Ana sayfa Oyuncu Biyografileri Şevket Çoruh Kimdir? Nereli – Boyu – Yaşı – Dizileri – Ailesi

Şevket Çoruh Kimdir? Nereli – Boyu – Yaşı – Dizileri – Ailesi

tarafından ker_def

Şevket Çoruh, 30 Haziran 1973 tarihinde İstanbul’da doğmuştur. Türk dizi, sinema ve tiyatro oyuncusu.

Adı: Şevket Çoruh
Doğum Tarihi: 30 Haziran 1973
Doğum Yeri: İstanbul
Boyu: 1.83 m.
Kilosu:  85 kilo
Burcu: Yengeç
Göz Rengi: Koyu Kahverengi
Saç Rengi: Kahverengi
Babası: Selami Çoruh
Eşi: Özge Turna
Çocuğu: Gülenay Çoruh, Turna Çoruh
Kardeşleri: Tek çocuk
Instagram: https://www.instagram.com/sevketcoruh/
Evcil Hayvanları: Köpeği var.

Ailesi: Terzi bir anne ile şoför bir babanın tek çocuğu olarak dünyaya geldi.  Babası,  Üsküdar-Kadıköy hattında dolmuş şoförlüğü yapmaktaydı. 14 yaşından 24 yaşına kadar Maltepe, İstanbul’da büyüdü. Aslen Artvinli. Ailesi 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı sonunda Ardanuç’un Anaçlı köyünden İstanbul’a göç etmiş ve 1973 yılında istimlak edilerek bugün Ömerli Barajı suları altında kalmış olan Muratlı köyüne yerleşmiştir. 1993-2004 yılları arasında oyuncu Günay Karacaoğlu ile yaptığı evlilikten Gülenay adında bir kızı bulunmaktadır. İkinci evliliğini  2017’de Özge Turna ile yaptı. Çiftin 2020 yılında Turna adını verdikleri kız çocukları oldu. “Ailem üç kişilik çekirdek bir aileydi. Üsküdar Selamsız’da büyüdüm. 15 yaşlarımda Maltepe’ye yerleştik. Orada gençliğim geçti.”

Çocukluk yılları: Tek çocuk olmanın sıkıntısını yaşamadı. Top oynayan, ağaçlara çıkan, meraklı bir çocuktu. “Büyüdüğünüz semt sizin nasıl biri olacağınızı çok belirliyor. Üsküdar çok renkli bir semtti. Çok eğlenceli günlerdi. Sokaktaydık hep. Şimdilerde öyle bir mahalle kültürü kalmadı. Bakkalınız, kasabanız, manavınız, yufkacınız vardı. Herkes birbirini tanırdı. Aradığınız her neyse bu dükkânların birinde bulamazsanız ‘Şaban’da vardır’ denirdi, diğer bakkala giderdiniz. Başka türlü iletişim vardı. Cep telefonu iletişimi yoktu o zamanlar. Merhabalar, nasılsınızlar, hal hatır sormalar daha fazlaydı. Daha samimiydi ilişkiler. Böyle bir ortamda büyüyünce bakış açınız da değişiyor.  Top oynayan, ağaçlara çıkan, meraklı bir çocuktum.   Tek çocuk olunca mahalledeki arkadaşlarınız kardeşiniz oluyor. Benim için tek çocuk olmanın zor bir tarafı yoktu. Öyle el üstünde tutulmak gibi bir durum da yoktu. Bu yalılarda oturan ailelerde olur. Sonuçta şoför bir babanın, terzi bir annenin oğluyum.”

Eğitim hayatı: İlk ve orta öğrenimini Üsküdar’da Taşmektep İlkokulu’nda, lise öğrenimini ise Kartal Anadolu Lisesi’nde tamamladı. Liseden sonra girdiği Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nde tiyatro eğitimi aldı.

Oyunculuğa ilk adım: Televizyon macerasına, 1996 yılında  ‘Köşe Kapmaca’ dizisiyle başladı.

Hangi proje ile parladı? 2006 yılından bu yana rol aldığı  ‘Arka Sokaklar’ dizisinde canlandırdığı ‘Mesut’ karakteri ile tanınmaktadır.

Kişilik özellikleri: İdealist, eğlenceli, samimi, açık sözlü, çalışkan.

Sosyal: Çekimlerden arta kalan zamanlarda, arkadaşlarıyla bir yerlere gidip yemek yemek ve kızlarıyla ilgilenmek dışında pek bir şeye vakti olmuyor.

