Çukur dizisi çok başarılı bir proje olarak biliniyor ve Show TV’nin bir dönem başarıdan başarıya koşmasına da vesile oldu. Aras Bulut İynemli, Erkan Kolçak Köstendil, Dilan Çiçek Deniz, Rıza Kocaoğlu, İlayda Alişan, Kubilay Aka ve Ercan Kesal gibi önemli isimler bu projenin başrolünde yer aldı.
2017 ile 2021 yıllarını kapsayan dönemde tam 131 bölüm yayınlandı ve her bölüm milyonları ekran başına çekti. Çukur dizisinin konseptini andıran Yabani dizisinin ardından şimdi de Kara (Arak) isimli ekranda tutunma çabası veriyor.
Yabani isimli Fox TV dizisi ile Show TV’de yeni başlayan Kara isimli dizinin birbirine benzerliği konusunda sosyal medyada birçok paylaşım yapılmıştı. Televizyon eleştirmeni Sina Koloğlu da benzer düşünceyi paylaşanlar arasında bulunuyor.
İlk başta Arak ismi ile yayınlanan dizi ikinci bölümde Kara adını aldı ve projeye farklı bir hava katılmak istendi ama bu durumun reytinglere çok da olumlu yansımadığını gördük.
Sina Koloğlu’na göre iki dizi arasında konsept bakımında kesişme var. Ayrıca bu konseptin Çukur dizisi ile benzer olduğunu da belirten Sina Koloğlu, şu yorumda bulundu:
“Bizim yerli dizilerde ‘tekin olmayan mahalleler’ hali ‘distopik’ bir atmosferde verilir.
Gece yanan variller, köşe başında ya da kapı önünde oturan kötü bakışlı kadınlar ve adamlar, nerden geldiği belli olmayan bir duman… En çarpıcı örneği; ‘Çukur’. Yok böyle bir mahalle; her yer çete, her yer silah, damlarda koşuşturanlar… Şimdi #Yabani var mesela.
Sokak çocuklarının yaşamına dair izlenimler. Deniz kenarında yapım tarafından keşfedilen Boğaz’a nazır bir metruk mekan. Buraya çocukları koymuşlar, ateş yakılıyor, üst baş perişan dolanıp duruyorlar. Yabani, Cesur ve Asi’nin yaşadıkları ev ve mahalle. Çöp taşıyan çocuk figürü, yine garip bakışlı mahalleliler. Oturdukları ev ‘özenle’ harap hale getirilmiş gibi.
İkinci bölümü yayınlanan #Arak dizisinde Kara’nın mahallesine ve geçmişine gidiyoruz. Zeynep’i (Öykü Karayel) mahallesine götürüyor. Karanlık isli puslu ve de dumanlı bir mahalle. Varillerde ateş yakan çocuklar var, karanlık yüzlü. Bir amca yerde fena öksürüyor ciğerleri yırtılıyor sanki, bir elinde şarap şişesi battaniyeye sarılı, günler sayılı… ‘Buranın adı Garip Çıkmazı, garibi fukarası burada yaşar’ diyor Kara. Mahallenin fakir olması ne kadar ‘unsur’ varsa yan yana koyulmuş ve bir dekor yaratılmış.”