Ana sayfa Oyuncu Biyografileri Sera Kutlubey Kimdir? Nereli – Boyu – Yaşı – Dizileri – Ailesi

Sera Kutlubey Kimdir? Nereli – Boyu – Yaşı – Dizileri – Ailesi

tarafından ker_def

Sera Kutlubey, 19 Nisan 1994 tarihinde Ankara’da doğmuştur. Türk dizi, sinema ve tiyatro oyuncusu.

Adı: Sera Kutlubey
Doğum Tarihi: 19 Nisan 1994
Doğum Yeri: İstanbul
Boyu: 1.65 m.
Kilosu: 52 kilo
Burcu: Koç
Göz Rengi: Kahverengi
Kardeşleri: Tek çocuk
Instagram: https://www.instagram.com/skutlubey/

Sera Kutlubey Kimdir? Nereli – Boyu – Yaşı – Dizileri – Ailesi 9

Ailesi:  Ankara’da doğdu, İlkokul yaşına geldiğinde ailesiyle İstanbul’a yerleşti. “Sevgiye doyarak büyüdüm. Aile denince aklıma koşulsuz ve saf sevgi geliyor. Tek çocuğum ama hep kalabalık evlerdeydim. Teyze,hala, kuzen, dede.  Uzun ve bol sohbetli sofralar. Hayatın gidişatı, iş zorunlulukları, kayıplar derken, sıklığı ve sofranın kalabalıklığı azalıyor tabii. Özlüyorum diyebilirim.”   

Çocukluk yılları: Çocukluğundan itibaren oyuncu olmak istiyordu. “Başta evcilik gibiydi hayallerimde. Lise döneminde pek parlak bir öğrenci değildim, okulu çok sevmezdim; ne zaman tiyatro kulübüne girdim o zaman okulla gerçekten bir bağ kurmaya başladım. Tiyatrolara gide gele büyüdüm. Lisede oyun çalıştığım zamanlarda tam anlamıyla kanıma girdi ve sahneye çıktığımda, ‘Artık burada olmalıyım’ dedim. Sonrasında da oyunculuğun hep hayatımda olmasını istedim ve tiyatro sınavlarına hazırlanmaya başladım ve yolum bu şekilde devam etti.”

Eğitim hayatı:  Eğitimini Haliç Üniversitesi Tiyatro Bölümü’nde tamamladı. Başkent İletişim Bilimleri Akademisi’nde oyunculuk ve diksiyon dersleri aldı.

Oyunculuğa ilk adım: Televizyon macerasına 2016 yılında, ‘Kehribar’ dizisinde canlandırdığı ‘Leyla’ karakteri başladı.

Hangi proje ile parladı? ‘Zalim İstanbul’ dizisinde canlandırdığı ‘Cemre Yılmaz’ karakteri ile dikkatleri üzerine çekti.

Kişilik özellikleri: Gerçekten inandığı bir şey varsa asla peşini bırakmıyor, azimli, çalışkan, duygusal. “Konu sevdiğim insanlarsa eğer hep koruyup kollamak isterim. Aileme ve sevdiklerime düşkünüm.

Düşünce yapısı: Kendini pek belli kalıpların içine sokmayı sevmiyor. “Dış gözler zaten yeterince bizi belli kalıplara sokuyor. Ne yaparsam yapayım  keyif almaya çalışırım, bu sadece sevdiğim şeyleri yapmak değil tabi ki keyif almadan da yaptığımız yapmamız gereken bazı sorumluluklarımız oluyor bunların içindeyken de bir çıkar yol bulabilmek belki kendimle küçük oyunlar oynamak gibi. Kendimi ahım şahım güzel ya da çirkin bulmuyorum, olduğum gibi kabul ediyorum. Modum düştüğünde kulaklığımı takıp bir köşeye geçerek müzik dinler ve hayal kurmaya başlarım. Böylece çevremden biraz soyutlayabilirim kendimi.”

