Ana sayfa Oyuncu Biyografileri Hivda Zizan Alp Kimdir? Nereli – Boyu – Yaşı – Dizileri – Ailesi

Hivda Zizan Alp Kimdir? Nereli – Boyu – Yaşı – Dizileri – Ailesi

tarafından ker_def

Hivda Zizan Alp, 9 Kasım 1993 tarihinde İstanbul’da doğmuştur. Türk dizi, sinema  ve tiyatro oyuncusu.

Adı: Hivda Zizan Alp
Doğum Tarihi: 9 Kasım 1993
Doğum Yeri: İstanbul
Boyu: 1.63 m.
Kilosu: 50 kilo
Burcu: Akrep
Göz Rengi: Kahverengi
Kardeşleri: Kız kardeşi var.
Instagram: https://www.instagram.com/hivdazizanalp/

Ailesi: Annesi öğretmen, babası mühendis. Aslen doğulu, bir kız kardeşi var. “‘Hivda’, Ay’dan gelen anlamına geliyor. Adımı annem Diyarbakır’da öğretmenlik yaparken çok sevdiği bir velisinden öğrenmiş. O veli, ‘Kızın olursa ona bu ismi koyacağına söz ver!’ demiş. Babam da bu ismi sevince ikisinin ortak kararı olmuş. Ailem için isimlerin anlamı değerlidir. Ailemde meslek olarak sanatı tercih eden benden başka sadece bir kişi var. Ama herkes sanatla çok ilgilidir. Çocukluğumuzdan beri kardeşim ve beni sanatla iç içe büyüttüler. Annem ve kız kardeşim yıllardır resim yapar. Kardeşimin şan eğitimi var. Babam mühendistir ama bağlama da çalar. Annem, ben daha karnındayken keman çaldığımı hayal edermiş. Ortaokulda konservatuvara girerek onun bu hayalini gerçekleştirmiş oldum.”

Çocukluk yılları: 8 yaşındayken babasının eve ayaklı bir org almasıyla birlikte müzikle ilişkisi başladı. “Daha müzik eğitimi almadan duyduğum melodileri çalmaya başlayınca annem ve babam geleceğimi müzik üstüne kurduğumu hayal ettiler. Konservatuvarı kazandım, kendi isteğim ve elimin uygunluğuyla keman bölümüne seçildim. Çocukken çok maceraperesttim ve bir bisiklet yarışı sırasında ön dişlerim büyük hasar gördü. Sonra üniversiteye gidinceye kadar yıllarım ortodontistlerde, dişçilerde geçti. Ergenliği dişinde tellerle geçirmiş bir kız olarak pek gülemezdim. Şimdi doya doya gülebilmenin tadını çıkarıyorum.”

Oyuncu olmaya nasıl karar verdi? Çocukluğundan beri oyuncu olacağını hissediyordu. “Oyun oynamanın en saf halini çocuklukta deneyimleriz. Benim sokakta oynadığım oyunlardan aldığım tat halen damağımda. Genelde seksek, ebelemece gibi oyunları sevmezdim, hikayesi olan oyunlar yaratırdım kendime. Ve o rollere girmek beni çok heyecanlandırırdı. Yani sokakta oynayacak yaşa geldiğim andan beri bu mesleği seçeceğimi biliyordum. Keman bölümündeyken yan binadaki tiyatro öğrencilerine nasıl gıptayla baktığımı hatırlıyorum. O zaman özendiğim abi/ablalarım şimdi meslektaşım oldu.10 yaşına kadar sadece çocuk oyunu izlemiş biri olarak, gerçek bir tiyatro oyununu okulumuzun tiyatro bölümünün 27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü’nde yaptığı etkinlikte izledim. O andan itibaren nerede olmak istediğimi biliyordum. Ama üniversite çağına gelinceye kadar kararımı aileme söyleyemedim ve müzik bölümüne devam ettim. İlk işimin müzikal olması da büyük bir şans oldu. Tiyatro bölümündeki eğitimimin ikinci yılında bir müzikalde çalmak beni çok ama çok geliştirdi diyebilirim. Engin Alkan’ın yazıp yönettiği bir alternatif tiyatro müzikaliydi. Benim için mükemmel bir eğitim oldu. Bazen sahneye atlayıp o rolleri ben oynamak isterdim.”

Eğitim hayatı: Ortaokul ve liseyi Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Keman Bölümü’nde okudu. 2015’te Haliç Üniversitesi Konservatuvar Tiyatro Bölümü’nden mezun oldu.

Oyunculuğa ilk adım: Televizyon macerasına, ‘Kaçak’ dizisiyle başladı.

Hangi proje ile parladı? ‘Fi’ dizisinde canlandırdığı ‘Ada’ karakteri ile dikkatleri üzerine çekti.

