Kanal D’nin uzun süredir planlarında olan ancak geçtiğimiz sezon rafa kaldırılan projesi Bir Litre Gözyaşı, yeni sezonda geliyor.
Miray Daner’in başrolünde oynayacağı ve Sanem Çelik, Tolga Tekin, Mert Yazıcıoğlu’nun da yer aldığı dizi, sezonun iddialı işlerinden bir tanesi.
Kore uyarlaması olan dizi, hikayesiyle de izleyiciyi ekran başına bağlayacak. Dramatik ve gerçek bir hikayeden yola çıkılan dizi, muhtemelen sezonun en çok ağlatan dizilerinden olmaya da aday.
Mesut Yar, Posta’daki köşesinde Bir Litre Gözyaşı dizisine dikkat çekerek bakın neler söylüyor:
“PEŞİN GELEN GÖZYAŞI!
Keşke hikayesini bilmiyor olsaydık. Kanal D’nin yeni sezon için hazırlanan en iddialı işlerinden biri olan “Bir Litre Gözyaşı” dizisinin hikayesi ortalığa saçıldı…
Miray Daner’in “Vatanım Sensin” isimli iddialı dizisi sonrasında ilk kez başrolü üstleneceği bu yeni işte müthiş bir performans sergileyeceği aşikar. Bu yüzden belki hikayenin sonunu bilmek insanın içini birkaç kez parçalayacak… Tamam, iş uyarlama da olsa bize gelince kurgu bazen değişebiliyor. Diliyorum öyle olur da önden tonla değil litreyle gözyaşı dökeriz.
Neyse…
Sezgilerime birazcık güveniyorsanız bu diziyi teğet geçmeyin. Çünkü yılın en iyilerinden olmaya banko aday…”
Dizinin Orjinal Hikayesi:
Vatanım Sensin’de Hilal’i oynayan Miray Daner ve Karagül dizisiyle tanınan Mert Yazıcıoğlu oynayacağı gündeme geldi ve sonrasında Sanem Çelik ve Tolga Tekin de kadroya dahil oldu. Tekin ve Çelik, Miray Daner’in anne-babasını oynayacaklar.
Kore uyarlaması olan dizinin orjinalinde, izleyiciyi çok ağlatan bir hikayesi var. Bir genç kızın ağır bir hastalıkla mücadele ettiği ve zor şartlar altında yaşamaya çalışırken başına gelenlerin anlatıldığı bir dizi.
Dizinin konusu aslında gerçek bir hayat hikayesinden alınmıştır. Aya omurilik soğanı dejenerasyonu (hastalığın açılımı bizim özgürce hakaret etmemizi sağlayan omuriliğin yavaş yavaş yok olması demektir) hastalığına yakalandığında doktoru ondan bir günlük yazmasını ister. Böylece hastalığın ilerleyişini görecektir. Aya-Nee o günden sonra günlük tutmaya başlar. Gücünün yettiği yere kadar yazar.
Bütün yaşadıkları bu günlüklerde saklıdır. 23 mayıs 1988 yılında hayata gözlerini yumar. Ve bir dergi aracılığıyla günlükleri yayınlanmaya başlar. Bu hikâye bu günlükler sayesinde önce kitap olarak basılmış daha sonra dizisi yapılmış ve Aya-Nee’nin gerçek hayatını ekranlara yansımıştır.
Önce filmi yapılan yapımın daha sonra dizisi de çekilmiştir.
Filminin konusu ise kısaca şöyledir; Aya, 15 yaşında akıllı ve sportif bir genç kızdır. Ailesinin en büyük çocuğudur. Babasının tofu dükkanı vardır ve dükkanla aynı yerde olan evlerinde yaşamaktadırlar. Aya giriş sınavına girmeden önce düşer ve Asou adlı gençle tanışır. Asou ona yardım eder ve birlikte sınava girerler.
Halbuki Asou sınava girmekten vazgeçmiştir ama Aya’yı okula yetiştirmeye çalıştığı için o da sınava girer. Aya, Higashi Lisesi’nin giriş sınavını kazanır ve evde bunu kutlarlar. Asou da aynı okulu kazanır ve aynı sınıfa düşerler. Aya basketbolu oldukça seviyordur ve bu oyunda çok iyidir.
Bir gün okula giderken feci şekilde düşer ve çenesi kanar. Bunun üzerine hastaneye giderler ve annesi eskiden hemşire olduğu için hastalıkları bilmektedir ve kızının bir zamandır farklı belirtiler gösterdiğini doktora söyler ve doktor onu muayene ettikten sonra omuriliğinin bozulduğunu tespit eder ve bu hastalığın hiç bir tedavisi olmadığını söyler. Aya bu hastalık sürecinde ailesinin ve arkadaşlarının desteği ile hayatına devam eder. Duygu yüklü olaylar o anda başlar.
Dizinin yeni sezonun en dramatik dizileri arasında yer alacağı, orjinal dizinin konusundan da belli. Mert Yazıcıoğlu ve Miray Daner, genç yaşlarına karşın, kanalın iddialı işinin yükünü sırtlanacaklar. İki yıldır konuşulan ancak bir türlü ekrana gelemeyen dizi, Kanal D’nin iddialı yapımları arasında yer alıyor.