TelevizyonGazetesi.com/Detay – 6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli iki ayrı depremin ardından sarsılan Türkiye, 20 Şubat’ta da yine Hatay merkezli iki depremle yeniden sarsıldı. 42 binden fazla insanın hayatını kaybettiği ve binlercesinin yaralandığı, binlercesinin evsiz kaldığı depremin ardından yaralar sarılmaya çalışılıyor.
Yakınlarını kaybeden insanların acıları, hemen her gün medyada yer alan hikayeleriyle yürek burkmakta. Hayatını kaybeden isimler arasında tanınmış kişiler de yer alıyor. Bu isimlerden birisi de tiyatrocu Orhan Aydın’ın kızı Eylem Şafak Aydın’dı. Depremin ilk saatlerinden itibaren kızı ve eski eşinin Hatay’da enkazda ve sağ olduklarını sosyal medyadan duyuran ve yardım isteyen Orhan Aydın, onlarca tweet atarak yaşanan süreci aktardı ve sürekli vinç beklediklerini söyleyerek yetkililere seslendi.
Bir kaç gün sonra eski eşinin enkazdan sağlıklı bir şekilde çıkarılmasından sonra kızının da sağ olduğu, konuştuğu ve bulunduğu yerden çıkarılması için yardım istedi günlerce. Pek çok kişi de Orhan Aydın’ın bu yardım çığlığını sosyal medyadan duyurmaya çalıştı.
Fakat 5 gün süren mücadelenin ardından Eylem Şafak Aydın kurtarılamadı! Orhan Aydın, kızının ardından zor günler geçirirken, oyuncu Mine Tugay’ın yaptığı paylaşım sonrası, Eylem Şafak Aydın ile uzun yıllardır dost oldukları ve onu kız kardeşi yerine koyduğu da mesajlarıyla ortaya çıktı.
Şu sıralar ekranlara Star TV’de yayınlanan Yalı Çapkını dizisinde Defne karakteriyle gelen Mine Tugay, instagram hesabından yaptığı paylaşımla duygulandırdı. Arkadaşını kaybeden Tugay, “Şiirlerin, mektupların, hüzünlerin, umutların, isyanların, gülüşlerin hepsi içimde, bana emanet kız kardeşim… Göz yaşım ol istemezdim. Kızma. Şehirler ağlıyor ben nasıl ağlamayayım…” derken uzun bir mesaj da kaleme aldı ve Eylem Şafak Aydın’ın ardından şunları yazdı…
“Son sözlerin ‘ufak tefek yaralarım var ama iyiyim’miş Eylem. Sen Lilith’im, gençliğim, Bizans kraliçemdin benim. Hayatına değdiğin her insanın seni hep sarıp sarmalama, sana sığınma, seninle yaşama göğüs germe, hayatı dibine kadar yaşama isteklerinin dolup taştığını biliyorum. Sen buradan gidene kadar o beş gün boyunca bana yaşattığın umut için, tükendiğim her anda beni tekrar umuda çektiğin için, bana “umut” gerçekten nedir öğrettiğin için teşekkür ederim arkadaşım. ‘Bu kadar mı çaresisiz?’ dedim günlerce gelmeyen vinç yüzünden seni kurtarmak için çalışan insanlara… ‘Evet, bu kadar çaresisiz’ dediler. İnanmadım buna, bütün kötü şeye rağmen direndiğini biliyordum çünkü… Biz yetişemedik Eylem, biz senin gibi güzel ruhlara, milyonlarca cana yaşamlarını veremedik. Çok öfkeliyim kız kardeşim… Seni çok özlüyorum. Gittiğine hala inanmak istemiyorum… Özür dilerim Eylem, özür dilerim.”