KOLAYA KAÇMAM
Herkes diziye başlayınca tiyatroyu ihmal eder ama siz öyle yapmadınız…
İkisini bir arada yapmaya çalışıyorum çünkü ikisi de birbirini destekliyor.
Konservatuvar okumamanın eksikliğini hissettiniz mi hiç?
Okumak her daim önemli bir şeydir ama ben alaylıyım. Konservatuvar mezunu olmak; insana zaman kazandırır. Okulluları ve alaylıları karşılaştırdığınız zaman, alaylılarının işinin daha zor olduğunu görürsünüz çünkü düşe kalka, canınız yana yana öğrenirsiniz. Alaylı olmayı da tüm kaidelerine uygun bir şekilde yapmak gerekir. Okulda bir şeyi size bilgi olarak verirler ama siz alaylıysanız, o bilgiyi dışarıda arar ve bulursunuz.
Mankenlikten tiyatroya geçtiniz…
Mankenlikten demeyelim çünkü mankenlik yapmadım ama güzellik yarışmasıyla başladım diyebiliriz. Güzellik yarışmasından sonra kariyerime sunuculukla devam ettim. Zaten o yarışmaya katılma amacım televizyona geçiş yapmaktı. Öyle başladım ve televizyonculuğun mutfağında yetiştim. Eğlenceden haber programına kadar TV dünyasındaki her şeyi bilirim; 23 senelik bir kariyere sahibim.
Aman Ebru Hanım, böyle derseniz yaşınız çıkacak ortaya…
Sektörde neredeyse bir çeyreği tamamladığım için çok yaş almışım gibi zannediliyor ama 18 yaşımdan itibaren hem okudum, hem çalıştım. Çalışırken de, yaşımın küçüklüğünden dolayı hep bir öğrenci modundaydım. 41 yaşındayım ve 99’dan beri hem dizi, hem de tiyatroyu birlikte götürüyorum. Tiyatro, oyunculuğumu besleyen bir damar ve bundan beslenmem gerekiyor.