Size bir Bodrum Masalı anlatalım / Ekranella
Güneşli, pırıl pırıl bir cuma günü. Bodrum Marina’nın az ilerisinde bir köfteci. Yol kenarındaki masada iki kişi. Ateş ve Aslı. Karşı kaldırımda kalabalık bir ekip. Yönetmen, yapımcı, kamera, mikrofon, set amirleri, yoldan geçen arabalara göre ekibe direktif verenler, toplanıp çekimi izleyen kalabalığın içinde fotoğraf çeken olursa nazikçe “Lütfen siler misiniz, daha yayınlamamış bölüm ya, silerseniz çok memnun olurum,” diyenler. Bir de bütün bu karmaşanın içinde dev bir özgüvenle yere sırt üstü yatıp karnını açmış kocaman bir sokak köpeği. Karmaşa dediğime bakmayın, ortalık bayağı sessiz aslında; her şey tıkır tıkır işliyor. Ne panik, ne en ufak bir tereddüt, herkes ne yapacağını gayet iyi biliyor ve sakin sakin işini yapıyor. Bir önceki gece de görmüştüm buna benzer bir set manzarasını da orası Yıldızlı Otel’di; vızır vızır geçen arabalar, etrafta toplanmış insanlar yoktu. Güpegündüz Bodrum’un en işlek yerlerinden birinde de bu sükuneti görünce insan şaşırıyor. (Hatta yanlışlıkla neredeyse çekilmekte olan sahnenin içine yürüyor da son anda kendine geliyor.)