Ana sayfa Dizi Haberleri Gülben o nasıl sözler öyle! Masumlar Apartmanı’nda Safiye’nin ağzı başka, gözleri başka konuşuyor!

Gülben o nasıl sözler öyle! Masumlar Apartmanı’nda Safiye’nin ağzı başka, gözleri başka konuşuyor!

tarafından ker_def

TelevizyonGazetesi.com / Detay – Ezgi Mola ve Merve Dizdar ikilisi, salı akşamları Safiye ve Gülben kardeşler olarak TRT1 ekranında evlere misafir oluyor. İki ünlü oyuncu da rollerine o kadar iyi yakıştı ve o kadar başarılı da oldular ki, izleyiciler her hafta onların performansını izlemek için ekran başına geçiyor.

Masumlar Apartmanı dizisinde 10 bölüm geride kaldı. 24 Kasım Salı, yani bu akşam da 11. yeni bölüm yayınlanıyor. Dizinin yeni bölümünde bir sahne var ki, herkesi yürekleri kalktı. Gülben, aşkını ablası Safiye’ye anlatamamanın verdiği ezikliği, ama bunun haklı gerçeklerini sıraladı.

Safiye’nin bu durumu tamamen annesinin kabahati. Safiye, annesine benzemeyi bir marifet sayıyor. Hatta Gülben’i de annesi gibi olmamakla suçluyor. Ancak Gülben’in sözlerinden o kadar yaralandığı belli ki. Safiye’nin de bir kalbi olduğunu, hisleri olduğunu, duyguları olduğunu anlatan bir sahne…

Belki bu sahnede Safiye sözleriyle farklı ifadelerde bulunuyor ama gözleri ve tavrı aslında yaralanan kalbinin yansıması gibi… Safiye’nin gözünden düzen her damla aslında izleyicilere de gözyaşı olarak dönüyor…

Gülben’in ağır sözlerinin yer aldığı, ablası ile diyaloğundaki şu sözler insanın içini burkuyor:

Gülben: Aşktan buluyorum ben o cesareti. Keşke sen de bulabilseydin. Belki o zaman bir farkın olurdu annemden.

Safiye: Nankörsün sen be, vallahi nankörsün. Ben anneme benzediğim için gurur duyuyorum. Sen elbiselerini atsan kaç yazar. Ben onu madalyon gibi göğsümde taşıyorum.

Gülben: Keşte göğsünde madalyon değil, hala atan bir kalp taşısaydın abla. Belki o zaman korkmazdım senden bu kadar. Yanına gelirdim, aşkımı anlatırdım sana. Sen bana öğütler verirdin. Şöyle yap, böyle yapma. Evini anlatırdım sana. Biliyor musun, mutfağının kapısı yok. Böyle yürüyerek salona doğru gidiyorsun. Biliyorum, sen olsan tiksinirdin. Ama ben hiç tiksinmedim.

Safiye: Anlatma sus.

Gülben: Bir de bizim eve hiç benzemiyor abla. Böyle camdan dışarıya bakınca hep gökyüzünü görebiliyorsun.

Safiye: Anlatma dedim.

Gülben: Lavaboda hep kirli bardaklar vardı. Bi dolu. Sen olsan, iğrenirdin biliyorum. Ben hiç iğrenmedim. Hepsini kendim yıkadım. Ellerimle temizledim. Neden biliyor musun? Çünkü bence sevmek böyle bir şey. O zaman gözün hiç kir mir görmüyor. Mis gibi oluyor her şey. Keşke sen de böyle hissedebilseydin. Temiz temiz… O zaman belki banyoda bu kadar helak etmezdin kendini. Kirliyim ben diye ağlamazdın