Televizyongazetesi.com/Detay – TRT1’de Salı akşamları yayınlanan Masumlar Apartmanı dizisi, Dr. Gülseren Budayıcıoğlu’nun Madalyonun İçi kitabındaki gerçek hayat hikayesinden alıntılanmakta. Dizi, yeni sezonun en çok konuşulan projelerinden birisi oldu ve hala da merakla izlenmekte. Hikaye her ne kadar gerçek bir olaya dayansa da bazı karakterler kitapta yok ve bazı olaylar da ekleniyor ya da değiştiriliyor.
Örneğin dizide İnci ve Han karakterleri var ama asıl hikayede bu iki karakter yok. Onlar sonradan kurgulanmış karakterler. Dizinin Senaryosunu ise Deniz Madanoğlu ve Rana Mamatlıoğlu yazıyor. Ezgi Mola, Merve Dizdar, Birkan Sokullu ve Farah Zeynep Abdullah’ın başrolünde oynadıkları Masumlar Apartmanı, gittikçe daha da ilginç hale geliyor.
Özellikle Safiye’nin bu hafta yayınlanacak olan 15. bölümde, yıllardır içinde konuşup duran annesini susturmaya çalışmasına şahit olacağız. Kıyafetleriyle, davranışlarıyla annesini oynayan Safiye, artık kendi iç sesini duymaya başlayacak.
İlerleyen bölümlerde neler olacağı ile ilgili merak artarken, Yotube’da yaptıkları bir röportajda dizinin senaristlerinden bazı tüyolar geldi. Gittikçe her karakterin daha da iyileşmeye başladığını göreceğiz. Özellikle İnci sayesinde ailenin üyeleri başka bir dönüşüm yaşayacak.
OGM Kamera Arkası kanalına konuşan Rana Mamatlıoğlu, dizinin yeni bölümleriyle ilgili çarpıcı değişimlerin yaşanacağını işaret ederken, Deniz Madanoğlu da karakterlerin iyileşme süreçlerine tanıklık edeceğimiz bilgisini veriyor.
Rana Mamatlıoğlu
Mamatlıoğlu, “Şunu söyleyebilirim, bu çok benimsediğiniz ve merakla takip ettiğiniz karakterler bizi şaşırtmaya devam edecekler ve hepsi kendi içlerinde büyük dönüşümler geçirecek ama bu dönüşümleri geçirirken bizi ağlatmaya da güldürmeye de devam edecekler diyebilirim” açıklamasını yapıyor.
Yönetmenliğini Çağrı Vila Lostuvalı ve Çiğdem Bozali’ın yaptığı dizinin diğer senaristi Deniz Madanoğlu ise yeni bölümleri merakla bekleyenler için şu açıklamayı yaptı: “Bu yaralı çocukların iyileşme hikayesi, büyümelerinin, sakatlanmalarının hikayesi. Dolayısıyla nasıl onarılacaklarına dair de bir hikaye. O süreçte onlara sevilmeyi öğretmek, sevmeyi tekrardan öğretmek ve sevmeye açık hale getirmek, bunun serüvenini anlatmak keyifli ve önemli bence. Yoksa bütün o sıkıntıları, onlar da önemli tabii ama o sıkıntıları alıp daha sansasyonel bir anlatım değil tercihimiz, tam tersi iyileştirme kısmını biraz onu merkeze almak isteriz. Aşkla birlikte ya da güvenmeyi öğrenmekle birlikte ve hatta arkadaş olabilmeyi öğrenmekle birlikte diye düşünüyorum. ”
Deniz Madanoğlu