Selen Uçer, 5 Mayıs 1983 tarihinde İstanbul’da doğmuştur. Türk dizi, sinema ve tiyatro oyuncusu.
Adı: Selen Uçer
Doğum Tarihi: 5 Mayıs 1983
Doğum Yeri: İstanbul
Annesi: Güven Göktan Uçer
Boyu: 1.74 m.
Kilosu: 66 kilo
Burcu: Boğa
Göz Rengi: Kahverengi
Instagram: https://www.instagram.com/selenucer/
Ailesi:Kimya mühendisi bir anne ve babanın kızı olarak İstanbul’da dünyaya geldi. Annesi için ‘İlk oyunculuk hocamdı’ ifadesini kullanıyor. “Annem beni ilkokul mezuniyeti oyunum için çalıştırmıştı. Müthiş bir tiyatro izleyicisiydi. Kenter ve Dormen Tiyatrosu’nun bütün oyunlarına giderdik. Devlet Tiyatrosu’na, Devekuşu Kabare’ye de… Edebiyat meraklısıydı. Alman Lisesi’nden ve İTU Kimya Mühendisliği’nden mezundu. Emekliliğinde Almancadan iki Kafka kitabı – Babama Mektup ve Dönüşüm”, İş Bankası Kültür Sanat’tan iki tarih kitabı çevirdi. Hermann Hesse şiirlerini Almanca olarak ezbere bilirdi.”
Çocukluk yılları: Neredeyse çocukluğundan itibaren oyuncu olacağımı bildiğini itiraf ediyor. “Mühendis anne babanın çocuğu olunca bölüm tercihimde biraz o durumun etkisi oldu galiba. Bir yandan Boğaziçi Üniversitesi oyuncularıyla birlikteydim zaten. Böyle bakınca benim için sonradan yapılmış bir keşif değil yani oyunculuk. Komiktir, en erken ben karar vermişim, ama en son ben ortaya çıktım. Sonra zaten Amerika’da oyunculuk üzerine yüksek lisans yaptım.”
Eğitim hayatı: Avusturya Lisesi’ni ve Boğaziçi Üniversitesi’nin Kimya Bölümü’nü bitirdi. Üniversite yıllarında Boğaziçi Üniversitesi Oyuncuları’nda yer aldı. Ayrıca yarı zamanlı olarak İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Şan Bölümü’ne devam etti. Bir yıl Akademi İstanbul’da burslu olarak eğitim gördü. Chicago’daki Roosevelt Üniversitesi’nde yine burslu olarak yüksek lisans yaptı. Yazdığı Amerikan Rüyası adlı oyun, Off-Broadway’de Ensemble Theater tarafından sahnelendi.
Hayatının dönüm noktası: Aslında Boğaziçi Üniversitesi’ne Kimya Bölümü için değil, oyuncu olmak için girdiğini ifade ediyor. “Mantıklı olan konservatuvara girmek tabii ama ben o kadar kararlı değildim. Madem bunu yapamıyorum, tiyatro kulübü iyi olan bir üniversitede kendimi geliştiririm diye düşündüm. Farkındayım, bu bir delilik. Sonrasında da yurtdışına oyunculuk masteri için gittim ki şimdiki aklım olsa gitmezdim. Mesleğe daha erken başlamayı tercih ederdim. Döndüğümde biraz zorlandım. Çünkü buradaki sanat çevrelerine yabancıydım. Sistemi anlamak ve doğru üslubu bulmak bir hayli vaktimi ald. Döndüğümde sektöre girmekte zorlandım. Kendi meslektaşlarımla aynı okullardan gelmediğim için biraz zor oldu onların arasına girmem. Sıfırdan Şehir Tiyatrosu’na başvurduğumda Haldun Hoca (Dormen) beni görünce ‘Sen kimsin? Biz seni nasıl bilmeyiz?’ dedi mesela. Tabii yapı olarak farklı üslupta biri olmamın da etkisi olmuştur.”
