Alp Navruz, 15 Ocak 1990 tarihinde İstanbul’da doğmuştur. Türk dizi, sinema oyuncusu ve model.
Adı: Alp Navruz
Doğum Tarihi: 15 Ocak 1990
Doğum Yeri: İstanbul
Boyu: 1.85 m.
Kilosu: 80 kilo
Burcu: Oğlak
Göz Rengi: Ela
Kardeşleri: Bir erkek bir kız kardeşi var.
Instagram: https://www.instagram.com/alpnavruz/
Evcil Hayvanları: Kedisi Mio.
Ailesi: Bir kız, bir erkek kardeşi var. Evin abisi, biraz da otoriter ve kıskanç bir abi. “Benden pek beklenmiyor ama o konuda biraz ilkel bir yapım var açıkçası. Sevmekle kıskanmayı aynı tarafta görenlerdenim. Tabii ki kontrollü bir otorite ve kıskançlıktan bahsediyorum. Kardeşlerimle ilişkimiz iyidir yani.”
Çocukluk yılları: Oyunculuk sevdası çocuk yaşlardan itibaren başladı. Üniversiteye kadar bütün tiyatro kollarında rol aldı. Hikaye kitapları okumayı çok seven bir çocuktu. “Kendimi bir galaksinin yerine koyardım farklı bir dünya farklı bir bakış açısından görmek isterdim. Tiyatro oyunları ve çok fazla film izledim. ‘Benim mutlu olabileceğim iş bu’ dedim ve oyunculukta karar kıldım. Çocukluğumdan beri hep kendimden büyük kişilerle konuşup sohbet ettim. Benim eğlence anlayışım tamamen sohbetlerdi. Büyüklerimden ve kitaplardan çok beslendim. Hep gerçeği görüp, gerçek yaşamayı tercih ettim. İlkokul yıllarında tiyatroya merak sarmıştım. Salt heves olarak kalmadı bu ve öğrenim hayatım boyunca ilgilendim hep aktif olarak. Yüksek lisansa kadar aynı zamanda oyunculuk eğitimleri aldım. Her zaman çok çalışmayı ve üzerine daha da koyarak ilerlemeyi benimsedim.”
Eğitim hayatı: Yıldız Teknik Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden mezun oldu. Modellik yaparken oyunculuk eğitimi de almaya başladı.
Oyunculuğa ilk adım: Oyunculuğa ‘Ceberrut’ filminde canlandırdığı ‘Mert’ karakteri ile başladı.
Hangi proje ile parladı? ‘Fazilet Hanım ve Kızları’ dizisinde canlandırdığı ‘Sinan Egemen’ karakteri ile dikkatleri üzerine çekti.
Kişilik özellikleri: Hırslı, gelişime açık, çekingen, sakin, kendi halinde, işinde gücünde. Aslında soğukkanlı görünen ama tanıdıkça sıcak tarafı keşfedilen insanlardan ama yeni tanıştığı insanlara karşı duvarları var.
“Kalıplaşmış şeyler yaşamayı sevmiyorum. Sınırlarıma gerçekten tanıdığım kişileri dahil ediyorum. ‘Neysen o ol, ben de o olayım’ bakış açısındayım.
Kişisel gelişim: Tam olarak hazır hissetmeden sektöre girmek istemediği için birçok özel oyunculuk dersi, tiyatro eğitimi ve koçluk eğitimleri aldı. Kendini hazır hissettiğinde bu işin içinde olmak istedi.
Sosyal: Gece kulüplerine gitmekten pek hoşlanmıyor. Sosyallik anlayışı daha çok arkadaşları ile oturup muhabbet etmek. “Arkadaşlarımın ısrarıyla gece çıktığım oluyor ama çok nadir. Eğer organizasyonu bana bıraksalar gitmem. Sakin bir yerde oturup sohbet etmek benim için daha eğlenceli, daha çok deşarj olduğumu hissediyorum.”
