İşte Yıldıray Şahinler’in Alyanak ile ilgili bilinmeyen detaylara da yer verdiği o sözleri…
● Sohbete biraz bodoslama bir giriş yapacağım. Şu haddini bilen çakal ile titreyen maymun felsefesini aydınlatabilir miyiz lütfen? (Gülüyoruz)
Sen bodoslama giriş yaptın, ben bir minik girizgâh yapayım o zaman (gülüyor.) Alyanak galiba benim karakterle dalga geçmemden ötürü sevildi. Alyanak’ı oynarken karakterle özdeşleşiyorum ama biraz da kenarında kalmasını biliyor ve onunla dalga geçiyorum. Bu toplumda Alyanak gibileri çok olduğu için maalesef karakterime hep inandım. Ancak yaklaşık 10-15 yıl önce bu adamın yaptığı şeyleri bana söyleselerdi inanmaz ve karakteri de inanarak oynayamazdım. Ercan Kesal’ın oynadığı Akın Işık karakterinin çok hoş, güzel yazılmış bir sahnesi vardı. Akın Işık, aslanlarla ilgili bir belgesel izliyor ve bir yandan da tavuk yiyor. Ben de onun artıklarını kemirmeye bakıyorum (gülüyor.) Akın, aslanları konuşurken ben de “Çakal olmak en güzeli. Madem aslan olamıyorsun zorlamayacak, kendini tehlikeye atmayacaksın. Haddini bilip aslanlardan geriye kalan artıklarla geçineceksin avın kenarında.” gibi bir cümle kuruyorum. Uzun süre böyle yaşadı Alyanak, sonra da “titreyen maymun moduna geçiyoruz “ diye bir not geldi. Ben de Uzakdoğu felsefesi diye düşündüm. Açıklamamışlardı da ki bunda haklılarmış çünkü manası bir fıkradan geliyor. Aslan ağaca sıkışıyor ve maymun da titremeye başlıyor ama korkudan değilmiş meğerse (gülüyor.) Her yerde soruyorlar, ben de geçiştiriyorum. Uzakdoğu felsefesi gibi kalsın herkesin aklında.