Zuhal Topal Saygıner, 23 Eylül 1976 tarihinde İstanbul’da doğmuştur. Türk dizi, sinema, tiyatro oyuncusu ve sunucu.
Adı: Zuhal Topal Saygıner
Doğum Tarihi: 23 Eylül 1976
Doğum Yeri: İstanbul
Boyu: 1.72 m.
Kilosu: 62 kilo
Burcu: Terazi
Göz Rengi: Açık Kahverengi
Saç Rengi: Kahverengi
Eşi: Korhan Saygıner
Çocuğu: Lina Saygıner
Kardeşleri: Alpaslan Topal
Instagram: https://www.instagram.com/zuhaltopal
Ailesi: Aslen Gaziantepli 10 yılı aşkın süredir müzisyen ve şarkıcı Korhan Saygıner ile evli. Çiftin Lina adında bir kızı var.
Çocukluk yılları: Büyük bir ailede, mahalle ortamında oynayarak büyüdü. Çocukluğundan itibaren taklit yeteneği vardı. Oyunculuğa ilk adımını ilkokul 1. sınıfta okuma bayramında tek kişilik kısa bir oyun sergileyerek attı. Hem ailedeki hem de apartmanlarındaki insanları güldürmeyi ve taklitler yapmayı severdi. “İlkokulda henüz 6 yaşında ilk kez sahneye çıktım. Okuma bayramında ben tek kişilik bir köylü kızı rolü oynadım. Yine kendi yazdığım tek kişilik bir tirat hazırladım ve oynadım. Öğretmenim aileme bu kız tiyatrocu olacak demişti. Ortaokulda tiyatro grubu kurdum. Lisede de Bakırköy’de çeşitli oyunlar oynadım.”
Eğitim hayatı: Müjdat Gezen Sanat Merkezi Tiyatro Bölümü’nden mezun oldu.
Oyunculuğa ilk adım: Televizyon macerasına ‘Sevda Kondu’ dizisiyle başladı.
Hangi proje ile parladı? 2003 yılında, ‘Sihirli Annem’ dizisinde canlandırdığı ‘Suzan’ karakteri ile dikkatleri üzerine çekti.
Kişilik özellikleri: Hareketli, enerjik ve tez canlı, Aile bireylerimde enerjik hatta eşimde böyle ki bir araya geldik. Çok tez canlıyım. Herhalde o yüzden masa başı işi hiç bana göre değildi yaptığım iş tam bana göre aslında.”
Düşünce yapısı: Babasının 48 yaşındaki erken ölümü düşünce yapısını çok etkiledi. Bu acı olay, hayatın kıymetini gerçek anlamda anladığı bir dönemeç oldu.” Hayatın kısa olduğunu zamanın su gibi aktığını biliyorum. Çok kayıplar yaşadım, değerli oyuncu arkadaşlarımı kaybettim. Genç ölümler de gördüm. Bu yüzden yaşamımın en temelinde şükretmek var. Her anın keyfini çıkartmak gerek. Elbette benim de kuruntularım, sıkıntılarım ve dünya adına endişelerim var. Ama maddi imkansızlıklar insanları mutsuz etmemeli, bu denli hayattan soğutmamalı diye düşünüyorum. Maddiyat ve geçim çok önemli. Hele ki günümüzde. İnsanlar maddi imkanları iyi olduğu için böyle konuşuyor diye düşünecek ama hayır öyle değil! Ben maddi imkansızlıkları da yaşadım. Biz kendi içinde kavrulan bir aileydik. Kendimize ait eğlenceler yaratır, mutlu olurduk. Oyuncaklarım yoktu. Kolejlerde okumadım. Hiçbir şeyin olmadığı ama sokaklarda oynamaktan mutlu olan bir nesildik. Bakın ne kadar çok şeye sahip olursanız tatminsizlikler ve boşluk duygusu peşinizi bırakmaz. Onun için nerden geldiğini unutmayan ve ne olduğunun farkında olan bir insanım.”
Mutlu evliliğinin sırrı ne? Saygı ve dürüstlük. “Her şeyden önemlisi gerçekten karşınızdakine güvenebilmeli, sırtınızı dayayabilmeli ve inanabilmelisiniz. Denedik, olmadı boşanalım yapmamalıyız. Büyüklerimizin kırk elli yıllık evlilikleri var. İlişkileri kıyafet gibi tüketiyoruz. Bazı özel işlerimizi de eşimizin yanında yapmamalıyız. İlişkileri laçkalaştırmamak lazım. Ben, ben, ben diyoruz sürekli, benmerkezciyiz. Bence böyle olmalı, sence nasıl olmalı diye karşılıklı sormalıyız. Kavga mı ettiniz biri evden çıkıp gitmeli. Bir nefes alınmalı mutlaka.”
