Günün son durağına geçiyorum. Uzay’ın evindeki parti sahnesi çekimi için Rixos’a. Eve geçmeden, yolda Alara karşılıyor. Son yıllarda moda olan ve anlamını tam olarak hiç kavrayamadığım bir ‘kocaman’ kelimesi var. Hani ‘kocaman öpüyorum, kocaman sarılırım, kocaman bir alkış’ gibi.. İşte Serel Yereli, o kavramın ne anlama geldiğini idrak etmeme neden oldu. Herkesin boynuna sarılan, duyguları kocaman, kendisi incecik bir genç kız. O kadar incecik ki, ekranda görüp “Serel n’oldu, geçmiş olsun?” diye arayan arkadaşları olmuş. Hemen burcumu sordu. Balıkmış o da. Babası Serdar, annesi Elif, ikisinin isminin ilk harfleri Serel. Babasını kalp krizi nedeniyle aniden kaybetmiş, anne, anneanne, nine üniversite için yurt dışını tercih etmesini istemişler ama ısrarla burada kalmak istemiş. Üniversitede İtalyanca ve Fransızca öğrenmek üzere İstanbul’a gelince önce “ortamda şok olmuş.” Ama kafaya koymuş oyunculuk yapmayı, bir kaç seçmeye katıldıktan sonra burada işte. “Bu set aile mantığıyla işliyor, o yüzden de çok konforlu,” diyor. Ne olacak bu kötü çalı Alara’nın hali peki? “Valla ben seviyorum,” diyor. “Başlarda Alara benim için daha yüzeyseldi. Şimdi adı kondu, kötü oldu, oynaması daha zevkli.”
Bodrum Masalı dizisinin setinde müthiş anlar yaşanıyor!
894
Önceki gönderi