Ana sayfa Oyuncu Biyografileri Seren Şirince Kimdir? Nereli – Boyu – Yaşı – Dizileri – Ailesi

Seren Şirince Kimdir? Nereli – Boyu – Yaşı – Dizileri – Ailesi

tarafından ker_def

Seren Şirince, 15 Mart 1991 tarihinde İzmir’de doğmuştur. Türk dizi, sinema ve tiyatro oyuncusu.

Adı: Seren Şirince
Doğum Tarihi: 15 Mart 1991
Doğum Yeri: İzmir
Boyu: 1.55 m.
Kilosu:  45 kilo
Burcu: Balık
Göz Rengi: Ela
Eşi: Tobias Sutters
Instagram: https://www.instagram.com/serensirin/

Ailesi: Aslen İzmirli, 2019 yılının Ağustos ayında bir süredir beraber olduğu İngiliz Tobias Sutter ile evlendi.

Çocukluk yılları: İlkokuldayken, doktor, avukat, astronot gibi mesleklere ilgi duyuyordu. Anaokuluna giderken, evde kuzenleriyle gösteriler hazırlayıp sergilerdi. “Annem, ‘küçükken ne olacağın belliydi’ der hep.  Aslında yönetmen olmak istiyordum, hala da hayatımın bir noktasında yapmayı çok istiyorum. Lisede sinema-televizyon okumak istediğime karar vermiştim ama arkadaş çevremde sürekli taklitler yapıyordum, çok eğleniyorlardı ve onlar ‘sen oyuncu olmalısın, tam sana göre’ dedikçe ben de oturup düşündüm ve İzmir Han Tiyatrosu’na gittim. Hiç unutmuyorum onu, annemle gitmiştik ve Rüçhan Gürel bana tirat vermişti, ezberleyip oynamamı istedi, beni ona göre kursa alacağını söyledi. Ders aldım ve konservatuvarı ilk senemde kazandım.”

Eğitim hayatı: Yeditepe Üniversitesi Tiyatro Bölümü’nden mezun oldu.

Oyunculuğa ilk adım: Televizyon macerasına, 2012 yılında ‘Araf Zamanı’ dizisiyle başladı.

Hangi proje ile parladı? ‘İlişki Durumu Karışık’ dizisinde canlandırdığı ‘Ayşegül’ karakteri ile dikkatleri üzerine çekti.

Kişilik özellikleri: Sempatik, sıcakkanlı, pozitif. “Arkadaşlarıma göre, pozitif ve mutluyken enerjim de muhteşem ama karanlık ve agresif anlarımda durumun onlar için zorlaştığı yönünde tespitleri var. Ama genelde pozitifim, gülüyorum, hatta çok fazla gülüyor olabilirim.”

Düşünce yapısı: Hayatta en önemli şeyin iyi bir insan olabilmek olduğunu düşünüyor. “İnsan kimyasal olarak da bencil bir varlık olduğu için, geçmişte amaç edindiğimiz ve her zaman sahip olmak istediğimiz şeylere sahip olduktan sonra aslında onun çok da önemli olmadığı hissine kapılıyoruz. O yüzden hayatta ille de bir şeye sahip olmak uğruna hareket etmek yerine hep daha iyi bir insan olmak için çabalamayı isterim.”

Sette nasıl birisi? İçine girdikten sonra dizi sektörü için düşünceleri değişti. “Tiyatrodan gelmiş olmanın dezavantajlarını yaşadım aslında. Tiyatroda bir duyguyu yaşıyorsunuz o gidiyor. Dizideyse sürekli bölünüyor ve sürekli tekrar ediyorsunuz. Bu sandığımdan daha zormuş bunu gördüm. Oyunculuk çok zevkli ancak bir o kadar da zor bir meslek. “Bir anı yaratmaya çalışıyorsun, birini performe ediyorsun ve bunu olabildiğince şeffaf bir yerden, o anın gerçekliğini yaratarak yapman lazım. Bazen insan kendine de yabancılaşıyor, yarattığın karakterin duygusuyla senin daha önce deneyimlediğin benzer duygular karışabiliyor. Bu iki gerçekliği ayırman ve duruma göre adapte olman gerekiyor. Bu nokta bana hem eğlenceli hem de tuhaf geliyor.”

İlk sinema filmi: Umut Kırca/ Bücür

Aşka bakışı: “Aşk bence yaşadığın zaman ve durum karşısında değişen bir şey. O yüzden, aşk ruhun yeniye duyduğu heyecanın en güzel yansımasıdır. Ben aşık olunca, güzel bir insan olurum. Mutlu oluyorum.”