Oyunculuğa ilk adım: Televizyon macerasına 2006 yılında, ‘Dicle’ dizisinde canlandırdığı ‘Dilfiruz’ karakteriyle başladı. 2004 yılında senaryosunu Ümit Ünal’ın yazdığı Anlat İstanbul filminde, Selim Demirdelen’in çektiği “Külkedisi” bölümünde oynadı.
Hangi proje ile parladı? ‘Hanımın Çiftliği’ dizisinde canlandırdığı ‘Asuman’ karakteri ile dikkatleri üzerine çekti.
Kişilik özellikleri: İnsan olarak sert ve düz görünen birisi olduğunu belirtiyor. “Yakından tanıyınca herkes aslında ne kadar sıcak kanlı olduğumu görüyor ama ilk intiba olarak öyle bir algı yanılsaması oluyor insanlarda. Ben biraz öfkeli bir tiptim. Üslup problemi ondan çıkıyordu. Biraz da asi ve serttim. Sert gözükmek bir savunma mekanizması aslında Bu tür tipler özünde çekingen ve naiftirler aslında. Ben de biraz öyleyim. Sözüm ona sert halime rağmen, saf bir tarafım vardır. Mesela ben yapılan işi esas alan biriyim. Aynası iştir kişinin, lafa bakılmaz. Buna inanırım. Çevre ilişkilerini hesaba katmam. Oysa işler böyle yürümüyor. İş dışında, bir sürü olayın döndüğünü, çevre ilişkilerinin de çok önemli olduğunu bilmek lazım.”
Düşünce yapısı: Her zaman öğrenmek isteyen bir yanı var. “Birçok insan bana ‘olduğundan daha genç ruhlusun’ der. Bu da oradan geliyor bence. Öğrenmeye müthiş meraklıyım. Potansiyele değer veriyorum. Birinin ‘büyük’ olmaya çalışmasındansa bulunduğu yere saygı duymasının önemine inanıyorum. Bilmem nerede olmak değil, olduğun noktada çok yetenekli ve parlak olmak çok heyecan verici bence. Bir de ne yaşarsam yaşayayım oradan olumlu bir yan çıkarmaya çalışırım her zaman. Bu da hayat heyecanımdan geliyor sanırım. İnsan çözümsüz kaldığında elinde sadece inancı kalıyor. Kendine inancı, hayata inancı, başka neye inancı varsa onlar devreye giriyor.”
Aşka bakışı: “Beni hayata dair aşk motive eder. Sevgiliye duyulan aşk, annenle kurduğun ilişkideki aşk, iki arkadaşın arasındaki aşk… Sevdiğim her şeyle kurduğum bağ beni heyecanlandırıyor ve yaşama şevkimi artırıyor. Herhangi bir konu için şuradan şuraya adım atmayacakken sevdiğim bir insan için bir anda dünyayı fethedecek güçte hissedebilirim kendimi.”
Mutluluk kaynağı: Annesini 2020 yılında kaybetti Annesinin kızı olmak en büyük mutluluk kaynaklarından biri. “ Hayatta en büyük teşekkürüm anneme.”
İlk sinema filmi: Selim Demirdelen/ Anlat İstanbul
Hayata bakışı: Hayata ve kendine dair pek çok şeyi keşfettiği bir dönemden geçiyor. “Olgunlaşma evresindeyim. Kendime karşı daha net ve gerçekçiyim. Ne istiyorsam onu açıkça söylüyorum. Asiliğimi törpüledim. Kızgınlıkla yanlış üsluplar edinmemeye özen gösteriyorum. Gereksiz sosyalliklerden uzaklaştım, çevremi temizledim. Gerçekçi ve samimi insanları yanımda tutmaya çalışıyorum. Daha gençken biraz asi denebilirdi benim için. İnsan önemli benim için, gerçek olan, samimi olan önemli. Çalışmak, özenli olmak önemli. Bunda bir muhaliflik, sivrilik yok. Olması gereken, normal olan bu. Farklı anlatım biçimleriyle, farklı türlerde işler yapılabilir, yapılmalıdır bence. Komedi, dram, absurd, ya da hafif bir anlatım veya karanlık bir yapı da olabilir, ayrıca sinema, tv, internet, tiyatro da fark etmez, yaptığım işi iyi yapmaya çalışırım sadece. Eğlenmek, keyif almak ve aldırmak da hikâye anlatmanın önemli bir tarafı. Güzel aktarmak lazım diye düşünüyorum naçizane.”
