Melis İşiten, 29 Haziran 1989 tarihinde İstanbul’da doğmuştur. Türk dizi, sinema, tiyatro oyuncusu ve yazar.
Adı: Melis İşiten
Doğum Tarihi: 29 Haziran 1989
Doğum Yeri: İstanbul
Boyu: 1.70 m.
Kilosu: 53 kilo
Burcu: Yengeç
Göz Rengi: Mavi
Saç Rengi: Sarı
Annesi: Yasemin İşiten
Babası: Okan İşiten
Çocuğu: Ada Kaygılaroğlu
Instagram: https://www.instagram.com/melisisiten/
Ailesi: 2014 yılında evlendiği kendisi gibi oyuncu olan Uraz Kaygılaroğlu’ndan Ada adında bir kızı var, çift 2019 yılında boşandı.
Çocukluk yılları: Kendini bildi bileli sahneye merakı vardı. Oyuncu olmaya daha çocukken karar verdi. “Üniversitede tiyatro bölümünü seçeceğim zaten önüne geçilemez bir gerçekti. Bizim Kaş’ta bir otelimiz vardı. Ben de oteldeki animasyon ekibi ile büyüdüm, hep sahnedeydim. Bence oyuncu olmaya karar vermemde bunun büyük bir etkisi oldu.
Eğitim hayatı: Yeditepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tiyatro Bölümü’nden mezun oldu.
Oyunculuğa ilk adım: Televizyon macerasına, ‘Reaksiyon’ dizisinde canlandırdığı ‘Fatoş’ karakteriyle başladı.
Hangi proje ile parladı? ‘Maraşlı’ dizisinde canlandırdığı ‘Dilşad Türel’ karakteri ile dikkatleri üzerine çekti.
Kişisel gelişim: Tiyatro sanatçısı İpek Bilgin ile oyuncu koçu olarak çalışmalar gerçekleştirdi. İyi bir anlatıcı olmak için eğitimler almaya devam ediyor.
Düşünce yapısı: İnsanlardan çok, anlara ve anılara takılı kalıyor. “O hatıraların bana hissettirdikleri çok kıymetli ve unutulmaz olur. Ne yazık ki hayattaki en büyük sıkıntılarımdan biri, hep doğru anlaşılmak istemem. Anlaşılmak biliyorum ki karşı tarafla ilgili bir şeydir, o nasıl anlamak isterse öyle anlayacaktır seni ama ben hep boş bir çabaya girerim.”
İlk sinema filmi: Ali Yorgancıoğlu/ Aslı Gibidir
Aşka bakışı: “Ben aşka aşık bir kadınım. Tüm yaşam enerjisinin ortasında aşk olduğunu düşünüyorum. Dolayısıyla inancımı yitirmem pek mümkün değil. Evlilik henüz dünyamda olan bir konu değil ama hiçbir şey için büyük konuşmam tabii. Yıllar neyi getirir bilemeyiz.”
Hayata bakışı: Hayatta başına ne gelirse gelsin durumu kabul edip yoluna devam etmeyi tercih ediyor. ”Ben çok şükreden bir insanım ve hayatta benim yaşadıklarımdan daha kötü şeylerin olduğunu düşünüyorum. Bir kızım var, Ada. Yanımda, sağlığı çok iyi ve keyfimiz çok yerinde. Bu hayatta olan en kıymetli şey gibi geliyor bana. Bu yüzden güçlü kalmayı öyle becerebiliyorum. Zaman zaman çok üzülüyorum, haksızlığa uğruyorum, parçalanıyorum ve bunlar çok sık oluyor. O noktada da oldu ve bitti artık diye düşünüyorum. Bende yaşadığım kötü duyguların izi kalmıyor. O yüzden kimse Melis’e şunu yaparsam çok kızar diye düşünmüyor. Özellikle sosyal medyada eğlenmem ve neşeli olmam benimle ilgili çok konuşulan konular arasında. Bazıları inanmıyor bazıları acı çektiğim için böyle olduğumu düşünüyor. Ben mücadele yöntemi olarak bunu tercih ediyorum. Başıma bir şey geldiğinde bunu yaşamayı istiyorum. Başıma bir durum geldiği zaman bununla nasıl dalga geçebileceğimi ya da nasıl neşelenebileceğimi düşünüyorum. Bu yüzden hayata keyifli bir taraftan bakmak istiyorum. Kimisi buna inanmıyor kimisi tercih etmiyor. O yüzden bir sürü linç geliyor bana. 30’lu yaşlar beni çok heyecanlandıran bir şeydi ve gelirken de sert geldi. 30 yaşında olmama günler kala boşanma kararını alınca, ‘Bu kadar sert bir şey miymiş büyümek?’ diye düşündüm. Ancak bir yandan da şimdiye kadarki en iyi yaşımmış gibi geliyor. Ben büyümeyi ve yaşlanmayı, yaş almak olarak görüyorum bu nedenle her sene bana ayrı güzel geliyor. Otuzuncu yaş öyle bir geldi ki kariyerimde en çok hayal ettiğim şeylerin gerçekleştiği bir sene oldu. Bu yüzden de çok güzel.”
