Burak Deniz, 17 Şubat 1991 tarihinde İzmit’te doğmuştur. Türk dizi ve sinema oyuncusudur.
Adı: Burak Deniz
Doğum Tarihi: 17 Şubat 1991
Doğum Yeri: İstanbul
Boyu: 1.85 m.
Kilosu: 75 kilo
Burcu: Kova
Göz Rengi: Koyu Kahverengi
Saç Rengi: Siyah
Instagram: https://www.instagram.com/_burakdeniz/
Evcil Hayvanları: Köpeği var.
Ailesi: İzmit’te doğdu büyüdü. Anne ve babası o daha çok küçükken ayrıldı. “O yüzden annem baba, ben de dede evine dönmüş oldum. Dayılarım, teyzelerim, dedem ve anneannemin olduğu kalabalık bir aileydi. İlk torun ve yeğendim. Bunun kaymağını çok yedim diyebilirim. Benim için aile, yuva anlamına geliyor. Gün içinde gittiğin yerler, yaptığın iş, tanıştığın insanlar, güldüğün, üzüldüğün anlar hepsinin toplamında bir hayat ya bu; aile bunların hepsinin dışında bence. Aileye döndüğünde orada sakinleşebildiğine inanıyorum. Aile benim için bir mola noktası. Tanıdık, güvenli, kendimi bulduğum bir durak.”
Çocukluk yılları: Çocukken oyuncu olma hayali vardı. “Ne zaman Türk filmlerini izlemeye başladım ki bu anneannemle birlikte ve hatırladığım kadarıyla 7-8 yaşlarında başlamıştı, o zamandan beri oyunculuk benim için günü geldiğinde yürümeye başlayacağım bir yoldu.”
Eğitim hayatı: Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü’nden mezun oldu.
Oyunculuğa ilk adım: İlk oyunculuk deneyimini ‘Kolej Günlüğü’ dizisinde canlandırdığı ‘Onur’ karakteri ile yaşadı.
Hangi proje ile parladı? Yıldızı “Tatlı Küçük Yalancılar” dizisiyle parladı.
Kişilik özellikleri: Enerjik, sempatik, rahat, doğal, gerçekçi, adımlarını sağlam atan, yaşadığı ana odaklanan.
Kişisel gelişim: Setlerden arta kalan zamanında workshop’lar ve oyuncu koçlarıyla kendini geliştirmeye çalışıyor.
Sosyal: Boş zamanının çoğunu spor yaparak geçiriyor. Koşuyor, yüzüyor, bisiklet sürüyor. “Yakın zamanda capoeira’ya başlayacağım. Dövüş sanatından ziyade vücut gücünü tanımaya yönelik çalışmalar yapacağım. Motorsiklet çok keyif veriyor. Çünkü çok dikkatli olman, odaklanmak gerekiyor. O da çok zihnimi durduran bir hadise.”
Düşünce yapısı: Daima yaptığı işin üzerine çıkmayı hedefliyor. “Yaş ilerledikçe ve yaptığınız işlerin ciddiyeti arttıkça, hem sizi daha çok kişinin izleyeceğini hem de izleyen kişilerin niteliğinin de artacağını düşünüyorsunuz. Keşke her şey elimden gelebilse ama oyuncu olan kişilerin de yapabileceklerinin sınırı olduğuna inanıyorum. Herkes, her rolü çıkaramaz. Öyle rol gelir ki benim kendimden çıkartabileceğim bir adam değildir. O zaman benim oynayamayacağım rolü başka biri çıkarabilir.”
Sette nasıl birisi? Koservatuvar okumadığı için setleri okul olarak görüyor. “Bir işten başkasına geçtiğimde öncekinde yapmadığım şeyleri yapmaya çalışıyorum. En temel olarak canlandırdığım karakterde kendimden farklı bir şey çıkarmaya çalışıyorum.”
Mutluluk kaynağı: ‘Kadir İnanır’a benzetilmekten mutluluk duyuyor. “Benzetildiğim adam Kadir İnanır. Yeşilçam deyince kaç kişi geliyor ki akla? Ona benzetilmek çok güzel bir duygu. Geçenlerde bana ‘Karagözlüm’ filminden bir fotoğraf gösterdiler. Hakikaten çok benziyoruz.”
İlk sinema filmi: Mu Tunç / Arada
Hayran olduğu kişi: “Hayran olduğum ve kıskandığım biri vardı. Ben deli bir ‘Harry Potter’ hayranıydım. Sonradan çirkinleşti ama ilkokuldayken Draco Malfoy’a hayrandım. Saçları ve tavırları bayağı gıcık bir çocuktu. O zaman iyi kötü hikâyesi içinde çok dikkatimi çekmişti.”
Hayata bakışı: İnsanları yargılamamayı öğrenmiş, sevgiyi hayatının merkezine koyuyor. “Bir gün buradan gidecek olduğumu bilmek bana hayatımdaki o dengeyi sağlamamı öğretiyor. Paylaşmayı ve sevgiyi hayatının merkezine koyduğunda bir yerden sonra insanların kendini hayatı ve olanları yargılamamaya başlıyorsun. En azından ben öyle yaptım. Ben hayatı karşına değil de yanına alırsan ondan zevk alacağına inanırım. Tabii ki mutlak kabul etmiş bir tavrım yok ama sadece gerçekten istediğim şeyler üzerine sınırları zorlarım. Çok göz önünde bir iş yapıyoruz ve ekranda arzulanan bir adam olması gerekiyor. Sağlıklı bir adam görmek istiyor seyirci. Ben sağlığıma ve yediklerime dikkat ederim, sağlıklı beslenirim.”