Düşünce yapısı: Kendisini, düşlerini, hayallerini, heyecanlarını ve ömrünü bir fikir, bir hedef, bir misyon uğruna yaşayan insanların çırağı olarak görüyor. “ Ben abasını erken kaybetmiş çocuklardan sadece biriyim. Benden çok var. Babasını kaybetmese de öksüz kalıyor insan bu memlekette! Kızan, karışan, sinirlendiren, koruyan, sarılan, özlenen ve manası yokluğunda daha çok anlaşılan kişiyi, yani babayı arıyor hep insan. O yüzden tiyatromun adı “Baba Sahne”! Ama baba deyince, zannedilmesin ki ille de erkek. Bize daha nice Afife Jale, Macide Tanır, Yıldız Kenter, Suna Pekuysal, Nisa Serezli, Adile Naşit, Gülriz Sururi, Gönül Ülkü lazım. Bir erk ya da cinsiyet meselesi değil, gönül meselesi. Bir aktörü, öksüz bırakmayacak tek şey sahnesi.”

Mutluluk kaynağı:  Şevket Çoruh, Türk geleneksel tiyatrosunun simgesi olan Kel Hasan Efendi’nin kavuğunun İsmail Hakkı Dümbüllü, Münir Özkul, Ferhan Şensoy ve Rasim Öztekin’den sonra devredildiği 5’inci kişi. Sanatçı bu durumdan büyük bir mutluluk ve gurur duyuyor. “Kavuk, Türk geleneksel tiyatrosunun üç unsurunun, ‘Meddah’, ‘Orta Oyunu’ ve ‘Tuluat’ tiyatrosunun geçmişten geleceğe taşıyan bir sembol. Öncelikle bu geleneğin devamıyla ilgili, o geleneğin temsilcilerinin en büyük özelliklerini üzerinizde barındırmanız gerekiyor. Bunlar halk tarafından sevilmek, izleyenleri eğlendirmek ve yanlış yapan iktidarın baskısı ne kadar büyük olursa olsun eleştirmek. Bence Ferhan Ağabey’in de dile getirdiği bu kıstasları ömrüm boyunca taşımak gibi bir zorunluluk var. Hep söylüyorum, bir tiyatrocu için bu büyük onur ve gurur. Ben, bu kavuğu benden sonraki meslektaşıma devredene kadar emanetçiyim ve bunu tüm bu zor günleri atlatmaya çalışan tiyatrocular adına aldım. Bu dönemde bizi hatırlayan moral veren yine ustalarımız oldu.”

İlk sinema filmi: Ömer Vargı/ İnşaat

Hayata bakışı: Herkes gibi hayallerinin peşinden koşuyor. Sevdikleriyle birlikte bir şeyleri var etmeyi tercih ediyor. “Hayatta tercihler vardır, kimileri varlıklı olmayı seçer ve bu yolda onurunu, gururunu, şerefini ayaklar altına almaktan çekinmez, güç odağı neresiyse oraya doğru eğilir her türlü kin nefret ve pislik tohumunu ekmekten geri kalmaz. Kimileri de varlıklı olmak yerine, var olmayı tercih eder. Bu tercihler sizin kim olduğunuzu ve ne kadar güvenilir olduğunuzu belirler. Ben güvenilmeyi sevilmeye tercih ediyorum.  Müjdat Gezen’in, bütün sanatçı birikimlerini yatırarak var ettiği Müjdat Gezen Konservatuvarı’ndan mezun olmuş bir oyuncu olarak ben de kendi tiyatromu kurdum. Sanırım armut da dibine düşüyor. Sadece Müjdat hoca değil, Ferhan Şensoy,  Haldun Dormen, Kenterler bir sürü ustamız aynı şeyi yaptı.”

İş hayatına bakışı: Hayatı boyunca oyunculuk yapmayı istiyor. 3 Nisan 2017 tarihinde 21 yıllık maddi birikimleri olan 7 klasik arabasını ve 3 evini satıp ayrıca da bankadan 7 milyon lira kredi alarak İstanbul Kadıköy’de ‘Baba Sahne’ adını verdiği tiyatroyu açtı.  “Hayatımızdan sanatı çekip alırsak, yetim kalacağımız düşüncesiyle yola çıktım. İşin yoksa öksüz, paran yoksa yetimsin. Ama gerçek sanatçının para umurunda değildir, öyle olsa tiyatro yerine otel açmaya çalışırdım. Zaten bir sanatçıya paranın fazlası da iyi gelmez.”