Düşünce yapısı: Fiziksel olarak okul yıllarından beri hep ilgi gördü ancak hayata hiç bu açıdan yaklaşmadı. ‘Beğenilen biriyim’ düşüncesini benimsemek yerine hep içine odaklanmayı seçti. “Ben tuttuğum takımın bile çok büyük taraftarı değilim. Mesela oyunculukta sizi sevme nedenleri, onlara verdiğiniz dünya. Siz o dünyaya bir renk katarsanız, bu bir takım rengi de olabilir ya da siyasi bir fikir de, hemen bizden ya da bizden değil gibi bir algı oluşuyor. Öyle bir ayrışma yaşamaktansa beni yaptığım iş için sevsinler ya da sevmesinler diye düşünüyorum.”
Mutluluk kaynağı: Sevdiklerinin yanında olmasının, gülmesi ve mutlu hissetmesi için başlı başına harika bir neden olduğunu düşünüyor.
İlk sinema filmi: Özgür Yelence / Ceberrut
Aşka bakışı: “Günümüzde gerçekten aşk var mı diye sorguluyorum. Ben hiç aşık olmadım. Aşka inanmıyor değilim ama beni inandıracak birini bekliyorum aslında. Daha önce sevdim, sevildim, sahiplenildiğimi hissettim. Ama bu zamana kadarki aşk tanımlarına baktığımda hiçbirine aşk diyemem. Aşk çok yüksek bir duygu ve o hissi yaşadığımı sanmıyorum. Romantik tarafımı henüz ortaya çıkarabilen olmadı. Aşk diye anlatılan o çok güçlü duyguyu yaşatan biri olmadı. İşten dolayı çok yoğunuz ve hayatın bu taraflarına zaman ayıramıyoruz. O yüzden o konuda da biraz soğuk bir insan olduğumu düşünüyorum.”
Hayata bakışı: Oyunculuk yapmaya başlamadan önce utangaç ve mesafeli biriydi. Fakat oyunculukla birlikte bu yönlerini törpüleyebildiğini fark etti. “Kendime dair ilk ‘Kim olarak ve neden bunu istiyorsun?’ sorusunun cevabını sorguladım. Bu hayatta kendimle en büyük mücadelem; kendimden daha iyi olabilmeyi isterken yaşadığım duygular diyebilirim. Hatta bu durumu şu sözle özetleyeyim; ‘Kendi omzuna tırman, başka nasıl yükselebilirsin ki.’ Bu söz pusulam gibi.”
İş hayatına bakışı: ‘Ben oyuncuyum’ demenin, iyi bir oyuncu adayının kullanacağı son cümle olacağı düşüncesinde. “Her gün, her dakika yeni bir şeyler öğrendiğiniz ve daha çok öğrenmeniz gereken bir alandan bahsettiğimizi düşünürsek böyle bir kriter ancak eğitim olabilir. Şöhret hayatımda kendim dışında bir çok şeyi değiştirdi. Popülarite artıyor. Hayatınız kısıtlanıyor. Gittiğiniz yerleri bile sektörün trendleri belirlemeye başlıyor. Hobilerinizi, standartlarınızı biraz değiştirmek zorunda kalıyorsunuz. Ama bu ışıltılı dünyanın benim için bir anlamı yok. Çok tanınmak, sevgi ya da nefret, bunlar sadece yaptığım işten dolayı. Gördüğünüz ilgi tabii ki hoşunuza gidiyor. Ama bunun dışında şöhreti anlamlandırmıyorum. Spor arabalara binmek, yat sahibi olmak, köşklerde oturmak gibi hayallerim hiç olmadı. Her şeyi minimal ve paylaşımcı yaşamayı seviyorum.”
Kariyer planı: Bundan sonraki hedefi; Jön ya da başrol algısından sıyrılıp karakter rollere odaklanmak. “Gerçekte olmadığım ya da olamayacağım karakterleri oynamak isterim. Türkiye’de nadir olan aksiyon türünde bir filmde rol almak istiyorum. Aslında bir engelliyi de oynamayı çok isterim. Belki hissetmediğim, hissetmeyeceğim ama empati kurabileceğim bir durum. Bu benim için şu an zirvem olabilir diye düşünüyorum.”
