TelevizyonGazetesi.com / Detay -Yalı Çapkını dizisinde Suna karakterini canlandıran Beril Pozam, son dönemde ismi çok konuşulan oyunculardan birisi oldu. Dizinin başarısı ile birlikte daha çok gündeme gelen oyuncu, bu başarının nedenleri sorulunca ise gayet mütevazi şekilde yanıt verdi.
Beril Pozam’a göre başarının altında yatan neden tüm ekibin sinerji sağlamış olması. Daha ilk buluşmadan itibaren bu sinerjinin ortaya çıktığını anlatan oyuncu, başarının nedenlerini şöyle anlattı:
“Başarı tek başına birine ya da bir şeye ait olmuyor. Bir ekip çalışması ile oluyor bence. Senaryo, yapım, oyuncular, yönetmen, prodüksiyon, saç, makyaj… Gerçekten bir ekip ile oluyor. Tek başına kimseye bu başarıyı ithaf edemiyorum. Seyircinin de bu kadar sevip bizi sahiplendiğini gördükçe ben çok mutlu oluyorum.”
Sette herkesin birbiri ile çok iyi anlaştığını anlatan Beril Pozam, daha ilk okuma provalarında bu hissi birbirlerinden aldıklarını anlattı. Ünlü oyuncu, Yalı Çapkını dizisinin setinde oluşan atmosferi şu sözlerle tarif etti:
“Herkesle çok iyi anlaşıyoruz. Sinerjimiz, daha ilk gün okuma provasından oluşuverdi. Herkes birbirini çok sevdi. Ekipten bile anlaşamadığımız kimse yok. Tüm ekip çok iyi anlaşıyor.”
Türkiye’nin son dönemdeki en iyi reytingleri alan dizisi olarak öne çıkan Yalı Çapkını setinde kimsenin kapris yapmadığı da ortaya çıktı.
Beril Pozam, herkesin işini gerçekten severek yaptığını ve bu sette bulunmaktan memnun olduklarını anlattı. Oyuncu, “Birbirimiz ile çok eğleniyoruz” diyerek Yalı Çapkını dizi setinde her şeyin yolunda gittiğini anlattı.
Dizinin başrol oyuncuları Afra Saraçoğlu ile Mert Ramazan Demir için “Onlara bayılıyorum” diye konuşan Beril Pozam, arkadaşları ile ilgili bir değerlendirme yapması istendiğinde ise bunu yanmak istemedi.
“Bayılıyorum onlara. Onları değerlendirmek benim haddim değil” diyen Beril Pozam, sette Seyran ile Ferit karakterlerini sette izlerken bile çok keyif aldığını sözlerine ekledi.
Beril Pozam, şöyle konuştu: “Ben SeyFer’ciyim. Onları gözlerimde kalpler çıkarak her hafta izliyorum. Hatta onlar oynarken, kameranın arkasında bile öyle. Çok keyifle izliyorum.”