İş hayatına bakışı: Sevdiği mesleği yaptığı için kendisini çok şanslı görüyor. “Kendimi bildim bileli evcilik oynamayı çok severdim. Oyunculuğun da bu olduğunu düşünüyorum. Oyun oynamak çok zevkli. Hep bu mesleği icra etmek istedim. Şansım da yaver gitti.”
Kariyer planı: Kariyerini daha çok tiyatro sahnesinde yönlendirmeyi tercih etse de artık ekranda da daha sık görünmeyi istiyor. “Birkaç bölüm konuk olarak dahil olmak dışında senelerdir devamlı bir işin içinde yer almıyordum. Annelik serüvenimden dolayı tercihim bu yönde değildi. ‘Maraşlı’ dizisinin kariyerim için önemli olduğunu hissediyorum. Kendimi en çok sevdiğim ve en verimli hissettiğim bu dönemde yeniden ekranda olmak beni çok mutlu ediyor. Tiyatro yapıyordum ve bana fazlasıyla yetiyordu ama pandemiden dolayı artık yetmiyor. Şu anda sanatımızı icra edemiyoruz. Bizim işimizin bir diğer tarafı da ekran. Ada’da belli bir yaşa geldi ve biraz enerjimi ekrana vermeye karar verdim. Okuduğum işler arasında da en içime sinen iş o ‘Maraşlı’ oldu.
Gelecek Hayali: Uluslararası arenada görünmek gibi hayalleri yok. “Hiç öyle hayallerim yok; kendi dünyasında ve olduğu yerden mutlu olmayı bilen bir insanım. Tabii ki kim istemez Tarantino ile çalışmayı ama hayalim olarak söyleyeceğim şey o olmaz. Ben Yılmaz Erdoğan’ın yazarlığından çok etkileniyorum. Hayalim, bir gün onun yazdığı bir karakteri oynamak. Onun dışında Berkun Oya’dan çok etkileniyorum, ‘Bunu yarattım, bunu yönetiyorum, bunu oyna,’ dediği bir şeyi oynamak çok isterim. Tek aradığım şey mutlu olduğum alanlar ve anlar.”
Anne olmak hayatını nasıl değiştirdi? Anneliği yol arkadaşlığı olarak görüyor. “Ada kendi hikayesini yazıyor ben sadece onun sırtını dayadığı dağ olmaya çabalıyorum. Ona hayatta tercihini kederden değil, neşeden yapmayı öğretmeye çalışıyorum. Çok şükür şimdilik, söylemek için erken olsa da fena gitmediğimizi düşünüyorum. Annelik aslında benim için mola gibi olmadı. Çocuğum olmadan önce uzun bir kariyer serüvenine sahip değildim. Konservatuardan mezun olduktan üç sene sonra hamile kaldım. Şu anda kendimi çok daha dinç, enerjik ve açık hissediyorum ve bundan önce çocuğumu üç yaşına getirmiş olmak benim için kıymetliydi. En yoğun çalışmaya başladığım dönem, Ada’nın okula başladığı döneme denk geldi. Genç yaşta anne olmak hem çocuğumla arkadaş olacak olmam hem de artık mola vermeme gerek kalmayacağı için kıymeti büyük.” Ada, enteresan bir çocuk olarak dünyaya geldi. Herkese kendi çocuğu öyle gelir ama bundan bağımsız olarak söylüyorum. Ada, Uraz’la benim kopyamız. Kendilerine has başka karakterlerle dünyaya geliyormuş çocuklar, bunu gördüm. Ben anneliğe olabildiğince egolarından arınmış bir şekilde bakmaya çalışıyorum. Üç yaş için bunu söylemek erken gelebilir ama Ada’nın kendi dünyası, kendi tercihleri ve kendi yolları olsun istiyorum. Onun yolunu çizip ona bir şeyler öğretmektense onun kendi yolunu bulmasını tercih ediyoruz. Ona bir şey öğretmekten ziyade onunla beraber büyümek ve onun yaşadıklarına şahit olmak çok özel. Anneden ziyade en yakın arkadaşı gibi hissediyorum. Eminim ki çocuk sahibi olmanın her hali ayrı güzeldir ama şu an baktığımda anne ve kız çocuk arasındaki arkadaşlık çok ayrı geliyor. Daha bu yaşta bunun tadını çıkartmaya başladım.
