Televizyongazetesi/Detay
atv’de yayınlanan Müge Anlı ile Tatlı Sert programında bir süredir konu edilen Meryem Tanhal’ın 10 yıldır ve kızı Melike Tanhal’ın 9 yıldır kayıp olması olayı, bugün de canlı yayın konuklarıyla devam etti.
Meryem Tanhal’ın annesi, kız kardeşi ve erkek kardeşleri, olayla ilgili hiç bir suçları olmadığını iddia etmeye devam ederken, geçtiğimiz hafta, Meryem Tanhal’ın oğlu Recep Tanhal da programa katılmış ve teyzesinin kocası Tuncer Bey’i kardeşiyle kendilerine işkence yapmak ve aç bırakmakla suçlamıştı.
Bugün de ailenin günlerdir suçladığı diğer teyze Emine Tanhal, programa bağlandı. Emine Tanhal, ablası Havva Hanım tarafından annesinin, eşinin, kız kardeşi Meryem ve kızı Melike’nin cinayetiyle itham edildi.
Havva Hanım, kendilerine büyü yaptığını iddia ettiği kardeşine beddua ederken, kardeşini annesinin ölümüyle suçladı. Emine Hanım, annesinin kanser olduğunu, uzun süre tedavi gördüğünü, aynı dönemde eşinin de hasta olduğunu ve son dönemlerinde eşinin yanında bulunduğunu, ablasının annesinin yanında olduğunu söyleyerek “Biri öldürmüşse ben olamam o kişi, ablam yanındaydı, odur o zaman” diyerek ablasını suçladı.
Emine Tanhal, ablasının yeğenleri ve kardeşinin suçlamalarına maruz kalırken, Emine Hanım da ailesini suçladı.
Emine Tanhal, günlerdir ailesinin ekrandaki konuşmalarını dinlediğini ve çok utandığını, tüm aileyi rezil ettiklerini söyledi.
“Ne yaptılarsa Tuncer ile yeğenim olan İsa yaptı” diyen Emine Tanhal, “Tuncer bizim beynimizi uyuşturdu. Hısım akrabayı mahvetti” derken, Havva Hanım, “Senin mafyaların var, sen demedin mi benim adamlarım var, getiririm bak size neler yaparlar” şeklinde kardeşinin kendilerini tehdit ettiğini söyledi.
Emine Tanhal’ın anlattıkları ise adeta kan dondurdu. Ablası, kardeşi, yeğeni ve enişte Tuncer’in kendisini kandırıp malını mülkünü elinden alabilmek için garip iddialarda bulundukları ve korkuttuklarını söyleyen Emine Tanhal, anlattıklarıyla ekran başında programı izleyenleri de şoke etti!
“Ahmet de dahil 3 kişiyi canından ettiniz, beni kandıramadınız, benim evimi elimden alamadınız, benim evimi de onlar alıp satacaklardı. Beni de kandırmaya çalıştılar” diyen Emine Tanhal, iddialarını şöyle sürdürdü:
“Biz işimizde gücümüzdeyiz. Bir akşam telefon çaldı 10 sene önce, kızım açtı telefonu. Ben onlar gibi entrika çeviremiyorum. Kızım konuşurken, Aaaa anne dedi kızım bayıldı. Kızıma söyöledikleri, bize büyü yapıldığı, evimize domuz yağı döküldüğü, eşimi de büyü ile öldürmüşler ve bizim de öleceğimizi söylüyorlar. Bunları İsa yapıyor. Kızım bayıldı, oğlum ne yapmaya çalışıyorsunuz dedim, sonra telefonu ablam aldı, ben Ahmet’in ölümünden onu tehdit etmişim ya, bana niye yardımcı oluyorsun, etme bacım size büyü yapılmış, sizin evinizin duvarları simsiyah, büyü yapılmış, sizi öldürmeye çalışıyorlar, bize gelin. Siz nereden biliyorsunuz diyoruz. Biz görüyoruz diyorlar. İzmit’ten Paşabahçe’yi görüyorlar. Beni ikna etmek için bayağı dil döktüler. Bunlar dedi madem bize gelmiyorsun, filan yerde buluşalım. Eyüp sultanı bunlar aracılık için kullanıyorlar. Gittik orada görüştük. Görür görmek korkudan dilimi yutacaktım. O zaman Meryem ve Melike yaşıyor. Hepsi orada. Bunlar bizi kandırmaya çalıştılar. Bize ne korkunç şeyler anlatıyorlar. İlla onlarla gitmemizi istiyorlar. Tuncer hocaymış, o bizi okuyup iyileştireceklermiş. Onun yetkisi varmış, bizi iyileştireceklermiş. Ama ne korkunç durumdalar görmeniz lazım. Bizi ikna edemediler. O küçücük Tayyip’imi aldılar ortaya, anlat dediler. Çocuk diyor ki bizimle gelirseniz 3’ünüz öleceksiniz, biriniz yaşayacaksınız, kaza geçireceksiniz. Bir saatte bizi etkilediler, çok korktuk ama inanmadık. Biz bunlardan kaçtık. Abla ben onlara inanmam dedim, çocuklarımı alıp eve geldim. Aradan bir ay geçti, çocuklarım dedi ki senin ablandır bir eşy diyemeyiz ama onlar korkunç insanlar, bize zarar verecekler görüşme dediler. Tamam dedim. Ablam ne durumda diye görmek için gizlice gittim. 20 dakika kapıda beklettiler beni. Tuncer beyden izin çıktı, beni içeri aldılar. Ev resmen ahır. Her yeri kırıp dökmüşler, perişan bir vaziyetteler. Meryem 30 kilo kalmıştı. Çok kötüydü. Onlara sahip çıkamadım. O Tuncer bunları aldı holde sıraya dizdi. Abla bu evin hali ne dedim. Kayınbiraderim ve görümcemin onlara büyü yaptığını iddia ettiler. Onlar nasıl büyü yapsınlar, onlar sizi tanımıyordu bu eve geldiğinizde. Sıvaları kırmışlar. Muska arıyorlarmış. Ev eve benzemiyor, ev ahır, korkunç durumda. Bana kızıyorlar. Bizimle gelmedin diye. Çocuklar sağa sola bakıyorlar, aklı yerlerinde değil kimsenin. Melike, teyzem beni kurtar der gibi bakıyordu. Çilek getirdim. Çocuklara çilek vermediler, veremeyiz dediler. Çocukları alamadım, onlardan korktum. Keşke alıp kaçırsaydım. Ben o çocuklara sahip çıkamadığım için çok üzgünüm. Kaçtım oradan, bunlar zıvanadan çıkmıştı, benimi o oraya son gidişimdi. Korkudan yaklaşamadım. Beni de bir şekilde elde edip malımı mülkümü satacaklarmış.”
Müge Anlı’nın “Neden polise şikayet etmediniz” sorusu üzerine, “Düşünemedim. Zaten benim kendi sıkıntılarım vardı, bir hayat mücadelesi veriyordum. 3 yetimim vardı” diyerek korktuğunu söyledi.
Emine Tanhal, ablasının büyü gibi olaylara ilgisi olduğunu da iddia etti.
İşte programdaki o anlar: