Aras Bulut İynemli Cengiz Semercioğlu’nun sorularını yanıtladı
“Öyle Bir Geçer Zaman ki”yle gönüllere giren, “Muhteşem Yüzyıl: Kösem Sultan”la oyunculuğunu ispatlayan, şimdilerde “İçerde” dizisiyle kariyerinin zirvesine çıkan Aras Bulut İynemli’ye ilk kez nasıl silahı eline aldığını, çekimlerde elini nasıl kırdığını, DeFacto’nun reklam yüzü olma hikayesini, sevgilisi Bige Önal’la ilişkisini sordum. Tüm içtenliğiyle hepsine yanıt verdi; Çağatay Ulusoy’la atış poligonunda kimin daha iyi olduğu soruma bile…
Cengiz SEMERCİOĞLU – Hürriyet
◊ “İçerde”nin hikayesini ilk okuduğunda bu kadar başarılı bir iş olacağını tahmin ettin mi?
– Aslında tav olduğum şey senaryonun bütünüydü. Çok iyi bir matematiği var. Kafam biraz matematiğe basar. 7-8 senedir de senaryo matematiğini az çok anlıyorum. Başarılı bir iş olacağını hissediyordum. Ama bu kadar çok reyting alacağı ile ilgili bir fikrim yoktu. Oynadığım karakteri çok sevdim. Reyting de işin üzerine kaymak oldu. İzleniyor olmak keyifli bir şey. Ama olmasaydı da çok büyük bir sıkıntı değildi açıkçası. Mert karakterini oynarken rolün tadını çıkarıyorum. Bende başka bir haz yaratıyor. Hiçbir şeye bakmadan, sadece kendi işine odaklandığında başarı da geliyor zaten.
◊ Bugüne kadar oynadığın işlere baktığımda sanki en çok bu rolden keyif alıyormuşsun gibi geldi bana…
– Doğru ama bunda karakterin etkisi de var. Adamın bir hayat mücadelesi var. Bir kere mutlak yalnız. Bunda sıkıntı yok, insan yalnız doğar. Ama içten içe o kadar travması var ki… Bir yandan da hayatta kalmak ve savaşmak zorunda. Mert’in ne annesi var ne de babası. Büyük bir hayat mücadelesi veriyor. Bu mücadeleyi hep dalgaya vuruyor. O yüzden Sarp’la bu kadar çatışıyor.