Ana sayfa Oyuncu Biyografileri Sarp Bozkurt Kimdir? Nereli – Boyu – Yaşı – Dizileri – Ailesi

Sarp Bozkurt Kimdir? Nereli – Boyu – Yaşı – Dizileri – Ailesi

tarafından ker_def

Sarp Bozkurt, 4 Ekim 1989 tarihinde Mersin’de doğmuştur. Türk dizi, sinema ve tiyatro oyuncusu.

Adı: Sarp Bozkurt
Doğum Tarihi: 4 Ekim 1989
Doğum Yeri: Mersin
Boyu: 1.75 m.
Kilosu: 66 kilo
Burcu: Terazi
Göz Rengi: Kahverengi
Eşi: Ezgi Şimşek Bozkurt
Çocuğu: Uzay Bozkurt
Instagram: https://www.instagram.com/sarpbozkurt/

Ailesi:  Sarp Bozkurt, 4 Ekim 1989’da Mersin’de dünyaya gelmiştir. Aynı zamanda komedyen Tolga Çevik’in dayısının oğludur. 2016’da Ezgi Şimşek Bozkurt ile evlendi. 2021 yılında baba oldu. Çiftin, Uzay adında bir erkek çocukları var.

Çocukluk yılları:  10 yaşındayken Tolga Çevik’in aracılığıyla oyunculuğa adım attı.  2000 yılında Dinosaur ismindeki animasyon filminde bir karaktere sesiyle hayat verdi.

Eğitim hayatı: Sabancı Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü’nden  mezun oldu.

Hayatının dönüm noktası: 10 yaşındayken Tolga Çevik’in aracılığıyla oyunculuğa adım attı. Okul yıllarında da sahneye çıktı ancak asıl çıkışını Çevik’in programı Komedi Dükkanı’nda yaptı. 2010 yılında Komedi Dükkanı’na oyuncu olarak dahil oldu ve 2018’de TOLGSHOW dahil olmak üzere, bu konseptte 9 yıl boyunca 500’ün üzerinde doğaçlama gösteride yer aldı. “Tolga Çevik, benim tiyatro ve sinemaya olan ilgimi yakından biliyordu zaten. Bir gün bana gelip sahne arkasında, işlerin nasıl yürüdüğünü görmemi istediğini söyledi. Koşa koşa gittim. Böyle büyük bir projenin mutfağını görmek benim için müthiş bir deneyimdi. Oyunculukla; Tolga Çevik sayesinde, 10 yaşındayken tanıştım. Beni elimden tutup ’Baba Evi’ dizisinin setine götürdü. O dizide 2 sene rol aldım. Lise ve üniversitede okurken de sahneye çıktım.”

Oyunculuğa ilk adım: Televizyon macerasına 1999 yılında, ‘Baba Evi’ dizisinde canlandırdığı ‘Ali’ karakteriyle başladı.

Hangi proje ile parladı? ‘Komedi Dükkanı’ adlı yapımla geniş bir kitle tarafından tanındı.

Kişilik özellikleri: Kendi tabiriyle, ‘dan dun yaşamayı seven’ birisi. “Elbette ilerisini düşünüp hayaller kurar ve planlar yaparım. Ama anlık hayatımı sadece yaşamak ve her saniyeden zevk almak üzerine kurduğumu söyleyebilirim. Ben mizahın her türlüsüne inanırım. Bana bütün şakaları yapabilirsiniz. Şakanın ve mizahın sınırı olmadığına inanıyorum. Bunu gösteriyor muyum? Tabii ki hayır. Dedim ya ben oyun oynamayı ve hayatla dalga geçmeyi seviyorum ama her insan böyle değil. Benim hayatta pek hassasiyetim yok. Benim gibi her şeyle dalga geçebilen insanlar var çevremde. Eğlenmek için hayatıma bu insanlardan katmaya çalışıyorum. Bir araya gelip, her şeye inat saatlerce, hunharca gülelim diye.”

