AİLEM BENİ PİLOTLUK HAYALİMDEN VAZGEÇİRDİ
Bu yolda ilerlemek adına neler yaptığını soruyorum; “Hava Harp Okulu’nun birinci imtihanına girdim. İkincisine gitmeden önce annem ayıldı bayıldı; ‘uçaklar düşüyor, oğlum ölecek’ diye beni vazgeçirdi. ‘Aman oğlum, sen git tiyatro oyuncusu ol’ dediler.
Ailemin beni vazgeçirmesiyle ben de idealimden vazgeçtim. Ama yıllar geçse de hevesim hiç sönmedi, uçaklarla ilgimi hiç kesmedim. En nihayetinde de bir simülatör aldım. Boeing 737, 400 ve 800 serisini yaklaşık 1,5-2 yıl uçurdum. Evi havaalanına çevirdim. Devamlı anonslar ve uçak sesleri duyulurdu evin dışından.”
Peki, neydi Zafer Algöz’ü uçuşa bağlayan? Şu sözlerle anlatıyor: “Sürat, özgürlük, gökyüzünde olmak…
Belki de uçaklar zeplin gibi ya da balonlar gibi çok yavaş giden nesneler olsa benim için bu kadar enteresan olmayacak. Uçağın kalkışı, inişi, özellikle tehlikeli havalardaki inişi çok hoşuma gidiyor.”