TelevizyonGazetesi.com /Detay – Ünlü oyuncu Yeşim Ceren Bozoğlu, son yıllarda aldığı kilolar ve sonrasında zayıf halleri, fit hale büründükten sonra da daha cesur pozlar vermesi ile akıllarda.
Oyuncu, O Hayat Benim dizisindeki Nuran karakterinden bugüne büyük değişim geçirdi. Gençlere oyunculuk dersleri de veren Bozoğlu, en son geçtiğimiz yıl 4 bölüm süren Yüzleşme isimli dizide yer almıştı.
Oyuncu, sosyal medyayı da etkili kullanıyor. Zaman zaman da ders niteliğinde paylaşımlar yapmakta. Bozoğlu, yaptığı paylaşımlara gelen kötü içeriklerden şikayetçi. Klavye delikanlılarına adeta ayar veren bir mesaj paylaşan Bozoğlu, bu durumu korkakça ve zavallı olarak nitelendirdi.
İşte ünlü oyuncunun mesajı:
Ne tuhaf değil mi?
Sokakta görsek merhabamızın olmadığı insanlara, sadece “takip et” butonuna basmak kadar bir “emek” (!) verdikten sonra, onların hayatlarına fikirlerine duygularına dair,paylaştıkları herşeyle alakalı otorite kesiliyoruz.Bu hakkı kendimizde görüyoruz…Eleştirmek yargılamak, saldırmak hatta hakaret etmek artık bize serbest.Neden?”Takip et” butonuna basmışız çünkü bir kere..Aman ne emek, ne çaba…
Buradaki sanal dünyanın iletişimini önemsiyorum.Gerçek hayat cesaretinin ötesinde bir korkusuzluk veriyor insanlara.Bu özgürlük ve korkusuzluğun sınırlarını merak ettiğim için paylaştıklarımı yoruma açık tutuyorum.Az da olsa,aleni hakaret veya nefret söylemi içerenler hariç, eleştirileri de silmiyorum.O tarz yorumların sahiplerine baktığımda ise genellikle profilleri ve iletişimleri kapalı.Cama taş atıp üst mahalleye kaçan çocuklar gibiler…
Gözlemim şu:Klavye delikanlılığı artık ciddiye almadığımız bir durum evet.Gülüp geçerken sadece üzülüyorum o insanlara.Bedelini ödemeden şiddet uygulamak, korkakça bir zavallılık hali malum,samimiyetle üzülüyorum..
Buradan tek dileğim buna ihtiyaç duyan insanların, o öfkelerinin karşılarındakine değil kendilerine yönelik olduğunu fark etmeleri…Yargıladığımız her ne ise bizde fazlası ile var çünkü.Üzeri örtülü sadece.Korktuğun kaçtığın dayanamadığın her ne ise dön kalbine bir daha bak, senin içinde ne var da tahammül edemiyorsun?Aksi takdirde en kötü, en yanlış en kabul edilemez olana bile şefkat duyuyor olmalıydık.”Yaratılanı severim yaratandan ötürü” desem…”Yargı sadece “O” na mahsustur” desem…Anlar mısın belki?
Kalbin yumuşar mı, bir ihtimal, belki?