İş hayatına bakışı: Dizilerde rol almaya başladıktan sonra onun için ‘ezber bozan oyuncu’ tanımlaması yapılsa da o, güzellik algısına çok takılmıyor. Bu tanımlamayı ilk duyduğumda mutlu oldum. Türkiye’de uzun boylu olmak ve güzellik algısı çok enteresan. Bunun oyunculukla bağdaştırılmasının nedeni de bence televizyon. Dünyada bu işler böyle yürümüyor. Mesela ‘Orange Is The New Black’ diye kadın hapishanesinde geçen bir dizi var. Her tip oyuncu var. Benim için kilolu bir insan da güzel olabilir, güzellik anlayışım ona göre ilerlemiyor. Beni güzellik algısından çok yapılan işin inandırıcılığı, oyunculuk kısmının fark edilmesi mutlu etti. İnşallah dizilerde gerçekten oyuncu olanlar oynar. Yetenek denen bir şey var. Biri bir karekteri çok iyi oynayabilir ama bu, o insanın içinde barınan bir şeyse ve onu yaratmamışsa, benim gözümde çok iyi oyuncu algısına tekabül etmiyor. Yarışmalardan çıkan çok yetenekli insanlar var. Fakat bence iyi oyuncu her şeyin altından kalkabilen ve onu yaratabilen oyuncudur. Ama bu işi gerçekten meslek olarak yapmak isteyen çok az. Özellikle televizyon ticari bir mecra olarak görülüyor. Mesleğimi yaparken en önemsediğim nokta; dürüstlük. Beğendiğim oyuncuları izlediğim zaman örneğin, o kadar temiz bir oyunculuk oynuyorlar ki, o insanın kendi derdine dair hiçbir şey görmüyorum, tamamen oynadığı karakteri anlamış ve ona dönüşmüş oluyor. Tamamen dürüst oynuyor yani. Ben de yaptığım oyunculuğun dürüstlüğüne dikkat ediyorum her zaman.”

Kariyer planı: Ters köşe rolleri canlandırarak izleyiciyi şaşırtmayı istiyor. “Türkiye’de şöyle bir durum var, insanlar seni ilk olarak hangi rolle gördüyse ve hangi kimyayla tanıdılarsa, hep öyle görmek istiyorlar ve öyle roller geliyor. Bizde ters köşe olayı pek olmuyor ama farklı roller gelmesini de çok isterim. Gerçekten ama gerçekten fikirlerine veya ideolojisine temas etmediğim bir rolü oynamayı da çok isterim çünkü aslında bu şekilde insanları anlayabiliyoruz. Film izlerken de benzeri oluyor. Ama benim için sanıyorum en vazgeçilmez olan tiyatro! Çünkü canlı, o an, orada o duyguları paylaşmanın başka şeylerle kıyaslanamayacak kadar özel tarafları var.”

Gelecek Hayali: Çocukluktan itibaren hayali olan yönetmenlik onun bir gün mutlaka yapmak istediği şey. Oyunculuğa tam konsantre olmuş olsa da gelecekte yönetmenlik yapmayı hayal ediyor. “Her şeyiyle farklı işler yapmak istiyorum. Kesinlikle yurt dışında eğitime gitmek istiyorum. Orada da oyuncu olarak şansımı denemek isterim. Bende biraz mükemmeliyetçilik var, yönetmenliğe karar verirsem, bir gün onu da en iyi şekilde yapmak isterim.”

Kaygıları: Mesleğinin, dışarıdan çok basit gibi görünmesi ve algılanması onu endişelendiriyor. “İşin bir de arka yüzü var. Bu kadar zor koşullarda bu kadar iyi şeyler çıkarmak da meziyet bence. Diziler, filmler sabah 04.00, 05.00’lerde çok zor koşullarda çekiliyor. İstediğini istediğin zaman yapamaz oluyorsun.

Kimlere hayranlık duyar? Bazı yönetmenlere çok büyük hayranlık duyuyor. “Bazılarının çektiği filmleri kıskanıyorum, onların çektikleri filmleri çekmek istiyorum. Andrey Zvyagintsev’in her filmi beni şaşkınlığa uğratıyor, Jim Jarmusch da öyle, David Lynch de öyle.”

Neye para harcar? Alışveriş merkezlerine gitmek ruhunu tüketiyor. O yüzden mümkün olduğunca az gidiyor. “Son dönemde daha çok yurt dışından alışveriş yapıyorum çünkü Türkiye’de olmayan mağazalardan hem daha kaliteli ve daha uygun fiyata ürün bulabiliyorum. Hem de tasarımları daha orijinal oluyor.”

TELEVİZYON DİZİLERİ  

2012 – Araf Zamanı / (Konuk Oyuncu)

2013 – Aşk Emek İster / Nazlı

2015/2016 – İlişki Durumu: Karışık /         Ayşegül Dinç

2016- İlişki Durumu: Evli /     Ayşegül Dinç Tekin

2017- Seven Ne Yapmaz / Nazlı Aycı

2019-Bir Aile Hikayesi / Derya Tepeli

SİNEMA FİLMLERİ

2019- Aşkımızın Son Tekmesi/ Defne

2019- Black Sun (Kısa Film)

2018- Bücür / Özge

TİYATRO OYUNLARI

2019- Bir Banka Soygunu Komedisi / Caprice

2014- Göl Kıyısı / Lucy

ÖDÜLLERİ

2019-Vasfi Rıza Zobu Tiyatro Ödülleri/ Yetenekli Genç Tiyatro Sanatçısı/ Bir Banka Soygunu Komedisi

2016 – Yeditepe Üniversitesi 4.Dilek Ödülleri / Yılın En İyi Komedi Kadın Oyuncusu / İlişki Durumu: Karışık

2016- 5.Fashion TV Moda Ödülleri / Yılın En Moda Dizi Çifti (Ayşegül-Can) / İlişki Durumu: Karışık