Kişilik özellikleri: Sakin, melankolik, duygusal, sorumluluk sahibi. “Ben annemin ve babamın akıllı, sakin, duygusal, sorumluluk sahibi kızıyım. Herkes beni bu özelliklerimle bilir. Bir iş bana gözü kapalı emanet edilebilir. Kardeşim duygusal desteğe ihtiyaç duyduğunda benim onu rahatlatacağımı bilir. Bütün kuzenlerimin ablasıyım. Bütün hala-teyze, dayı-amcalarımın ‘ilk göz ağrısıyım’. Evin nazlı ama güçlü kızıyım.”

Düşünce yapısı: “Hiçbirimiz sadece konuştuklarımız ya da giydiklerimiz kadar değiliz. Ebeveyn ilişkilerimizdeki çatlaklarımız, zaaflarımız, kendimizin bile fark etmediği huylarımız, insanları varlığımıza teşekkür ettirecek özelliklerimiz var. Bunlarla bir bütünüz. Karakteri yaratırken de bizim gibi canlı olması için bütün bunları hayal edebilmek gerek. Hayal etmek diyorum, çünkü sadece mantık yoluyla çözülebilecek bir şey değildir ruh denen şey.”

Sette nasıl birisi? Çalışma ortamında ciddi. Sette en çok su içer. “Ama günlük hayatımda içmediğim çay ve kahveye de sette oldukça alıştım. Sefirin Kızı’nda Konak sahnelerini çekerken, genelde her bekleme anında oyuncu arkadaşlarımla bir köşede bir oyun oynuyor oluyorduk.  Konaktan ayrıldığımdan beri onları pek göremiyorum. Şimdi vaktim daha çok Neslihan, Engin, Beren ve Uraz ile geçiyor. İşimizi sadece iş olarak değil, güzel dostlukların zemini için bir fırsat olarak değerlendirmek harika.”

Hayata bakışı: Hayatın akışına ayak uydurmayı seviyor. “Bence  insan su gibi akabilmeli. Kimi zaman yavaş, kimi zaman hızla. Hayat tek bir şeyi temsil edemeyecek kadar kısa.”

Kariyer planı: ‘Black Swan’ filmindeki Nina ile ‘Homeland‘ dizisindeki ‘Carrie Mathison’ karakterlerini canlandırmayı isterdi. “Gelişim ve değişim sürecimde elbet güzellikler kadar zorluklar da karşıma çıkacak. Kariyerim hayatımın birinci planında da olsa her zaman ilk dikkat ettiğim şey kişiliğimi ve bu yola nasıl, neden çıktığımı unutmamak olacak. Seçtiğim ve seçeceğim projelerde sanata ve oyunculuğuma doğru hizmet edecek unsurları aramaya devam edeceğim. Mesleğimiz ne olursa olsun, her kariyer adımımız bir öncekinden daha sağlam olmalı ve yeni meslektaşlarımıza ilham vermeli.”

Gelecek Hayali: Gerçekleştirmeyi istediği pek çok hayali ve hedefi var. Zamanla da hepsini gerçekleştireceğine inanıyor. “Şimdilik tuttuğum dileklerimi gerçek olmaları adına söylememeyi tercih ediyorum.”

Hayattaki en büyük eleştirmeni kim?  Annesi.

Doğa ile ilişkisi: Doğada olmayı ve hayvanları çok seviyor. Hayvanlara ve doğaya borçlu olduğumuzu düşünüyor. “Kendi konforumuz için onların yaşamından çok şey çaldık. Hepimiz bunu telafi edecek adımlar atmalıyız ki bu dünya hepimizin dünyası olsun. Hayırlısıyla, bunun farkındalığını artıracak adımlarımız olacak. Karantina sürecinde sık sık doğanın kendini nasıl yenilediğine dair haberler okuyoruz. Normalde hep bizlerden intikam almasını beklediğimiz doğa yine bizi şefkatiyle utandırdı aslında. Belki bu yeni dönemde biraz doğayı taklit edebilirsek, sevgi ve güzellik vermeyi amaçlar, kısasa kısas demeden intikam duygularından soyutlanırsak, hepimizin aynı ağacın dalları olduğunu anlamamız için bir küresel virüse gerek kalmaz.”

Evde ne yapar? Evde olduğu boş vakitlerini bol bol kitap okuyup film izleyerek değerlendirmeyi seviyor. “İzlemediğim filmleri izliyorum. Sporumu ihmal etmemeye çalışıyorum. Aynı zamanda bir puzzle delisiyim, genelde sete gitmeden beş dakika önce bile puzzle yapıyor olurum.”

Takip ettiği diziler: Büyük bir ‘Dark’ fanı. ‘After Life’, ‘Better Call Saul’ ve ‘Avatar: The Last Air Bender‘ takip ettiği yapımlardan bazıları.

DİZİLERİ

2019 /2020– Sefirin Kızı – Elvan Efeoğlu

2017/2018 – Fi / Ada

2016 – Yeşil Deniz / Arife

2015 – Mordkommision İstanbul

2013 – Kaçak

TİYATRO OYUNLARI

2017- Balat Monologlar Müzesi

2014- 5. Frank / Guillaume

2012- Küskün Müzikal / Orkestra Şefi- Kemancı