Anne olmak hayatını nasıl değiştirdi? Anneliği Allah’ın kadınlara lütfettiği bir hediye olarak görüyor. “Ben kadın olduğumu anne olunca anladım. Lina bana tahammülü ve sabırlı olmalı öğretti. Daha tevekküllü olmayı ondan öğrendim. Hayat bulmacasında bir şeyim eksikmiş onu da anne olunca buldum. Eşimle dünyayı gezen, istediğimizi yapan bir çifttik. Hep canlı yayınlardan ve işlerden anneliği ertelemiştim. Belli bir seviyeye gelmek istedik. Kendi yaşamadıklarımı çocuğuma yaşatmak istemedim. Lina doğunca iki yıl boyunca ben baktım. Şimdi ise annem, ben, eşim ve kardeşim hep birlikte bakıyoruz. Biz kalabalık aile ortamını seviyoruz.”
Hayata bakışı: İş odaklı yaşayan birisi değil. “Hayatlarını ve evliliğini iş üzerine kurmuş sadece işiyle mutlu olan insanlar değiliz. Ailemiz, kendi huzur ve mutluluğumuz her şeyden önemlidir. Kızımız ile daha çok birlikte olmayı, seyahat etmeyi, evimizde vakit geçirmeyi çok severiz Biz çok hırslı insanlar değiliz. Ekmek paramız için çalışıyoruz ve ailelerimize de bakıyoruz. Ama bir şey kısmetimizde varsa olur. Olmazsa da canımız sağolsun der geçer, hayatımıza devam ederiz. Hayalimiz; kendi ekip biçtiklerimizi yiyebileceğimiz, bahçesinde tavukların, horozların dolaşacağı, daha sessiz, daha huzurlu, daha gerçek ve samimi insanların yaşadığı bir şehirde hayatımızı sürdürmek.”
İş hayatına bakışı: İnsanın inanarak, çalışarak ve kapasitesi elverdiği ölçüde işlere, mesleklere yönelirse verimli olacağını ve karşılığını alacağını düşünüyor. “Hayatta başarılı olmak için çok çalışmak şart, bunun başka bir yolu yok! Bazı insanların çok egoları şişmiş, hırsları yükselmiş, kompleksliler. Bu onlardan götüren bir şey. Uzun vadede çok yorar insanı. Televizyon dünyası elbette bir rekabet dünyası, pasta büyük. İnsan, işiyle evini birbirinden ayırmalı. Hırslardan ve egolardan sıyrılmalı ve kendi iç benliğimize dönmemiz lazım.”
Kariyer planı: Yıllardır ‘The Ellen Show’ u çok beğenerek izliyor. Böyle bir program yapmak istiyor. İleride sitcom tarzı bir dizide oynamak ve yapımcılığını da yapmak istiyor. Senaryosu güzel olan bir sinema filmi de planları arasında. “Hatta eşimle şu ara bazı senaryolar okuyoruz. Benim için hiçbir zaman işim öncelikli olmadı. Ben bu tür programlarla var olmadım. Hiçbir zaman acayip hırslarım ve egolarım olmadı. Kimseye bir şeyler ispat etmek zorunda değilim. Çok fazla iş seçiyorum. Beni ben yapan geçmişte bana sunulan bazı işlere ‘hayır’ dememdir. Reddettiğim işler sayesinde bugün Zuhal Topal var ve toplumda karşılığını buluyor, seviliyorsa demek ki doğru işler yapmışım. Ben zaten hayatta kendi içinde huzurunu ve barışıklığını yaşayan bir insanım. İçim rahat.”
Gelecek Hayali: İlerdeki hayali, çok fazla çalışmak üzerine değil. Sadece yapmak istedikleri için birkaç yıla daha ihtiyacı var. Eşi ve kızıyla birlikte gezmeyi, dolaşmayı çok seviyor. Kızına, kendine ve hobilerine daha fazla zaman ayırmak istiyor.
Oyunculuk mu? sunuculuk mu? Oyunculuğun kalbindeki yeri ayrı. “Ben 4 yıl konservatuar okudum, şan dersi de aldık, diksiyon da, dramatik oyunculuk da öğretildi bize, komedi de. Diziler, programlar, reklam filmleri, tiyatro oyunları, radyo programcılığı, dublaj sanatçılığı da yaptım. Sinema fimlerinde yer aldım. Elbette içlerinde çok sevdiklerim de oldu, keşke yapmasaydım dediklerim de. Başarısızlık da var bu uzun süreli maceramda, televizyon tarihinde ilklere atılmış çok başarılı imzalar da. Yani hepsi de benim işim, hepsi de ekmek kapım ama tabii ki oyunculuğun yüreğimdeki yeri çok özel.”
