor. Beraber olmak, her anı birlikte geçirmek demek değil bana göre. İkimizin de bir hayatı olsun. Evet, beraber gezelim, tozalım ama benim de kendime ait bir alanım olsun, senin de olsun.”

Hayata bakışı: Hayat mottosu; ‘Dünyada görmek istediğin değişiklik ol!’ şeklinde. “Küçükken hiç düşünmezdim ileride nasıl bir kadın olacağım diye. Oyun oynamakla meşguldüm genelde hep. Ne mutlu ki bu yaşıma geldim hala değişen hiçbir şey yok. Hâlâ oyun oynamakla meşgulüm. Mesleğime aşığım! İstediğim insan olma yolunda çalışıyorum. Değişimin kaçınılmaz olduğunu düşünüyorum; hayatımda asla değiştiremeyeceğim şeyler çok azdır. Bunlar da zaten alışkanlığın ötesinde, kolum, bacağım gibi olan şeyler. Son zamanlarda şunu farkettim, ben hep aynı kadınım. Bu yüzden ben de bu aralar bu ‘değişim’ olgusunu çok düşünür oldum. Hayatımda hiç yapmadığım bir şeyi yapmak, denemek istiyorum.”

İş hayatına bakışı: Mesleği yüzünden özel hayatının ilgi çekici hale gelmesi durumunu sevmiyor. “Televizyon oyunculuğunda kariyer sahibi olmak istiyorsanız bu durumdan şikâyetçi olamazsınız. Benim şikâyetçi olduğum şey kötü niyetli insanlar. Söylediğim kelimeler, yaptığım hareketler, paylaştığım fotoğraflar üzerinden beni çok iyi tanıdığını zannedip yargılayan insanlara tahammül edemiyorum. Zaten yaptığım meslek sürekli kendimi izlememe ve yargılamama sebep oluyorken bir de bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan insanlar beni çileden çıkartıyor. Özel hayatın ilgi çekici hale gelmesi enteresan bir durum. Yaptığım her hareketin, sürekli takipte olan ve yanlış anlamaya hevesli insanlar tarafından, konuya bihaber insanlara servis edilmesi üzücü. Başlarda sürekli kendimi doğru ifade etmeye çalışıyordum. Fakat şimdi anlıyorum ki; ne kadar uğraşsam da karşımdakinin istediği kadar ve istediği şekilde anlaşılıyorum. O yüzden bunlara kafa yormaktansa güzel işler yapmaya çalışıyorum.”

Kariyer planı: Farklı rollerde oynamayı kariyer planlamasının ilk sıralarında tutuyor. “Benim için en önemli şey önce hikayedir.

Hikayeniz sağlamsa ve yarattığınız karakterlerin tutarlılığını bozmadan her birini eşit derecede severek hikayenizi anlatabiliyorsanız, ortaya iyi bir iş çıkmanın kaçınılmaz olduğunu düşünüyorum. Macera-aksiyon türü bir filmde oynamak isterim. Yakın dövüş dersi almamı gerektirecek, bugüne kadar izleyicinin beni gördüğü halimden uzak, öfkeli ama dengeli bir kadın karakter de fena olmaz.”

Neye tahammül edemez? Birinin ona ne yapması, ne giymesi, ne söylemesi gerektiği konusunda direktifler vermesinden hiç hoşlanmıyor. “Bunu ukalalık olarak algılamayın lütfen. Yönetmenin direktiflerine ve toplum içinde yaşamanın gerektirdiği kurallara uyarım, tabii eğer mantıksız değilse. Fakat insanların iyi hissetmek için kendilerinden zayıf gördükleri insanları ezmelerine ve onları domine etmeye çalışmalarına tahammül edemem. Tavsiye ve fikir, bilgi sahibi olmadan işe yaramaz şeyler olduğu için, bunları bilgi sahibi insanlardan temin etmeyi tercih ederim.”

Formunu nasıl koruyor? Sağlıklı besleniyor ve spor yapıyor. “Setin çok yoğun olduğu dönemlerde yapamasam da spor gerçekten bana kendimi çok iyi hissettiren bir şey. Pilates yapıyorum ya da ara sıra crossfit. Hep hareket etmeye çalışıyorum, hiçbir şey yapamıyorsam çıkıp sahilde altı-yedi kilometre yürüyorum, koşuyorum; terlemek iyi geliyor. Beslenmeme de dikkat ediyorum. Yemekleri zaten Burak (Yamantürk) yapıyor, çok da iyi yapıyor. Ona “sen istediğini yap, ben temizlerim” diyorum.”

Şu ana kadar aldığı en iyi tavsiye? Annesinden aldığı tavsiye; ‘Her zaman hakkını ara ama saygı çerçevesi içinde.’ Babasından aldığı tavsiye ise; ‘Sevdiğin adamı rahat bırak.’”