Yazarlık kariyeri nasıl başladı? 13 farklı kadının hikayesini anlattığı ‘Hikayemi Ben Seçtim’ adlı bir kitabı var. “Hayatım boyunca çok fazla kadın tanıdım; annemler üç kız kardeşti, onlarla büyüdüm. Tanıştığım her kadının hikayesine bir yerden tutunmaya çalıştım. Sonra hepsi benim heybemde toplandı ve ortaya kendi kadınlarım çıktı. Hepsi kurgu ama bence hepsi gerçek. Okuyan her kadının kendine bir öykü seçmesini hayal ediyorum. Küsurat Yayınevi ile çıktık yola, bu da benim için çok önemli. Büşra ve Burak Aksak eski arkadaşlarım ve beni yazmaya ilk teşvik eden insanlar. Bu yol arkadaşlığı da çok hoşuma gidiyor. “
Modayı takip ediyor mu? Modayı takip etmeyi, başkasının üzerinde çok beğenerek satın aldığı bir parçanın kendisinde istediği gibi durmadığını anladığı zaman bıraktı. “ Sabit bir stilim vardır diyemem ama genel olarak rahat etmeyi öncelik bilirim. Genel geçer kalıplara çok takılmadan aynada beğendiğim her şeyi giyerim. Hatlarımı ön plana çıkarmam beklenirken ben salaş giyinmeyi tercih ederim. Ama tüm bu rahat tarzımın içinde topuklu ayakkabı düşkünlüğümü de belirtmeden geçmeyeyim.”
Sosyal medya ile arası nasıl? Sosyal medyayı aktif olarak kullanıyor. “Sosyal medyada olumsuzluklarla da karşılaşıyorum, ne yazık ki bu duruma alıştım. Korkunç bir şey bunu söylüyor olmak ama normalleşti bu durum benim için. Sosyal taciz sürekli yaşadığım bir durum. Konunun benimle değil, tamamen yazan kişinin kendi dünyasındaki problemleri ile ilgili olduğunu çözdüğüm gün biraz daha rahatladım. Ama sosyal medyada Ada üzerinden canımın yakılmaya çalışılmasından hoşlanmıyorum. Gelen eleştirilere çok açığım ben. Çünkü kötü şeyler yazanların yaşını, sebeplerini tahmin edebiliyorum ve empati yapabiliyorum. Ama boşandıktan sonra işin içine Ada ile ilgili hikayeler girmeye başlayınca orada benim bir ayarım kaçtı. İnsanlara kendini bu kadar açınca sosyal medyada gelen eleştirilere hiçbir şey diyemezsin. O zaman ben Ada ile ilgili daha az paylaşım yapayım dedim ve annelik ile alakalı öğüt vermeyi kestim.”
TELEVİZYON DİZİLERİ
2021- Maraşlı/ Dilşad Türel
2018- Catanım Sensin/ Hemşire Despina
2014- Reaksiyon/ Fatoş
SİNEMA FİLMLERİ
2019- Aslı Gibidir
TİYATRO OYUNLARI
2019- A-Normal
2018- SUİT – Düğün Dündü Bugün Bugün
KİTAPLARI
2019- Hikayemi Ben Seçtim