İş hayatına bakışı: Hep sanat filmlerinde oynaması bilinçli bir tercih değildi. “Sinemaya yönetmen Ümit Ünal’la çok özel bir başlangıç yaptım. Sonra da aynı çizgide devam ettim. Çünkü beni o çevreden insanlar tanıyordu. Yoksa, senaryosu iyi olan popüler filmlerde de seve seve oynarım. Açıkçası, bana teklif edilen pek çoğu beni cezbetmiyor. Çünkü derinlemesine işlenmiş bir kadın karakter göremiyorum. Gerçi son dönemde bu biraz değişti. Karakterleri sadece tek taraflı değil, tüm yönleriyle görüyoruz. Ama daha çok erkek karakterler var. Kadın karakterler de erkek üzerinden anlatılıyor. Çünkü toplum öyle. Kabul, bunu da anlıyorum. Ama en azından erkek karşısındaki kadının üç boyutunu göreyim. Sadece şekil olarak durmasın orada. Kadın karakter olarak yazılsın, erkek dünyasındaki bir kişi olarak değil. Bir de kahraman anlatmaktan vazgeçmemiz gerekiyor. Çünkü gerçek dünyada kahraman diye bir şey yok. Hepimiz anti-kahramanız. Çok iyi olduğumuz zamanlar da var, zavallı olduğumuz günler de. Yaşadıklarım, okuduklarım, ailem, dostlarım, sevdiklerim, sevmediklerim, izlediklerim hepsi oyunculuğumu güçlendiren unsurlar.
Kariyer planı: Yer alacağı projeleri seçerken daha çok dürtüleriyle ilerliyor. “Ama akıllı da olmak lazım. Biz oyuncular birer şirketiz aslında ve kendi şirketimizin yöneticisi olmak zorundayız. Gerek duygusal gerek ekonomik ya da sosyal olarak seçimler yapmamız gerekiyor. Ben bunları daha çok dürtüsel yapmış biriydim ama son yıllarda tecrübelendikçe, bu seçimlerde mantığın sesine de öncelik vermeye çalışıyorum. Benim aklımda hiç yazıp yönetmek yokken Ece Temelkuran’ın ilk kitabını AYSA’yla oyunlaştırıp, final halini yazıp yönetmek durumunda kaldım çünkü o şartlarda yapmam gerekiyordu ve !İyi ki de yapmışım! diyorum, ama bilmiyordum bunu. O sıradaki malzemeleri iyi kullanmak gerekiyor.
Bir hikayeyi anlattığın zaman onun insanlara ulaşmasını istiyorsun. Neden şu ana kadar böyle oldu onu bilmiyorum ama daha çok insana ulaşmak, daha çok iş yapmak ve önde olmak istiyorum tabii ki. Biraz sizin seçtiğiniz işlerle belirleniyor bu. Öte yandan herkesin zamanlaması farklı diye bakıyorum.”
Gelecek Hayali: Sinemada uygun karakter gelmesini ve daha çok sinema filmi yapmak istiyor. “Şu aralar heyecanlanacağım roller üzerine düşünüyorum ve konuşuyorum daha çok. Ayrıca, hikayeciyim ben. Kadınlar kendilerini ifade etsin ve kadın-erkek hikayeleri anlatılsın. Ödül konuşmamda da dediğim gibi; kendini ifade etmekten korkmayan kız çocukları ve onlarla beraber yürüyen erkekler. Hayat görüşüm de bu zaten, eşitlensin ve eşit devam etsin.”
Kaygıları: Kadın ve erkeklerin ne meslekte olursa olsun, eşit şartlarda çalışacakları, eşit ödeme alacakları, eşit değer görecekleri her anlamda, bir dünya hayal ediyor.
