– Haluk Bilginer’le daha önce tanışıyor muydunuz? Onunla karşılıklı oynamakla ilgili neler söyleyebilirsiniz?
Muazzam bir şans benim için. Konservatuardayken Oyun Atölyesi’nde mihmandarlık ve dekor gibi sahne arkası işlerini yapıyorduk arkadaşlarımla birlikte. O dönemde tanışmıştık, hatta ‘Ermişler ya da Günahkarlar’ oyununu 17 kere falan izlemiştim. O zamanlar bize kendi çevirisi olan Harold Pinter’ın ‘Aldatma’ isimli oyununun kitabını imzalayıp vermişti. İçine de “Denedin yanıldın, tekrar dene, tekrar yanıl” yazmıştı. Başarısız olma korkularıyla uğraşan biz öğrenciler için bu sözler motivasyon aracı olmuştu. Yani aslında Haluk Bilginer’in kendisinin haberi olmadan benim dönemime çok etkisi var. Şimdi anlatamam hepsini ama adam müthiş, evet.
‘Herkes birikimlerini ortaya döktü’
– Bugüne kadar rol aldığınız projeleri düşündüğünüzde, kendinizi şanslı hissediyor musunuz?