İyi ki başımı derde sokmuşum be!! Her şey DefÖm için! Her şey DefÖm için!
Serdar’ın Defne’nin abisi olduğunu yalnızca, Defne “abi” diye hitap ettiği için biliyoruz aslında. En başında, Defne’nin böyle bir oyuna girmesine sebeptir kendisi. Sonrasını düşünmeden tefecilerden 50 Bin borç almış, faizle 200 Bin haline gelirken öylece yatmış ve Defne’nin cenderesini -mucizesini- yaratmıştır. Eğer Serdar’ın canı mevzubahis olmasıydı, Defne bir adamı para karşılığı kendisine aşık etmek gibi bir konuya asla bulaşmazdı. Kardeşinin bu kadar büyük bir meblayı nasıl bulduğunu asla sorgulamayan Serdar’ın hayatında, konuya hakim olduktan sonra da pek bir şey değişmedi aslında. Sinan gibi zaman zaman vicdan azabı çekti ve kaldığı yerden devam etti hep. Defne’nin oyun yüzünden Ömer’le ayrıldığını öğrenince, “Bir şeyler yapmalıyız, bu böyle devam etmemeli…” demedi mesela. Hatta hayat en çok ona güzel. Sevdiği ve kendisini çok seven hamile karısıyla, bir eli yağda diğer eli balda bir yaşam sürdü. Aman da kardeşimin cenderesi diyip üzerine beş dakika bile düşünmedi. Defne ve Ömer’in kendisinin sebep olduğu mutsuzluklarını, mutluluğa çevirmek adına yaptığı tek şey alyansını borcun ödenmesi adına Defne’ye satması için vermek, o da Nihan’ın fikriydi zaar.