Sosyal:   Çok uzun saatler çalıştığında ailesi ve sevdikleriyle vakit geçiremiyor ve sosyalleşemiyor ancak işini meditasyon olarak görüyor.  “Çok isterdim sürekli ailemin yanlarındayım demeyi ama maalesef işimiz öyle bir iş değil. Sürekli yanlarında olmak istesem de, bu pek mümkün olamıyor. Hayatımız genellikle özleme, anlayış ve sürekli büyük kavuşmalardan ibaret. Zamanla bunda daha başarılı olacağıma inanıyorum. Romantik biri değilim. Dinginlikten de sıkılırım. Bir kasabaya yerleşsem 2 gün sonra dönerim. Zaten yapım itibariyle sakin ve dingin biri olduğum için, kafamı dinlemek adına herhangi bir yerden uzaklaşmaya ihtiyacım yok. Genelde kafamı dinlemeye de ihtiyacım olmuyor. Çalışmak veya hareket etmek beni dinlendiriyor. Çatışmak veya kavga etmek değil ama aynı şeyi istediğim insanlarla bir ortak sonuç için canımızı dişimize takarak sürekli koşturmak bana meditasyon gibi geliyor.”

Aşka bakışı: “Evlilik aşk tanımını değiştirebiliyor. Aşkın karşılığı evlilikte zamanla ‘karşılıklı güven’ gibi daha arkadaşça bir hale bürünüyor olabilir.  Ama ben bunun kötü bir şey olmadığını savunuyorum. Tutkunun sürekli insanın dostuymuş gibi anılması bence çok yalan. Birine gözün kapalı güvenmek hayattaki en büyük lükslerden biri. Tutku yapısı itibariyle insana hata yaptırır. Herkes hata yapar ve herkes hatalarıyla güzeldir ama her düştüğünde sana elini uzatacak birine sahip olmak eşsiz bir duygudur.”

Düşünce yapısı: Sette günün büyük bir kısmını rol yaparak ve belli bir senaryoya bağlı bir şekilde geçirmenin empati duygusunu geliştirdiğini düşünüyor. “Başkasının gözünden bakarak gününün çoğunu geçirmek bana diğer insanları anlama veya anlamaya çalışma gücünü kattı. Yani daha sabırlı ve anlayışlı birine dönüştürdüğünü söyleyebilirim. Pek tabii bu tecrübenin bizden götürdükleri de oluyor. Uzun saatler boyunca bunu yaşamak zaman zaman daha kırılgan bir insan yapmış olabilir beni. Ama karakterime böyle bir katkısı olacaksa da varsın olsun. Bu meslek ve bu mesleğin gerektirdiği şeylerin hepsini çok seviyorum, sonuçlarını göğüslemeye de hazırım.”

Mutluluk kaynağı:  Kendisini dünyanın en mutlu insanı olarak görüyor. “Belki garip olacak ama herkesin mutsuz olmak için sebebi vardır. Kimlerin nasıl hayatlar yaşadığını bilmiyoruz. Nasıl hayatların kime, nasıl etki edeceğini de bilmiyoruz. Ben zaten dünyanın en mutlu insanı olduğuma inanıyorum. Bence herkesin de mutlu olmak için bir sebebi vardır. Hayat, yorumladığın kadar ciddidir.”

İlk sinema filmi: Ozan Açıktan/ Sen Kimsin?

Hayata bakışı: Oyunculuk mesleğinin sadece sette süren bir iş olmadığını ve kişinin hayattaki duruşunu belirlediğini de düşünüyor. “Bu mesleği yapınca, özel hayatınız, duruşunuz, dışarıdaki davranışlarınız, kimlerle nasıl iletişim kurduğunuz önemli hale geliyor. Ama ben her zaman bu beklentiyi karşılayan biri miyim? Maalesef değilim. Çoğu zaman durgun, utangaç ve içine kapanık bir insanım. Ama bu benim. Gerçek ben yani. Ve açıkçası benim nasıl hissettiğim, insanların hayal kırıklığına uğramasından daha değerli. Eğer birileri için değişmek zorunda hissedersem kendimi, o zaman sevdikleri Sarp da gitmiş olur. Beni şakacı çocuk olarak gördüklerini biliyorum. Ama onlar için üzgünüm. Başıma gelen şeylerle sürekli dalga geçiyor olabilirim ama bunun herkesi eğlendirebileceğinden emin değilim. Sürekli güldürmediğimi biliyorum ama çok gülerim. Gerçekten çok gülerim. Ben eğlenmeyi çok seviyorum ve bütün hayatımı her saniyeden zevk almak üzerine kuruyorum. Bu yüzden kendimi komik olmak zorundayım gibi bir ruh haline de sokmuyorum. Sadece her saniyenin tadını sonuna kadar çıkarıyorum.”

