Dizilerin sadece yüzde 9’u sorumluluk, yüzde 7’si sevgi, yüzde 6’sı dostluk duygusunu geliştirici içerikte. Yüzde 96’sı televizyon seyreden gençlerin izledikleri dizilerle ilgili yapılan bu çalışmaya bakınca endişelenmemek imkansız. Dizi içeriklerine mutlaka sınırlandırma getirilmesi lazım, yoksa toplumda artarak devam eden şiddet haberlerinin sonu asla gelmeyecek.
Neden gözyaşları?
Bir ünlünün sevgilisinden evlilik teklifi alınca, gözyaşı dökmesine vurgu yapan haberlere bakarken düşündüm. Evliliğe karşıyım sanılmasın, ama bir ilişkideki bu normal sürecin abartılmasına karşıyım. Annemle bu konuyu konuşurken bizim Leyla Hanım bombayı patlattı: “O evleneceği için değil kısa zaman sonra boşanacağı için ağlıyordur!” Malum evlilikler günümüzde kısa sürüyor ya…
Gönül ister ki, evlenenler sonsuza kadar aşkla, mutlulukla ve sadakatle yaşasın. Evlilik, bir mecburiyet değil, aşkın getirdiği özel bir bağ olarak görülsün. Teklif alanlar da gözyaşlarına değil, neşeli kahkahalara boğulsun!