Ana sayfa Dizi Haberleri Bay Yanlış dizisinde Özge Gürel’e geçer not, Can Yaman’a zor soru!

Bay Yanlış dizisinde Özge Gürel’e geçer not, Can Yaman’a zor soru!

tarafından ker_def

TelevizyonGazetesi.com / Detay – Özge Gürel, kalitesini her yapımda sergiliyor ve yaz dizilerinde ayrı bir yerde değer buluyor. Can Yaman ile Özge Gürel partnerliği de Dolunay’dan sonra yine büyük bir sınav veriyor. Reytinglere bakılır ise Bay Yanlış dizisi bu sınavdan olumlu puanlar aldı.Peki sizce oyunculuk kalitesi bakamından Bay Yanlış dizisi değerlendirmeye değer mi?

Medyaradar sitesinde dizileri yorumlayan Murat Tolga Şen, Bay Yanlış dizisini ağır bir şekilde eleştirdi. Dizinin ciddiye alınacak bir hikayesinin bulunmadığını belirten yazarın şu sözleri dikkat çekti: “Neyin ne olacağı, olayların nereye gideceği o kadar belli ki! Sağ olsunlar, daha önce milyon kez izlediğimiz şeyi bir kez daha izleyelim diye çekmişler. Dizinin seyirciyi ekranda tutmak için kurduğu tuzak ise şu; herkes çok güzel, çok yakışıklı, kaslı, mini etekli ve uzun topuklu. Havuzlu rezidanslarda, pahalı mekanlarda kremalı yaşamlar…”

Yazar, Özge Gürel’in oyunculuğunu farklı bir klasmanda görüyor ve şu detaya dikkat çekiyor: “Çünkü iyi bir oyuncu ve hatta tüm yaz dizisi kızlarının reçetesini Kiraz Mevsimi’ndeki yorumu ile o verdi. Şimdi hepsi onun gibi oynamaya çalışıyor, çoğu da beceremiyor.”

Yazarın Özge Gürel’in partneri Can Yaman hakkındaki fikirleri ise oldukça sert… “Can Yaman’ın kendisinin karikatürüne dönüştüğünü söylemiştim. İlk bölüm beni yanıltmadı. Sürekli, “bakın ne kadar kaslı ve havalıyım” diyerek oynayan biri var karşımda. Bunu da seven çoktur ama sürdürülebilir bir oyunculuk şekli değil bu, 5-6 yıl sonra daha genç, daha kaslı biri gelince ne yapacaksın?”

Murat Tolga Şen, Bay Yanlış dizisi için de “Ciddiye alınacak bir iş değil” diyerek yorum yaparak Fox TV’ye şu mesajı yolladı:

” Ana haber bültenlerindeki cesareti yayınladıkları dizilerde de görmek isteriz. İnsan bir saat boyunca memleketin binbir derdini dinleyip, geçinemeyenlerin çığlığını duyup sonra da böyle partili, rezidanslı hayal alemlerine dalamıyor. Yok mu fabrikada çalışan, biri sendikalı olduğu için işten atılmak üzere olan iki gencin aşk hikayesi?”