TelevizyonGazetesi.com / Detay – Rol aldığı dizilerdeki oyunculuğu ile beğeni toplayan bir isim Ece Dizdar. Oyuncu, ilk olarak 2002 yılında En Son Babalar Duyar isimli dizide oynadığı ‘Selin’ karakteri ile dikkatleri çekmişti. 1991 doğumlu olan ve oyunculuğunun yanı sıra çevirmen de olan Ece Dizdar, özellikle Güneşi Beklerken dizisindeki ‘Melda’ karakteri ile kariyerinde hızlı bir çıkış yakalamıştı.
Yıllar içerisinde pek çok dizi ve sinema filminde rol aldı oyuncu. Esir Şehrin İnsanları, Karakol, Al Yazmalım, Şubat, Beş Kardeş, Arkadaşlar İyidir, Hekimoğlu, Menajerimi Ara, Yetiş Zeynep dizilerinden de tanınan Ece Dizdar’ı ayrıca BluTV’nin çok konuşulan Fi dizisinde’ ‘Nazlı’, Siyah Beyaz Aşk’ta ‘İdil’ olarak izledik. Ardından Alef isimli BluTV dizisinde de ‘Maya’ karakterini canlandıran oyuncu, Yasak Elma dizisinde de Feyza karakteri ile sezonda ekranlara geldi.
Yaz döneminde ise kısa bir süre önce final yapan Gizli Saklı dizisiyle ekrandaydı oyuncu. Aşk Büyü, Küçük Şeyler, Çekmeceler, Hayalet gibi sinema filmlerinde de rol alan Ece Dizdar, son olarak yaptığı bir sosyal medya paylaşımı ile dikkatleri çekti.
Ünlü oyuncu, 17 Ağustos günü yayınladığı mesajla birlikte, binlerce insanla aynı acıyı paylaştığını da ortaya koydu! 1999 yılında yaşanan büyük depremde anne ve babasını kaybettiğini kimi hayranları bilse de oyuncunun yaşadığı bu büyük acıyı pek çok kişinin bilmediği yapılan yorumlarda da görülüyor.
Tüm Türkiye’yi sarsan 17 Ağustos 1999’daki Marmara Depremi’nde kaybettiği ailesini ölüm yıl dönümlerinde birlikte bir fotoğraflarıyla andı Ece Dizdar…
Yıllar önce ailesiyle birlikte çekildiği fotoğraflarına yaptığı yorum ise okuyanları hüzne boğdu. Ece Dizdar, sosyal medya hesabından anne babası ve kardeşi ile fotoğraflarını yayınlayarak yaşadığı acıyı paylaştı. 23 yıl önce yaşanan depremdeki acı kaybını anlatırken, 17 Ağustos’un her yıldönümünde aynı duyguları hissettiğini aktardı oyuncu.
Ece Dizdar’ın okuyanları hüzünlendiren paylaşımındaki mesajı şöyleydi:
“17 rakamını sevmem. Ağustos kelimesini de… Mesela böyle gün olmaz bence. Kalbim her sene bir vuruş aksar. Ailenin kaybının bir doğal afet dolayısıyla oluşu, bugünün toplumun belleğinin bir parçası oluşu ilginç bir şey.
Her sene bu paylaşımı yapmak önce anlamsızlaşır, dersin ki; ben kime anlatıyorum bunu, neden anlatıyorum? Sonra da dersin ki; bu gizli bir klüp, depremde bir parçasını kaybedenlerin kabul edildiği bir klüp. Bir ses et sen yine de Yüzüm güler benim bilirsiniz, sadece bugün söylerim. Yavaş yavaş yaşıtlarımın ebeveynleri hastalanıyor, ölümler başlıyor, beni yeni anlamaya başlayanlar oldu bu yıllarda.
23 yıl önce bugün ailemi depremde kaybettim. Hayat bir daha hiç aynı olmadı! Ama bu bazen eskisinden daha güzel olduğu gerçeğini de değiştirmez. Klübün bütün üyelerine tek tek sarılırım.”