Kariyer planı: 2006 yılından itibaren ‘Arka Sokaklar’ dizisinde aynı karakteri canlandırmasının kariyerini baltalayacağını düşünmüyor. “Bir karakteri bu kadar yıl kimseyi sıkmadan izletebiliyorsak, bu başarıyı istikrarlı biçimde devam ettirebiliyorsak, bu çok büyük bir başarıdır. Seyirci sıkılmadığı sürece de o iş devam edecektir.  Başka karakterler canlandırma özlemimi de sinemada yapıyorum zaten. Bu da bana yetiyor. Geçmişte drama yaptım,  güzel bir proje gelirse tekrar yapabilirim.”

Gelecek Hayali: İnsanın hayalleri bitmişse hayatının da sona ereceğini düşünüyor. “Anadolu şehirlerinde tiyatro salonu olmayan tüm okullara salon yapmak istiyorum. Oyuncuların hayalleri bir ömür bitmez. İnandığı senaryoları, okuyup etkilendiği hikayeleri; daha bir sürü karakteri oynamak ister oyuncu. Uzun süredir düşündüğüm ve etkilendiğim karakterlerden biri de Türkiye’nin ilk gangsteri Necdet Elmas’tır. Keşke bu film yapılsa, keşke Necdet Elmas’ı ben oynasam. Çok entresan ve gerçek bir hikayedir.”

Kaygıları: Pandeminin pek çok sektörü olduğu gibi özel tiyatroları da olumsuz etkilemesi onu kaygılandıran konulardan bir tanesi. “Henüz hasar tespiti yapamadık ama büyük ve yıkıcı bir etkisi var özel tiyatrolar üzerinde. Bu zararın telafi edilmesi adına kendi yaralarımızı sarmak dışında henüz bir yardım eli uzanmadığı gibi kimileri tarafından işleriniz iyi giderken neden kötü günleri düşünmediniz kenara bir birikim yapmadınız gibi suçlamalarla da karşılaşmıyor değiliz. ‘Baba Sahne’nin adının, baba olmasının nedeni kendimizi yetim hissetmemek için demiştim. Ne kadar haklı olduğumu bu pandemide ne yazık ki gördüm. Seyircimiz ve bir kaç yerel yönetici dışında ‘ne yapabiliriz’ diye soran kimse yok. Özel tiyatroların seyircisinden başka destek alacağı hiç bir kurum kuruluş yok, şu andaki iktidar özel tiyatroları kendine muhalefet eden kurumlar olarak gördüğü için bizim sıkıntılarımızla ilgilenmiyor, diyenler bile olabilir. Oysa sanat ve sanatçı muhaliftir, toplumda yanlış gördüğü düzelmesini istediği şeyleri sanat yoluyla dile getirir. Kimse sanatçıdan iktidarına şak şak beklememeli.  Özel tiyatrolar çok büyük maddi zorluklar ve ödenekli tiyatrolarla adil olmayan bir rekabet içinde. Ödenekli tiyatroların maruz kalmadığı birçok maddi sorunla uğraşıyor.”

Nasıl bir baba? İki kızı var. Biri 23 yaşında diğeri ise henüz bebek. “23 yıl önce Gülenay’la başladığım babalık yolculuğunun ustalık dönemini yaşıyor gibiyim. Babalık bisiklete binmek gibi, bir kere öğrendin mi unutulmuyor. Turna bebekle de yeniden ilkleri deneyimliyorum. Bebek kokusu başka bir şey. İnsanın başını döndürüyor. İnsana umut veriyor. Kızıma hep, Hayatta istediğin şeyleri yap. Olabildiğin kadar özgür olmaya çalış. Kendi kurallarını koy. Bunlar bizi ayakta tutan meseleler diyorum. Çocuklarımın özgür iradesini kullanabilen, insani olarak doğru zamanda doğru yerlerde olmayı bilen biri olmalarını isterim.”

