Ben kendi adıma söyleyebilirim ki, insana fenalıklar getirtecek kadar uzun reklam aralarının bile nasıl geçtiğini anlamadım. Ve gönül rahatlığıyla yazabilirim ki, nasıl Küçük Prens bir çocuk kitabı değilse, (evet, aklım hala Pazartesi’de Güneşin Kızları’nda n’apabilirim?) Poyraz Karayel’de bir dizi değildir efendim. Poyraz Karayel, bir hayat kesitidir. Hepimizin biraz Poyraz şanssızlığına, biraz Ayşegül’ün deliliğine, efendime söyliyim, Zülfikar’ın, Meltem’in, Sefer’in kırılmışlıklarına azar azar sahip olduğumuzu düşünürsek Poyraz Karayel yalnızca bir dizi değildir. Hepimizden bir parça taşıyan, aslında içimizden biri olan -tüm geneli kapsayarak söylüyorum- bu yapıtı el üstünde tutmak, yüreği güzel adamların, yüreği çiçek kokan kadınların bulunduğu bu eseri nesilden nesile aktarmak boynumuzun borcu olmalıdır. Övgülerimin sonu gelmez. Durduruyorum kendimi.
Buse Savaş / Ekranella