Sera Kutlubey Kimdir? Nereli – Boyu – Yaşı – Dizileri – Ailesi 10

Mutluluk kaynağı: Bugüne kadar yer aldığı projelerde usta isimlerle çalışmaktan ve hayranlarının ilgisinden mutluluk duyuyor. Zalim İstanbul’da Fikret Kuşkan’la çalışmanın büyük bir şans olduğunu düşünüyorum.  Onunla geçirdiğim her dakika bir deneyim. Sevmek ve sevilmek, her zaman çok güzel bir his. Bunu hep hissediyoruz, izleyenlerimiz bizi hiçbir zaman yalnız bırakmadı bu da çok büyük mutluluk.”

Hayata bakışı: Hayaller ve aidiyet duygusunun hayatı anlamlı kıldığını düşünüyor. “ Hayaller yarın için bir motivasyon. Aidiyet de herkes için değişebilir; aile, belki tek bir kişi, belki bir mecra veya dört duvar arası fark etmez. O hayaller için koştururken ait olduğun yeri biliyorsan, savrulmuyorsun. Bence aynı zamanda bu güç katıyor kişiye, bu da hayatı daha anlamlı kılıyor benim için.”

Aşka bakışı: “Aşk, aklın bedeni terk etme şekli.  Mantığın devre dışı kalmasına neden olan, bir anda dibe vurduran ya da en tepeye çıkarabilecek duyguların en ulusu.”

İş hayatına bakışı: Sektörde klişe bir güzellik kavramı olduğunu ve yapım firmalarının bu konuda risk almak istemediğini düşünüyor. “Gerçekten yetenekli ve klasik güzellik algısının dışında olup güzel işler yapan insanları, seyirci zaten can-ı gönülden kabul ediyor. Fakat yapımlar bu konuda risk almak istemiyor. Popülaritenin bu koşullarda tek bir önemi var bence, o da işin devamlılığını sağlaması. Kendimizden, ailemizden, yaşantımızdan ve birçok şeyden feragat ederek bir işe konsantre oluyoruz. Şöhret beni korkutmuyor, beni korkutan sektör; sektörün içindeki yarış, hırs ve mücadele. Dürüstlük ve samimiyet beklerken bunun olamaması. Oyunculuk aslında sürekli bir zorlanma hali, çünkü her zaman daha iyisi vardır ve hep ona ulaşmak için uğraşıyoruz. İnsanı beslediği gibi yıpratabilen bir süreç aynı zamanda, çok iç içe. İnsanın kendini iyi kontrol edebilmesi gerekiyor. Sürekli bir şeyler deneyip bulmak, süreç içinde beni mutlu ediyor diyebilirim. Çocukluğumdan beri bir şeyler deneme haliyle iç içeyim, bu dinamiği oyunculukta bulduğum için yolculuğa başladım. Beni diri tutuyor.”

Kariyer planı: Oyunculuğu, her gün üzerine bir şeyler koymak istediği bitmeyecek bir yol olarak görüyor. “Oyunculukta kalıcı olmak gibi bir derdim yok. Oyunculuk yapmak istiyorum ama bu benim hırs yaptığım bir durum değil. Bir şeyler okuyor, izliyor, kendime ne katabilirim diye düşünüyorum. Kendimle uğraşıyor ve kendime yatırım yapmaya çalışıyorum. Senaryonun gerektirdiği her durumu, sömürülmediğini ve hikayeye hizmet ettiğini bildiğim sürece tabii ki oynamalıyım. Sonuçta biz bir hikayeyi anlatıyoruz; bir insanın nefesi, sesi oluyoruz. Bu noktada kişisel egolarımızı, görüşlerimizi, hislerimizi bir kenara koymamız gerek ki karakteri doğru anlatabilelim. Dizilerde ki öpüşme sahnelerinin çok konuşulması tamamen bastırılmışlık. Nerelerde ne sahneler çekiliyor ama konuşulmuyor. Ben hikâyeye hizmet ettiğini ve yönetmenin faydalanmayacağını düşünürsem çekerim, oyuncuyum.”