Kimlere hayranlık duyar? Konservatuvarda hocası ve tiyatro bölüm başkanı olan Savaş Dinçel’e büyük bir hayranlık duyuyor. “Savaş Hoca çok özel bir insandı,  hocadan çok ustaydı benim için. Hocalarım bir çok yönden ona benzediğimi söylüyor ve bu bana çok gurur veriyor. Âşık Veysel dinleyen birinin, Mussorgski’yi anlayabilmesi, Mozart dinleyen bir başkasının Müslüm Gürses söyleyebilmesi size ne ifade ediyorsa Savaş Dinçel benim için oydu. Ben onu ölene kadar, Beyoğlu’nda nefes alan, Sait Faik’in arkadaşı, Nâzım’ın kardeşi, Fikret Mualla’nın çırağı, Ercüment Batanay’ın saz arkadaşı, Çiçek Pazarı’nın önündeki ayakkabı boyacısı, Samatya’daki simitçi, Çukurcuma’daki antikacı olarak tanıdım! ‘Baba Sahneyi’de ona ve bütün ustalarıma adadım.”

TELEVİZYON DİZİLERİ

1996 – Köşe Kapmaca

1996- Sevda Kondu /Rıza

1997/1998 – Çiçek Taksi /Çamur Şevket

1998- Affet Bizi Hocam / Bekir

1999 – Yılan Hikâyesi / Yaşar

2000- Ruhsar / Haber Spikeri

2002- Azad / Zübeyir

2003/2004 – Sultan Makamı / Sultan

2005 – Canın Sağolsun / Tayfun

2005- Savcının Karısı / Ünal

2006/2020- Arka Sokaklar / Mesut Güneri

2006 – Gönül / Kudret

2007- Komedi Dükkanı (Konuk oyuncu)

2008 – Anında Görüntü Show / Kendisi

2010 – Akasya Durağı     Müşteri

2010 – Umut Yolcuları /Mesut

2012 – İşler Güçler / Taksici

2018- İkizler Memo- Can / Mesut Güneri

SİNEMA FİLMLERİ

2003 – İnşaat / Sudi

2004 – Bir Aşk Hikayesi / Musa (TV Filmi)

2004- Gülizar / Pirasan (TV Filmi)

2004- Kayıp Aşklar / Kemal (TV Filmi)

2005 – Anlat İstanbul / Recep

2005 – Eğreti Gelin / Hasan

2007- Hakimiyet (Kısa Film)

2008-  Usta / Ersun

2009 – Sonsuz / Cihan

2010 – Anı Yaşamak / Yusuf (Kısa Film)

2010- Çakallarla Dans / Kayınço Gökhan

2011 – Anadolu Kartalları / Naci Dizdar

2011- Türkan / Taksici

2012- Çanakkale 1915 / Mehmet Çavuş

2012 -Çakallarla Dans 2:Hastasıyız Dede / Kayınço Gökhan

2014 – İnşaat 2 / Sudi

2014- İksir/ Kanka

2014 – Hayat Sana Güzel / Azmi Yapıcı

2014 – Çakallarla Dans 3: Sıfır Sıkıntı /Kayınço Gökhan

2015- Diktatör Adolf Hitler’in Hayatının Esrarengiz Yönleri

2016 – Çakallarla Dans 4 / Kayınço Gökhan

2017- Aile Arasında / Necati-Neco

2017-  Yanlış Anlama / Müdür

2018 – Canavar Gibi / Gürbüz

2018 – Çakallarla Dans 5 / Kayınço Gökhan

TİYATRO OYUNLARI

2017- Bir Baba Hamlet / Oyuncu

2015- Tamamen Doluyuz / Seslendirme Sanatçısı

2010- Mağara Adamı / Oyuncu

20014- Mucizeler Komedisi / Şeytan

ÖDÜLLERİ    

2018-  Üstün Akmen Tiyatro Ödülleri / Üstün Akmen Tiyatroya Katkı Ödülü/ Bir Baba Hamlet

2018- Yeni Tiyatro Dergisi Emek ve Başarı Ödülleri / En İyi Erkek Oyuncu (Komedi/ Müzikal)

2017- Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri /Göksel Kortay Özel Ödülü

2017-Yeni Tiyatro Dergisi Emek ve Başarı Ödülleri /Tiyatro Mekan Ödülleri

2003 -Sinema Yazarları Derneği /En İyi Erkek Oyuncu /İnşaat

2004 -11. ÇASOD En İyi Oyuncu Ödülleri /En İyi Erkek Oyuncu/ İnşaat

2004 -23. Uluslararası İstanbul Film Festivali /En İyi Erkek Oyuncu/ İnşaat