Televizyongazetesi.com/Detay – Kırmızı Oda dizisinde, Dr. Gülseren Budayıcıoğlu’nun gerçek bir hayat hikayesini yazdığı Hayat Dön kitabından alınan Alya’nın hayat öyküsü, izleyenlerin içini burkuyor. Melisa Sözen’in başarıyla canlandırdığı Alya’nın yaşadıklarını, ekran başındakiler dehşet içinde izledi. Küçücük bir çocuğun, büyük bir konakta yapayalnız bir şekilde ailesinin eziyetlerine maruz kalması, kimsenin aklının almadığı bir olay.
İstanbullu Gelin dizisinin de hikayesi aynı kitaptan alınmış ama çok farklılaşmıştı. Süreyya, aslında bizim Kırmızı Oda’da izlediğimiz Alya’nın şizofren annesiydi ama İstanbullu Gelin bu konuyu farklı işledi.
Asıl hikaye ise Kırmızı Oda’da ortaya çıkıyor. Alya, hiç sevilmediği, kabul görmediği, işkence dayakla geçen çocukluğunun izlerini taşıyan bir genç kadın. Hukuk Fakültesi birincisi ama ailesinden kalan eski bir köşkte, annesinin kıyafetleriyle, perişan bir vaziyette geziyor.
12. bölümü yayınlanan dizide Doktor Hanım, başta çok zorlansa da Alya her şeyi ona anlattı. En dehşet olay ise annesinin onu banyoda bir sandalyeye oturtup bağlaması ve kendisini karşısında tavan asmasıydı.
Travmatik olaylar sonrasında Alya, Doktor Hanım ile yapılan terapilerle iyileşmeye başladı. Bu hafta Binnur Kaya’nın oynadığı Doktor Hanım, onu evinde ziyaret edip, nerede yaşadığını, ne yaptığını görmek istedi.
Doktor Hanım’a Türk kahvesi yapan Alya, onu misafir etmekten çok mutluydu. Doktor Hanım, evin ne kadar kasvetli ve pis olduğunu görünce böyle yaşamanın ona uygun olmadığını anlatmaya çalıştı.
Alya’nın hayatının geçtiği, hikayesini anlatırken gördüğümüz o köşkü bu kez izleyici de daha detaylı görmüş oldu. Tabii ki gerçek hayattaki o köşk değildi ama hikayenin canlandırıldığı ve merak edilen o köşkü izleyici ilk defa bu kadar ayrıntılı görmüş oldu. Alya’nın odası, annesinin odası, altına saklandığı masanın olduğu yemek odası, annesinin kendisini astığı o banyo, mutfak vs. her yeri gezdi Doktor Hanım…
Evi gezen Doktor Hanım, Alya’nın annesi Süreyya’nın odasına da girdi. Annesinin kendisini astığı ve saatlerce onunla kaldığı banyoyu da görmek isteyen Doktor Hanım, bir ara banyoyu kullanmak için izin istedi. Banyoya girip annesinin kendisini astığı tavana bakan Doktor Hanım, “Aman Allahım, bu kız nasıl her sabah kalkıp bu banyoda elini yüzünü yıkayabiliyor…Nasıl yüreğin dayanıyor Alya buraya?” sözleriyle de adeta izleyenlerin aklından geçen soruları sordu ve o dehşet anları hatırlattı.
Evin eskidiğini ve tek başına çok zor olduğunu söylerken Alya “Korkmuyorum, alıştım artık” yanıtını veriyor. “Mutlu musun bu evde?” diye soran Doktor Hanım’a Alya’nın yanıtı “Değilim ama bu ev benim elim kolum gibi, bir uzantım gibi. Başka yerde nasıl yaşarım ki?” derken, Doktor Hanım ısrara etti “Senin gibi bir kıza bu kıyafetler, bu ev yakışmıyor. Bu dünyada huzuru mutluluğu senin kadar hak eden çok az insan vardır herhalde” sözleriyle yüreklendirdi.
Alya, hayatı boyunca kimseden görmediği ilgiyi, sevgiyi, şefkati gördüğü Doktor Hanım’ın yanında çok daha uyumlu, sakin, gözleri gülen bir kıza dönüşmüştü. Doktor Hanım, onun hayata katılması için elinden geleni yapmaya çalışıyordu.
Alya’nın evini gezdikleri o sahneyi aşağıda izleyebilirsiniz…
Doktor Hanım, kendisine güvenen ve açılan Alya’ya bir adım daha attırmak için onu yemek yapmaya, pazara gitmeye, başka bir evde oturup yeni bir hayat kurmaya teşvik etti. O gidince, Alya da içinde değişmek için bir güç buldu ve önce bir mağazaya gidip kendisine yeni kıyafetler aldı, daha sonra da bir kuaföre gitti.
Alya’nın yeni halini gelecek hafta göreceğiz ama izleyici şimdiden heyecanlı. Herkesin izlerken içini ezen bir hikaye Alya’nın hayatı ama dizideki hikayede ise sona yaklaşılıyor.
İşte yeni bölümde Alya ile ilgili izleyicilerden gelen yorumlardan bazıları…
