Ana sayfa Dizi Haberleri Doğduğun Ev Kaderindir’in kardeş dizisi Kırmızı Oda’ya derin izler bırakacak

Doğduğun Ev Kaderindir’in kardeş dizisi Kırmızı Oda’ya derin izler bırakacak

tarafından ker_def

TelevizyonGazetesi.com / Detay – Demet Özdemir ve İbrahim Çelikkol’u başrolde buluşturan Doğduğun Ev Kaderindir’in 12 sezon süren birinci sezonu başarıyla tamamlanmıştı. Ekip, 4 bölümlük stok da çekerek aslında ikinci sezon öncesi önemli bir hazırlık da yaptı.

tv8 ekranlarında Doğduğun Ev Kaderindir dizisinin kardeş dizisi olarak Kırmızı Oda’yı izleyeceğiz. Kardeş diziden kasıt iki dizinin hikayesinin de Dr. Gülseren Budayıcıoğlu’nun kitaplarından esinlenilmiş olması ve aynı kanalda yayınlanacak olması… Aynı zamanda iki hikaye de gerçek yaşam hikayeleri olarak öne çıkıyor.

Camdaki Kız isimli kitaptan uyarlanan Doğduğun Ev Kaderindir’in başarısının ardından bu sefer de Binnur Kaya, Tülin Özen, Burak Sevinç, Meriç Aral, Ecem Uzun gibi ünlü isimleri buluşturan Kırmızı Oda yeni sezona damgasını vuracak. Yine tv8’de yayınlanacak olan Kırmızı Oda, psikolojik bir gerilim de sunacak.

Gülseren Budayıcıoğlu’nun yaşanmışlıklarından oluşan birbirinden farklı hayat hikayeleri, bambaşka ve çok kapsamlı olacak. Bu da Kırmızı Oda dizisinin diğer yapımlardan ayrışmasını sağlayacak. Farklı problemlerle psikiyatra başvuran her kesimden, farklı inanç ve kültürlerden insanların yaşadığı gerçek hikayeler göreceğiz.

Binnur Kaya’nın performansının dizinin sürükleyici kısmı olduğunu da belirtmek gerekiyor. Hayat hikayelerinin altında yatan acılara, sevinçlere, mutlulukları ve her türlü hüzne Kırmızı Oda dizisiyle ortak olacağız.

Kırmızı Oda aslında ekran başındaki birçok izleyici için de bir sınama tahtası olacak. Herkesin içindeki ruhsal gerçekler, iç dünyasının kırılmaları, sırların varlığı ile Kırmızı Oda insanın kendi içine bakmasına da aracılık edecek.

Yaşanan gerçek hikayelerden esinlenerek uyarlanan “Kırmızı Oda” dizisinde, psikiyatri kliniğinde doktorların ve onlara başvuran hastaların hayatları ekrana geliyor. Kırmızı Oda’da her hayat hikayesinin altında yatan acılar, mutluluk ve hüzünler izleyiciyi de bir noktada yakalayacak. Hastalar o güne kadar kimselere söyleyemedikleri sırları dile getirirken; ekran başındakiler de kendileri ile muhasebeye oturacak.