Sera Kutlubey Kimdir? Nereli – Boyu – Yaşı – Dizileri – Ailesi 11

En büyük tutkusu: Oyunculuk ve yazmak “Yazmayı da bir o kadar seviyorum. Tabii oyunculuk gibi dışa vurduğum bir alan değil, kendimce daha küçük bir dünyada. Oynamak gerçekten bir tutku benim için ama yazmak da öyle. Birini diğerinden üstün tutmuyorum, zaman zaman hangisine ihtiyaç duyuyorsam o bir şekilde devreye giriyor zaten.

Bugüne kadar yaptığı en büyük çılgınlık: “Seçtiğim meslek bence başlı başına bir çılgınlık. Onun dışında spesifik bir örnek vermem gerekirse şuan aklıma Londra’da bir dönem kaldığım evde çatıya tırmandığım bir an geliyor. Çok güzel yağmur yağıyordu ve ben kapalı havaları çok severim. Tırmandım, çatının sonuna kadar yürüdüm bir süre yağmuru ve gökyüzünü izledim her şey döneceğim zamana kadar çok güzeldi. Üçgen olduğu için zaten çatıda yürümek zor olması yetmiyormuş gibi artan yağmurla ayaklarım çatıda kaymaya başlamıştı ve yürüdükçe kayıyordum. Kimseden de yardım isteyememiştim ve hiç korunaklı değildim gerçekten ölümle burun buruna geldiğimi hatırlıyorum. Sürüne sürüne döndükten sonra her yerim yara bere içindeydi, bu heyecan bana çok pahalıya patladı.”

Gelecek Hayali:  Çok hayal kuruyor ancak bu hayallerini dillendirmeyi sevmiyor. “Hayallerimi dile getirdiğimde enerjisinin bozulduğuna inanıyorum o sebeple bende kalsın.”

Kaygıları: Kadın olmanın tüm dünyada zor olduğu düşüncesinde. “Sadece ülkemizde de değil dünyanın her bir köşesinde kadınlar farklı konumlarda farklı şekillerde savaş veriyor. Kadına yönelik mobbing her kültürde, her statüde var maalesef. Ve tabi ki boyun eğmiyoruz bunlara. Ayrıca şunu cinsiyet ayrımı yapmadan çok rahat söyleyebilirim ki; günümüzde bir insan olarak hayatını idame ettirebilmek gerçekten zor. Toplum bizi belirli kalıplarla yetiştirip büyütüyor. Sansür gelmeden otosansür yapmayı öğreniyoruz. Böyle bir kabulleniş. Kendi hayatımda toplumun direttiği otosansürü kaldırmaya çalışıyorum. Bir kadının eve geç saatte dönerken korkmadığı, ne giyeceğine beş kere düşünmeden karar verebildiği, insanlara kınayan gözlerle değil de sevgiyle bakıldığı ve kadının ötekileştirilmediği bir dünya… Kendi hayatımda bunları sağlamak için yeri geldiğinde o gözleri görmeyerek, yeri geldiğinde o gözlere inat hayatımı devam ettiriyorum.”

Erkekte çekicilik kriteri: Karşı cinste hoşlandığı belli bir kalıp yok. “Belli bir kalıp üzerinden gitmek istemem ama dış görünüş gerçekten bir kriter değil. İnsanın içi dışını etkiliyor da dışı içini etkileyemiyor maalesef.”

TELEVİZYON DİZİLERİ

2021- Hercai / Azra

2019/2020 – Zalim İstanbul / Cemre

2017 – İsimsizler / Seher

2016 – Babam ve Ailesi / Hasret

2016 – Kehribar / Genç Leyla

TİYATRO OYUNLARI

2018- Diyelim ki Birlikteyiz

ÖDÜLLERİ

2014-  İBB. Şehir Tiyatroları /  Jüri Özel Ödülü

2017- Gelişim Üniversitesi / Yılın Gelecek Vadeden Yeteneği

  1. Profilo AVM Tiyatro Ödülleri / Gelecek Vadeden Oyuncu Ödülü

2020- Altın Zirve ve Kariyer Ödülleri/ Yılın En İyi Kadın Oyuncusu Ödülü