◊ Hem genç kuşağın hem de eski kuşağın iyi isimleri var dizide…
– Gerçekten öyle. Hikayenin de güzel olmasıyla birlikte çok iyi uyum sağladık. Yönetmenimiz Uluç hocamızın (Bayraktar) da bunda çok büyük payı var. O kadar rahat, keyifli ve huzurlu çekiyoruz ki diziyi…
◊ Canlandırdığın Mert karakteri, Çağatay Ulusoy’un canlandırdığı Sarp karakteriyle kardeş olduğunu ne zaman öğrenecek?
– Pat diye söyleyeyim mi? Hazır ol! Gerçekten biz de bilmiyoruz. İlla ki öğrenecek ama bu ne zaman olur bilmiyorum. Bir bölüm önden gidiyoruz sadece.
◊ Kardeş oldukları bence dizinin finalinde değil öncesinde ortaya çıkacak…
– Bununla ilgili fikirlerimiz var ama o kadarını anlatamam.
◊ Uğur Yücel, Çetin Tekindor, Mustafa Uğurlu gibi usta isimlerle oynamak nasıl bir duygu? Her seferinde bir şey öğreniyor musun?
– Çok acayip bir duygu. Girdiğim günden beri şunu söylüyorum: Çetin Tekindor’la oynamanın verdiği hazzı bana hiçbir reytingle ve maddiyatla anlatamazsın. O kadar şanslı hissediyorum ki kendimi. Uğur Abi ile daha bir sahnemiz oldu. Önümüzdeki bölümde olacak birkaç sahnemiz. Onun da diziye girmesi çok başka bir olay. Projeye değer kattı. Oynadığı karakter de çok kuvvetli. Onunla oynamak çok gurur verici. Mustafa abi, Çetin abiden 10 yaş daha küçük. Onunla o yüzden daha çok abi-kardeş gibiyiz. Benim gördüğüm en doğal, komik adamlardan biri. Bizi sette çok eğlendiriyor.
◊ Çağatay da genç ve yakışıklı, sen de öyle. Seyircinin ilgisi aranızda bir rekabet duygusu doğurmuyor mu?
– Çağatay ne kadar başarılı ve iyi olursa bu iş o kadar başarılı ve iyi olur. Ben ne kadar işime sahip çıkarsam, başarılı olursam bu iş o kadar iyi olur. Aramızdaki ilişki birbirimizi desteklemek üzerine doğdu. Ben hiç rekabet gözüyle bakmadım bu duruma. Dışarıdan bakınca ilk akla gelen o olabilir ama biz bir ekip işi yapıyoruz.