Modayı takip eder mi? ‘Ne kadar az kıyafet o kadar iyi’ düşüncesini benimsiyor. Modanın da bir tür dayatma olduğunu düşünenlerden. “Özgürlüğümü kısıtlayan şeyleri sevmiyorum ya da insanların bana sebepsizce neyi yapıp neyi yapmamamı söylemesinden hiç hoşnut olmam. Moda benim için bu kategoriye giriyor. Önce ruh halime sonra da o dönemki vücuduma ne iyi geliyorsa onu giymeyi seviyorum. Benim için en önemli şey rahatlık. Gardırobumda en çok, düz V yaka beyaz tişörtlerim ve jeanlerim vardır. Yazın etnik desenleri, uzun etekleri ve bol takı takmayı çok severim. Ne kadar az kıyafet o kadar iyi. Bugün ne giyeceğim düşüncesine harcayacağım enerjiyi, ne yiyeceğime harcamayı tercih ederim.”

Başucu kitabı? Homo Deus.

En sevdiği yemek? “Çorba çok seviyorum. Özellikle içinde ‘Bir ben yokum’ diyeceğim çorbaları.”

Evde ne yapar? Boş zamanlarında evde kendisine vakit ayırmayı seviyor. “Sadece ayırdığım o vakti doğru kullanmayı bilmiyorum. Bazen ne yapacağımı şaşırıyorum. ‘Ay kuaföre mi gitsem, annemi babamı mı görsem, arkadaşlarımla mı buluşsam, sevgilimi mi görsem, sinemaya mı gitsem, bisiklete mi binsem’ derken hiç bir şey yapamayıp iki gün evde oturduğum da oluyor yani. Hiçbir şey yapmadan evde boş boş oturmak, TV kanalı değiştirmek. Bunlar çok hoşuma gidiyor.”

Hangi filmden etkilendi?  ‘Leon’ filminde Leon’un öldüğü sahneden çok etkilendi. “Üstünden yıllar geçti artık bunu spoiler olarak kabul etmiyorum.”

TELEVİZYON DİZİLERİ

2008 – Cesaretin Var Mı Aşka / Ebru Karataş

2008 /2009- Kavak Yelleri / Ada

2009- Melekler Korusun / İpek Taşkır Üstündağ

2010 – Deli Saraylı / Dilruba

2011 – Al Yazmalım / Asiye     Has

2012 – Ağır Roman Yeni Dünya / Zehir Ahu

2013 – Tatar Ramazan : Ben Bu Oyunu Bozarım/ Alin Terziyan

2013 -Aramızda Kalsın / Görkem

2015/2016- Aşk Yeniden / Zeynep Taşkın Şekercizade

2017/2020- Kadın / Bahar Çeşmeli

2017- Fi / Sıla (İnternet Dizisi)

2020 – Menajerimi Ara / Kendisi      (Konuk Oyuncu)

2021- Şimdiki Aklım Olsaydı / Reyhan

SİNEMA FİLMLERİ

2010 – Veda / Fikriye Hanım

2011 – Anadolu Kartalları / Ayşe Dinçer

2013- Kayıp/ Kadın

2014 – Karışık Kaset / İrem

2017 – Acı Tatlı Ekşi / Duygu

2020 – Biz Böyleyiz / Efsun

2020- Karakomik Filmler: Emanet/ Deniz- Bahriye

SESLENDİRME YAPTIĞI YAPIMLAR

2012- Petualangan Singa Pemberani/Leena

2012 – Paddle Pop Adventures 2: Journey Into the Kingdom/ Leena

ÖDÜLLERİ

2012 -5.Aslan Max Ödülleri /En Sevilen Kadın Sinema Oyuncusu

2015- 42.Pantene Altın Kelebek Ödülleri/En İyi Kadın Komedi Oyuncusu

2016- Eryetiş & Balkanlar Eğitim Kurumları Mavi Çınar Ödülleri /Yılın En İyi Kadın Dizi Oyuncusu

2018-18.Magazinci.com Ödülleri /Yılın Kadın Dizi Oyuncusu / Kadın

2018- 9.Quality of Magazine Dergisi Ödülleri /En Quality Kadın Oyuncu

2018- 7.Ayaklı Gazete TV Yıldızları Ödülleri / En İyi Kadın Oyuncu

2018- 45.Pantene Altın Kelebek Ödülleri /En İyi Kadın Oyuncu

2020 -YTÜ 18. Yılın Yıldızları Ödülleri/En Beğenilen Kadın Dizi Oyuncusu

2020- 8.Ayaklı Gazete TV Yıldızları Ödülleri/En İyi Kadın Oyuncu

2020- 14.GSÜ EN Ödülleri /En İyi Dizi Film Kadın Oyuncu