Kaygıları: İyi ve pozitif düşünüyor. Ajitasyon ve acı görmeyi sevmiyor, haberleri izlememeye gayret ediyor. Onu negatif etkileyen arkadaşlarıyla da ilişkilerini sınırlıyor. “Gülümsüyorum. Ama dertler olmuyor mu? Elbette benim de hayatımda pek çok şey oluyor, gerektiğinde ağlamayı da severim. Duygularımı göstermekten çekinmem. Dürüst, samimi ve gerçek olmaya çalışıyorum. Herkesin hayatta bir duruşu var. Allah herkesin ekmeğini kalbine göre veriyor zaten. Egodan ve hırstan hoşlanmıyorum. O tür insanlara da Allah kolaylık versin. Çok tehlikeli bir şey. Zirve zor bir iştir. Eğer hayatınızı bu zirveye göre belirlerseniz, bütün ailenizi buraya konuşlandırırsanız ve bunu işiniz için kullanırsanız mutsuz olursunuz. Çünkü gerçek hayatınızı bu kapının ardında.”
Evde ne yapar? Eşiyle haftanın belirli günleri telefonları kapatıp evde kitap okuyup film izliyorlar. “Kendime böyle arınma zamanları ayırırım. Bazen kahveye ara veririm, nefes egzersizleri yaparım, kalp ritimlerimi yavaşlatırım. Spor yapıyorum, eşimle birlikte orman yürüyüşleri yaparız. Gece hayatını sevmiyorum. Alkol ve sigara da kullanmam. Yani konservatif bir yaşamımız var.”
Formunu nasıl koruyor? Mutfağı seviyor ama yemek yapmaya vakti olmuyor, evde yemekleri annesi yapıyor. “Çok fazla karbonhidrat yemiyorum. Evimin yakında bir köy var, oradan ürünler getirtiyorum. Organik beslenmeye çalışıyorum.”
Modayı takip ediyor mu? Modayı takip ediyor ama uygulayamıyor. “Çula çaputa çok para vermemeyi ilke edindim kendime. Yılda bir yada iki defa kendime ve gardırobuma detoks uygularım. Fazla kıyafetlerimi ihtiyacı olanlarla paylaşırım. Pazardan da giyinirim, evladiyelik uzun ömürlü kullanacağım parçalara da para verdiğim olur. Ama genel olarak sadelik ve rahatlık benim ruhuma daha uygun. Siyah favori rengimdir. Kırmızı da ikinci favorim diyebilirim.”
Neye para harcar? Kızına oyuncak alıyor.
TELEVİZYON DİZİLERİ
2015- Aşk Yeniden/ Konuk Oyuncu
2011/2013- Avrupa Avrupa / Nermin Beceren
20019- Geniş Aile/ Şukufe
2009- Papatyam/ Konuk Oyuncu
2008- Komedi Türk
2006- Tutkunum Sana / Suna
2006/2007- Selena/ Fitnat
2006-Arka Sokaklar
2006- Tarık ve Diğerleri / Kehribar
2005- Haylaz Babam
2005- El Bebek Gül Bebek / Teyze
2004- Avrupa Yakası / Konuk Oyuncu
2003- Sihirli Annem/ Suzan
2002- Ev Hali / Mine
2002- Lahmacun ve Pizza
2002- Reyting Hamdi
2002- Çekirdek Aile / Doktor
2000-Zehirli Çiçek
2001/2002- Dadı:/Hostes Arzu
2001- Cinlerle Periler
1996- Sevda Kondu / İlknur
1996- Gurbetçiler
1998- Ruhsar
1996- Kurşun Kalem
1996- Yazlıkçılar / Manken
1997- Kara Melek/Sema
1995- Çiçek Taksi
1995- Palavra Aşklar
SİNEMA FİLMLERİ
2002- Suluboya / Zuhal
2009- Deli Deli Olma/ Figan
2004- Yol Palas Cinayeti / Sacide (TV Filmi)
2009- Kirpi / Nergis
TİYATRO OYUNLARI
2006- Selvi Boylum Al Yazmalım
2003/2004- Erkekler Ne İster
2002- Üçüncü Türden Yakın İlişkiler
1998- Tebeşir Dairesi
1996- Harikalar Sirki
TELEVİZYON PROGRAMLARI
2018/2020- Zuhal Topal’la Sofrada
2015/2017- Zuhal Topal’la
2014- Cümbür Cemaat
2012- Kazanmak İçin Bir Dakika
2012- Hayata Dair Zuhal Topal
2011- Zuhal Topal 4/4’lük Kadın
2009/2011- Zuhal Topal’la İzdivaç
2007- Şarkı Söylemek Lazım
2004- Hokus Pokus
2002- Film Gibi