Kanal D ekranlarında Pazartesi akşamları izleyici ile buluşan, Birce Akalay ve İbrahim Çelikkol’u buluşturan Siyah Beyaz Aşk dizisi son bölümüyle reytingini yükselterek gelecek için umut vermişti. Siyah Beyaz Aşk dizisindeki ikilemi ise Milliyet Blog yazarlarından Anibal Güleroğlu, köşesinde analiz etti:
Siyah Beyaz İkileminde Çözüm, Grilik…
‘Ya tam açacaksın yüreğini ya da hiç yeltenmeyeceksin. Grisi yoktur aşkın. Ya siyahı ya beyazı seçeceksin’dese de Şems-i Tebrizi, inişli-çıkışlı evrelerle dolu hayatta her şeyi bu kadar net kestirip atmak mümkün olamıyor ne yazık ki! Aşkın siyah-beyaz ikileminde grilikler de yaşanabiliyor. Ancak insanların bunu fark etmesi ve olayın özünü anlaması biraz zaman alıyor. Tıpkı senarist değiştirme modasına uyarak yeni bir sürece başlayan ‘Siyah Beyaz Aşk’ dizisinde olduğu gibi.
Sema Ergenekon-Eylem Canpolat ikilisinin kaleminden çıkarak ekran yolculuğunu başlatan yapım, başlarda siyahın ve beyazın net ayrımını sunmuştu bize. Tabii bu meyanda kimi sert sahnelerinden ve bir doktorun zoraki çalıştırılmasından ötürü de şikâyetlere maruz kalıp kadın eliyle kadına şiddet sergilenmesi gibi ithamlarla karşılaşmıştı. Bu da ‘Siyah Beyaz’ ikilemini doğurmuştu haliyle. Sevmeli miydik, kızmalı mıydık bu diziye?
Dahası dizinin kalıcı olamayacağı yönünde görüşler de havada uçuşmuştu başlarda. Tüm bunlara karşılık ‘Siyah Beyaz Aşk’, griliğin açtığı yoldan ilerleyerek meramını anlatma mücadelesini sürdürdü ve kendini fark ettirmeyi başararak yükselişe geçti. Tebrikler…