Neye tahammül edemez: Birinin durduğu yerde gücünü kullanarak diğer insanları ezmesi ve ötekileştirmesi itiraz duygusunu harekete geçiriyor “ Çocuklara verilen değerin gittikçe kaybolması, onları gerektiği gibi koruyamıyor olmak. Şiddetin ve tecavüzün normalleştirilmeye çalışılması… Bunlar öncelikli olarak isyan duygumu harekete geçiren konular.”
DİZİLERİ
2022- Kara Tahta/ Münevver
2021/2022- Evlilik Hakkında Her Şey / Songül
2021- Leyla ile Mecnun / Feraye
2021- Masumiyet / Yelda Demirci
2020- Menajerimi Ara / Kendisi
2019- Leke / Serpil Zengin
2018- Koca Koca Yalanlar / Nilgün
2018- Çukur / Ezgi
2017- Evlat Kokusu/ Belma Akbaş
2016- Altınsoylar / Şaziye
2016- Şahane Damat/ Kibar
2015- Tutar mı Tutar/ Piraye
2013/2015- Beni Böyle Sev / Eda
2012- Böyle Bitmesin
2011/2012- İffet / Gülin
2011- Hanımın Çiftliği / Asuman
2010- Deli Saraylı / Hizmetçi Kiraz
2007- Dicle / Dilfiruz
2007- Fedai / Gülşen
2006- Karınca Yuvası / Zerrin
SİNEMA FİLMLERİ
2022- Dilberay / Anne
2019- Aşk, Büyü vs / Reyhan
2017- Kaygı/ Olcay Terken
2016- Şeytan Tüyü/ Sevtap
2015 Çekmeköy Underground
2014- Kumun Tadı/ Selda
2013- Kutsal Bir Gün
2013- Daire
2012- Morning-Noon-Evening / Kadın (Kısa Film)
2012- Yabanci/ Nazmiye
2012- Fried Chicken (Kısa Film)
2012/IIICan/ Ayse
2010- Ses/ Ses
2010- Ölüm / Ayla (Kısa Film)
2009- Merdiven (Kısa Film)
2009- Bornova Bornova/ Senem
2009- Erkek Adam/ Ayten (Kısa Film)
2009- 11’e 10 Kala/ Mahinur
2009- Büyük Oyun/ Amira
2008- O… Çocukları/ Selvi
2008- Ara/ Gül
2007- Zincirbozan/ Aynur
2005- Anlat İstanbul / Rahşan
2000- Dar Alanda Kısa Paslaşmalar/ Fatma
TİYATRO OYUNLARI
2022- Güle Güle Diva! Yeniden/ Oyuncu
2021- İçimdeki Yangın / Oyuncu
2021- Eve Dönüş / Oyuncu
2018- Tutsana Ellerimi / Prodüktör / Yazar
2017- Işıltılı Haşereler / Oyuncu
2017- Ailemizin En Güzel Sırrı / Yönetmen
2016- Baba ve Piç / Oyuncu
2016- Bütün Kadınların Kafası Karışıktır / Yönetmen / Uyarlayan
2014- Kurusıkı / Asistan
2014- Poz / Fazilet Kahraman
2012- Kuçu Kuçu / Oyuncu
2011- Cam / Neslihan
2010- Marat Sade / Oyuncu
2006- İki Kişilik Bir Oyun / A Play For Two / Dış Ses
ÖDÜLLERİ
2020- 39. İstanbul Film Festivali / En İyi Kadın Oyuncu Ödülü/ Aşk, Büyü vs. –
2015- 20. Sadri Alışık Tiyatro ve Sinema Oyuncu Ödülleri / Yardımcı Rolde Yılın En Başarılı Kadın Tiyatro Oyuncusu (Komedi, Müzikli Oyun ya da Müzikal)
2011- 15. Afife Tiyatro Ödülleri / Yılın En Başarılı Müzikal/Komedi Yardımcı Kadın Oyuncusu / Cam (Oyun)
2010- 21. Ankara Uluslararası Film Festivali / En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Ödülü
2008- 15. Adana Altın Koza Film Festivali / En İyi Kadın Oyuncu Ödülü/ Ara