İş hayatına bakışı: ’Komedi Dükkanı’ programının mesleki anlamda kendisine çok şey kattığını düşünüyor. “ Açıkçası sahneye çıkacağıma dair en ufak bir bilgim yoktu. Bir anda kendimi altı yüz kişinin karşısında buldum. Otuz saniye içinde olayı kavrayıp oraya uyum sağlamak durumundaydım. Ne derece becerdim, bilmiyorum ama çok eğlendim. Tolga Çevik’ten çok şey öğrendim. Onun mantıklı ve sert kuralları var çalışırken. Bunları uygulayınca işlerin daha rahat yoluna girdiğini görüyorsunuz. Tolga Çevik, bu tecrübelerini paylaşırken de çevresine karşı cömert ve iyi niyetli.  Tiyatroda seyirci bazen sessiz kalabilir. Örneğin; komedi oynuyorsunuz ve o gün gününüzde değilsiniz. Olmuyor yani. Bazen öyle günler olur. Bir de düşünün ki dram oynuyorsunuz ve öyle bir sahne oynadınız ki seyirci kendini kaptırmış bir şekilde izliyor ve asla çıt çıkmıyor. Bu iki örnek de aynı sessizliği içinde barındırmasına rağmen sahnedeyken hangi sessizliğin hangisi olduğunu anlarsınız. Yani seyirci etkilendiği için mi ses çıkmıyor, yoksa seyirciyi kaybettiğiniz için mi… Bunu anlarsınız oyuncu olarak. İşte bu canlılık ne sinemada var ne televizyonda. Sinemada ise en sevdiğim nokta her sahnenin mutlaka ama mutlaka bir amaca hizmet etmesi. Ve mutlaka her sahneye, filmin tamamıymış gibi özen gösterilmesi. Böylece hissettiğim şeyi daha rahat yansıtabiliyorum. Konsantrasyon için daha çok vaktiniz oluyor. Sahneler üstüne daha rahat konuşabiliyorsunuz ve uzun süre deneyebiliyorsunuz. Televizyon ise büyük kitlelere ulaşmak ve adınızı duyurmak için mükemmel bir araç. Çalışma saatleri uzun ve genelde yetiştirmesi güç olsa da size hayalini kuramayacağınız kapılar açıyor. Oynadığım karakterin neden kendince haklı olduğunu anlamak ve bence haksız olsa bile onun gözünden haklı olduğuna ikna olma kısmı gerçekten zor.”

Kariyer planı: Mesleki anlamda hırslı olduğunu düşünüyor. Tiyatro, sinema ve televizyondan bir tanesini seçecek olsaydı eğer bu televizyon  olurdu. “Tiyatro, seyirciyle yüz yüze olması, anında reaksiyon alman, hissettirdiği şeyler, sanatsal bir bakış açısı… Ama ben galiba kamera karşısında daha çok eğleniyorum. Eğer hayal kırıklığına uğrattığım birileri olduysa da üzgünüm. Daha çok iş bölümü, daha kalabalık bir ekip, durgun ve beklenilen gibi gözüküp sürprizlerle dolu bir alan… Ben sürprizden beslenen bir oyuncuyum. Karşılıklı oynadığım oyuncuyu da, her şeye hazırlanmış ekibi de şaşırtmak isterim. Çünkü hayatta en çok eğlendiğim yer iş yerim. Mümkün olabilecek her sahnenin her tekrarında da farklı bir tepki vererek eğlenmeye çalışırım, kurgucuyu zor durumda bırakmamaya çalışarak. Eğer her türlü şımarıklığı yapabilecek bir özgürlüğe sahipsem, cevabım televizyon.”

