Ben bu lafların binde birini duysam aynı Yasemin gibi ne haliniz varsa görün dedim, yaptığım çalışmaları onun gibi çöpe basarım, kendi içinizdeki hainle de yaşayın derim. Sinan gibi bir adamdan böyle patavatsızlıklar beklemezdim açıkçası. İçim acıdı, mis gibi iyi kalpli olmaya, ben düz olursam yolum da düz olur demeye başlamıştı. Aha kötü kalpli olmaya yemin ettim bakışı da attı, artık iflah olmayız. Yıktın evimizi barkımızı Sinancım. Yine bu bölüm görmediğimiz için aşırı huzurlu olduğum Deniz’i daha sık göreceğiz sayende. Yasemin kesin gider onun yanına. Ya da ben de ayıp ediyorum, bozmaz kendini. Görüciiiiz.
-Bak nerdeyse ben 11 yaşımdan beri tanıyorum seni. Yani…Çok garip ama sen hep içimde bir yerdeydin. Ben seni söküp atmak için çok uğraştım, gerçekten. Ama olmamış, olmamış yani. Biz hep bu işin kıyısında gezdik. Bir kere de içine atlayalım, cesurca. Benim artık buna cesaretim var. Sen zaten hep cesurdun. Hatta böyle bazen ürkütecek kadar cesurdun. Tamam o zaman. Artık sıra bende, korkmayacağım. Söz veriyorum, seni sevmekten kaçmayacağım. Tıpkı senin gibi. Biz bunu hak ediyoruz, sen de ben de böyle bir şansı hak ediyoruz.