Hobileri neler: Şiir yazmak, yüzmek, okçuluk. “Hayat üzerine, genelde yaşanmışlıklar ve yaşanacaklar üzerine şiirler yazıyorum. Hayal dünyama yakın olan ne varsa yazıyorum. Daha çok karamsar şeyler. Karamsarlıktan beslendiğim çok oluyor. Yazma nedenim de biraz bu aslında, kendi içimdeki muhalefet. 13 yaşımda kendimde ya da insanlarda eleştirdiğim, olmasını istediğim şeyleri yazarak şiire başladım. Bir ara kendimi geliştirmek için müzik eğitimi de aldım. Spor yapıyorum sıkça. Yüzmeyi çok severim. Okçuluk eğitimi almıştım. Sporda her branşta bir bilgim var diyebilirim.”
Kimlere hayranlık duyar? Karşılıklı rol almak istediği oyuncu Şener Şen. Onu hayranlıkla, tabiri caizse delirerek izliyor.
Kadında çekicilik kriteri: Kendi gibi snob karakterli kadınlardan hoşlanıyor. İlk adımı atan kadınlardan hoşlanmıyor. “Snob bir adam, snob bir kadın, birbirlerine adım atmaları zor; yani imkansızı istiyorum! Belki de bu yüzden yalnızım. İlk adımı bir kadın attığında benim gözümde biraz düşüyor gibi geliyor, genel yargılar yüzünden olsa gerek. Bu belki yanlış bir algı da olsa daha soğuk kadınları beğeniyorum, biraz kaçan kovalanır gibi ama kovalamıyorum da.”
En sevmediği özelliği? Yapması gerekenleri sürekli erteleme yönünü sevmiyor.
Evde ne yapar? Evde olduğu zamanlarda kitap okuyor film izliyor, yemek yapmayı seviyor. “Şiir, öykü ve kişisel gelişim kitapları ilgimi çekiyor. Şair Şükrü Erbaş hayranıyım. Sahiplendiğim bir kedim var, Mio. İtalyanca’da ‘Benim’ anlamına geliyor, onunla vakit geçiriyorum. Mutfakla aram çok iyi. Yemeklerimi yardım almadan kendi başıma yapıyorum. Bu bana daha lezzetli geliyor.”
Hangi filmden etkilendi? Son zamanlarda en çok etkilendiği filmler, ‘The Revenant’ ve ‘Sherlock Holmes’. İzlemekten en çok keyif aldığı filmler ise ‘Pulp Fiction’, ‘Dead Poets Society’ ve ‘Inception. Bir filmin dünyasına girme şansı olsaydı eğer kesinlikle ‘Fight Club’ ı seçerdi..
Herkese önerdiği kitap: Nietzsche / Böyle Buyurdu Zerdüşt.
Takip ettiği diziler: ‘Black Mirror’ ve ‘How I Met Your Mother’.
Söylemekten çekindiği komik bir alışkanlığı? Birçok rap şarkısının sözlerini ezbere biliyor. Bu alışkanlığı lise yıllarından kalma.
Sosyal medyayla arası nasıl? Sosyal medya, dizilerde rol alıncaya kadar çok ilgilenmek istediği bir alan değildi. Ama artık çevresindeki baskılar nedeniyle kullanmaya başladı. “Mesleğimizin bir parçası olarak da görüyorum artık. Oradan aldığım tepkiler beni motive diyor, o yüzden kullanıyorum. İnstagram ve twitter hesabım var.”
TELEVİZYON DİZİLERİ
2020- Zümrüdüanka/ Serhat Demirkan
2018/2019 – Elimi Bırakma /Cenk Çelen
2017/2018 – Fazilet Hanım ve Kızları /Sinan Egemen
2016 – Arkadaşlar İyidir /Berke
2016- Aşk Laftan Anlamaz/ Cenk
SİNEMA FİLMLERİ
2016 – Ceberrut /Mert