Sema’nın yeni evinin dışında da bir at detayı vardı bak, Elf gözlerimle yakaladım. Sema Dafne’ye ne yaptı öyle yaa. Kapak mı dersin, doksana takmak mı, thug life mı? Hepimizin içinin yağları eridi. Sefer ikinci yüzük rezaletinden panda ayısıyla (hem de Beşiktaşlı) belki kurtulabilirdi ama fotoğraf olayı Sema’yı iyice dellendirdi. Bu noktada SefSeci yoldaşlarıma sormak isterim: Size de Sema bizim cümlelerimizi kuruyormuş gibi gelmedi mi bu bölüm? Hani elin kızlarına bana bile anlatmadığın şeyleri anlatıyorsun derken. Ama Semacım biz de onu diyoruz zaten, doğru dürüst oturup konuşmuyorsunuz ki. Her gün Adil’den Ufuk’tan bahsederek ömür mü geçer yahu. Ayrıca merak etme, Dafne Sefer’i duygusal bir anında yakaladı, çok bir şey anlatmadı zaten ama normalde o ketumlukla onları da söylemezdi. Zaten Sefer’in Dafne’ye ısrarla Defne demesi kalp ben. O değil de 22 Ekim’den 18 Kasım’a ertelenmiş düğün davetiyenizdeki narenciye filesini hanginiz düşündüyse on puan on puan on puan yüz puanla şampiyon. Düğünü niye ertelediniz diye sormuyorum ama 18 Kasım örgütü diye bir örgütten bahsedildiydi hatırlarsanız. Tehlikenin farkında mısınız? Düğünlere aksiyon katılmasıyla genelde görkemli sahneler ortaya çıkar. Bakalım bu nikah kıyılabilecek mi? Çiftimizin dargınlığı fazla uzatamaması da ne kadar tatlı bir olay.
Poyraz Karayel’deki Kurtlar Vadisi benzeri sahne hiç yakışık almadı!
584
Önceki gönderi