Gelecek Hayali: Yuva kavramını konsept olarak kafasında oturtamıyor, bir yere ait olma gibi bir arzusu yok. Hayatı boyunca başarmak istediği şeyler hep olacak. “Mesleki anlamda hırslıyım. Başarmak istediğim şeyler tabii ki var ama hayat bitene kadar onları başaramadım diyemem. Daha çok fazla zaman var önümde ve bir şey bugün olmadıysa, daha güzel bir şey olsun diyedir. Veya daha doğru bir zamanı vardır. Gördüğünüz gibi hayatımı umut ve mutluluk üzerine kurdum. Ve hepsi için daha çok vaktim olduğuna inanıyorum. Mesela eşime de uysa ben sürekli başka başka otellerde kalmak isterim. Bir yere ait olmak gibi bir isteğim hiçbir zaman olmadı. O ana ait olmak benim için yeterli. Bence insanın huzuru hissetmesi için ihtiyacı olan tek şey kendisi. ‘Buralardan gitmek istiyorum, buralardan uzaklaşmaya ihtiyacım var, evime gitmem lazım’ gibi cümlelerin bende pek karşılığı yok. Tabii ki bu konseptlere ihtiyaç duyanlara, kendilerince hak veriyorum. Ama bence fazla romantik. Tek doğru şey geçen zaman, o zamanın oluşturduğu bütün anlar ve o anların içinde deli gibi dolanan biz. İnsan gerektiğinde hata da yapmalı, pişman da olmalı, üzülmeli de, sevinmeli de… Bunların hiçbiri hayatı fazla ciddiye almak için yeterli sebepler değiller bence. Bunların hiçbiri kimsenin başına gelmeyen şeyler de değiller. Bu yüzden her şeyle dalga geçiyorum. Ve çok yararını görüyorum.

Oyunculuk dışındaki en büyük tutkusu ne? Yazmak en büyük tutkularından biri. “Her geçen saniye de bunu risk alarak geliştirmeye devam ediyorum. Online 2 tane diziyi yazıp çektik. Biri Deniz Işın’la birlikte oynadığımız Blu TV’de yayınlanan Bizden Olur mu? İlk senaristliğim ve mükemmel bir takım olduğumuz için onun yeri ayrı tabii ki. Herkesin izlemesi için sabırsızlanıyorum. Diğeri ‘Milyoner’. Henüz post işlemleri sürüyor. Şu anda yazmaya devam ettiğimiz de ‘Büyük Kedilerin Günlüğü’. Yaza sinema filmi ve büyük bir dizi projemiz var. Yetiştirebilmek için sabahlıyoruz.”

Baba olmak hayatını nasıl değiştirdi: Baba olmak hayata bakış açısını değiştirdi. “Zaten feminist bir insandım ama artık erkek düşmanı olmaya çok yaklaştım. Şaka bir yana şuna artık kesinlikle inanıyorum; insan, hayallerin ötesinde bir yaratık. Asla gücünün yetmeyeceğini düşündüğün şartlarda bile insan o kadar güçlü durabiliyor ki, gerçekten hayretler içinde kalıyorsun. Anne olan kadınların bir anda yaşadığı bu doğa üstü güçlenme buna kesinlikle kanıt. Bu güçlenme hem fiziksel ve daha çok da duygusal bir güçlenme. Son zamanlarda saçma bir hayalim var. Oğlum omzuma çıkmış. Bir basket maçı izlemeye gitmişiz. İkimizin de elinde sosisli var. Sakın sosisli yediğimizi annene söyleme diyorum. Gülüp maçı izlemeye devam ediyoruz. Bunu eşime anlattım. ‘Birincisi bensiz neden maça gidiyorsunuz? İkincisi sosisli yediğini hepsini ben yemeyeyim diye mi benden saklıyorsunuz?’ dedi. Eşimle gurur duyuyorum. Yıllar içinde benimle birlikte geldiği bu umursamaz tavır gerçekten benim için bir gurur kaynağı.”

TELEVİZYON DİZİLERİ

2022- Balkan Ninnisi

2022- Bizden Olur mu?/ Sarp

2020/2021- Sen Çal Kapımı/ Erdem Şangay

2021- Eee Sonra/ Sarp

2007/2010- Komedi Dükkanı/ Sarp Bozkurt

1999/2001- Baba Evi / Ali

SİNEMA FİLMLERİ

2022- Aynasız Haluk

2021- AOG: Amacı Olmayan Grup/ Onur

2020- Bir Yalnızlık Şarkısı/ Sefa

2019- Hareket Sekiz/ Kazım

2016- Bol Şans

2014- Kanunsuzlar

2014- Gulyabani / Samet

2014- Patron Mutlu Son İstiyor/ Çırak Miladi

2012- Sen Kimsin?/ Hırsız

TİYATRO OYUNLARI

2022- Aşk Listesi / Oyuncu

2018- SUİT – Düğün Dündü Bugün Bugün / Oyuncu