İş hayatına bakışı: Projeye karar verirken birinci önceliği senaryo. İkinci önceliği kimin olduğu, kimlerle bu işi yapacağı. “Zaten sonrası akıp gidiyor. Senaryo ve oyuncular tam olduktan sonra proje kendini parlatıyor. Yakışıklılık ve güzellik geçici şeyler. Ben bu işi bedenim elverdiği ölçüde, ölene kadar yapmak istiyorum. Her zaman gelişmem, elimde olanla yetinmemem gerekiyor. Bana gelen işlerin büyük birçoğunun sebebi çirkin bir adam olmamam belki ama sadece oradan bakılsın istemiyorum. O alandan yürümek istemiyorum. İnsanlar ‘Bu adam bu işi yapıyor’ desin istiyorum. İşini seven herkes için onu yapmak bir lütuftur. Ben bu lütfun hakkını vermek istiyorum. Öbür türlüsü beni tatmin etmiyor. Öyle obsesif bir tarafım da var. Karakteri en uç nereye götürebilirimin derdindeyim.”
Kariyer planı: Sadece dış görünüş olarak değil yetenek olarak da anılmak istiyor. Hep daha fazlasını, daha iyisini yapmak istiyor. “Aklımda daha çok karakterin önde olduğu işler var. Karakterde kendimi kaybetmek istiyorum. Kaydı kestiğimizde ‘Ne yaptım?’ demeliyim. Şu an olduğum adamdan çok farklı durup, çok farklı konuşup farklı bir adam gibi göründüğümde o beni iyi hissettirir. Böyle bir karakter beni gerçekten tatmin eder. Ortaçağ döneminde geçen bir projede yer almayı da çok isterdim. Çok merak ettiğim ve sanat tarihi açısından da ilgilendiğim bir dönem.”
Gelecek Hayali: Hayalinde güzel yazılmış bir seri katili oynamak var. “Geleceğe dair planlarım arasında mesleğimi yapabildiğim en üst noktaya taşımak, olabildiğince sağlıklı görünmek gibi planlarım var şu an üzerinde çalıştığım. Ama onun dışında önü görülmez planlarım yok. Hayatın ne getireceğini bilemiyorum. Beni motive eden şeyin keşfetmek olduğunu fark ettiğimden beri çoğu insan gibi başka ülkeler görmek hayalim. Dünyayı gezmek, belki sevdiğim bir topluluğun gelenekleriyle yaşamak.”
En sevmediği özelliği? Çok sabırsız oluşu “Bu beraberinde birçok olumsuz davranışı getiriyor tabii ki. Sürekli dizginlemeyi kendime hatırlatmak zorunda kaldığım bir yönüm.”
Kaygıları: İnsanların bitmek tükenmek bilmeyen hırsından kaygı duyuyor. “Zamanın giderek aleyhinize işlemesi yetmiyormuş gibi bir de üstüne her gün gördüğünüz hırs ve açgözlülük buraları çekilmez kılıyor. Gördüklerinize, duyduklarınıza sırt çeviremiyorsunuz maalesef.
Kimlere hayranlık duyar? Haluk Bilginer ve Kenan İmirzalıoğlu. “Haluk Bilginer ile çalışmak istiyordum, zaten çalıştım. Hatta onu ben öldürdüm. Haluk Abi’yi öldürmek benim için büyük şerefti. Çalıştığım herkesten bir şeyler öğrendim, iyi ki çalışmışım. Bir de Kenan İmirzalıoğlu’yla çalışmak isterdim. Ne yapıyor, nasıl bu kadar etkileyebiliyor anlamak ve onu ne kadar zorlayabileceğimi görmek isterdim.”
Kadında çekicilik kriteri: Sadece ‘zeki olsun’ diye bir beklentisi yok aynı zamanda hayran olmak istiyor. “Zekidir ama uyuzdur. O yüzden zeka da tek başına kıstas değil. Aşkın ana bağlı olarak gelişeceğine inanıyorum ama kesinlikle anlaşabildiğim biri olmalı. Yani güzel kızdır ama sevdiklerini sevmezsin. Birlikte olacağım kişinin benden artıları olması gerekiyor, ben ona hayran olmalıyım ve ilişki süresince de bu hayranlık devam etmeli.”
Doğa ile ilişkisi: Doğada huzur buluyor. “Benim için tatil, deniz ve kumdan çok yeşillik demek. Doğa içinde tek kalabildiğim anlar beni rahatlatıyor. İstanbul’un sakin sahilleri ve yeşilinde de huzur buluyorum.”
Hangi filmden etkilendi? Çok fazla film izliyor, ‘Amores Perros’ izlemeye doyamadığı bir film.
TELEVİZYON DİZİLERİ
2020- Yarım Kalan Aşklar/ Ozan
2017/ 2019 – Bizim Hikaye /Barış Aktan
2016/2017– Aşk Laftan Anlamaz / Murat Sarsılmaz
2016- Gecenin Kraliçesi/ Mert Alkan
2015 – Tatlı Küçük Yalancılar /Toprak
2013/2015 – Medcezir /Aras
2013/2015- Kaçak/ Burak Topçuoğlu
2012 – Sultan /Tarık
2011 – Kolej Günlüğü /Onur
SİNEMA FİLMLERİ
2018- Arada / Ozan
ÖDÜLLERİ
2018- 6.GQ Men of the Year /Yılın Yükselen Oyuncusu