Televizyon Gazetesi Analiz
Magazin medyasının kendisine çeki düzen vermesi gerektiğini anlatan bir olay daha yaşandı.
4 Haziran Pazartesi akşamı İstanbul Kuruçeşme’de bir lokantada 3 kişi buluştu.
Birisi Cansu Dere,
Diğeri Fatih Aksoy,
3. kişi ise Menajer Ebru Toparlı…
3 saat süren bu yemekte Ebru Toparlı masadan kalktıktan sonra fotoğraf çekildi ve basına servis edildi.
Cansu Dere ve Fatih Aksoy masada karşı karşıyaydı…
Magazin basını bu fotoğraf eline geçer geçmez hemen yapıştırdı; “Cansu Dere ile Fatih Aksoy aşk mı yaşıyor?”
Tabii ki bu bir iddia olarak ortaya atılıyor ve soru sorularak veriliyordu. Bir nevi ‘biz haberden emin değiliz ama ya tutarsa’ diye bir anlayış ile okuyucuya sunuluyordu.
Halbuki bu bir iş yemeğiydi ve orada fotoğraf çekenler bile bunun böyle olduğunu görmüştü…
Ancak ‘aşk haberleri’ okuyucunun daha çok ilgisini çektiği için anlaşılan magazin editörleri hemen klişe yakıştırmayı ve klişe iddia ediliyor ifadeleriyle hemen bunu haberleştirdi.
Amaç reyting, tık avcılığı…
Cansu Dere konuyla ilgili bir açıklama yapma gereği duymadı…
Ama Fatih Aksoy bir hayli kızmıştı…
İşte Aksoy’un çok haklı sözleri:
“4 Haziran pazartesi günü Cansu Dere, menajeri Ebru Toparlı ve ben Kuruçeşme’de bir lokantada akşam saat 19.00 ile 22.00 arasında 3 kişilik bir iş yemeği yedik. Cansu Dere’ye önümüzdeki sezon yapacağımız, orijinal adı Oasis olan dizide oynamasını teklif ettim. Geçtiğimiz sezon Anne dizisinde birlikte çalıştığım ve önümüzdeki sezon da çalışmak istediğimiz bir oyuncu ve menajeriyle yediğim bir iş yemeğinden bu haberlerin çıkması gerçekten çok garip. Gazeteci arkadaşlarım ne yazık ki gazeteci olmayan ve herhangi bir etik değer taşımayan birinin kurduğu bir tuzağa düştüler. O yemek başbaşa değil 3 kişi tarafından yendi ve o gün orada bulunan herkes, o fotoğrafı çeken dahil bunun böyle olduğunu gördü. Ebru Toparlı’nın masadan kalktığı bir anda fotoğraf çekip basına servis eden hasta zihniyete söyleyecek bişey bulamıyorum. Bir an önce tedavi olmasını öneriyorum. Medya kuruluşları için günümüzün tuzağı da bu. Gazeteci arkadaşlarımızın kendilerine ulaşan fotoğrafları haberleştirme konusunda daha dikkatli olmalarını dilemekten başka bir şey gelmiyor elimden.”