TelevizyonGazetesi.com / Detay – Hazal Kaya, Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA)’nın Türkiye ofisine ait instagram hesabında canlı yayına katıldı. Oyuncu, sorulara yanıt verdi, önemli mesajlarıyla dikkat çekti. Kasım 2019’da oğlu Fikret Ali’yi dünyaya getiren Hazal Kaya, annelik üzerine fikirlerini paylaştı.
Annelerin mutlaka çevresindekilerden yardım kabul etmesi gerektiğini söyleyen oyuncu, “Bebek bu dünyaya alışırken sadece anneye ihtiyacı oluyor. Ama Ali sağ olsun çok yardımcı oldu bana.
Çok da bir şey isteyemiyor insan babadan. Gaz çıkarabiliyor ve üstünü değiştirebiliyor. O çok önemli” açıklamasında bulundu.
Anne olduktan sonra daha fazla duygusallaşan, daha çok ağlayan bir Hazal Kaya var. Ünlü oyuncu, oğlunun doğumundan sonra iyice hassaslaştı. Hazal Kaya, canlı yayında annelikle ilgili birçok bilgi verdi, deneyimlerini ve düşüncelerini paylaştı.
İşte Hazal Kaya’nın instagram canlı yayınında söylediği sözlerden bazıları:
ANNE OLUNCA HAYATIN DEĞİŞTİĞİ İLE İLGİLİ KİMİ KLİŞELER DOĞRU MU?
“Anne oldum ve hayat çok değişti diye bir şey var. Ben önemli değil, ben 3 aylıkken başladım zaten ama birinci ayın sonunda karantinaya girdik, o bir ayda ben yapayım, altını ben değiştireyim gibi müthiş bir suçluluk duygusu oluşuyor. Yeterli değil miyim, yeterli ilgilenemiyor muyum gibi. Halbuki ben de kendime zaman ayırabilmeliyim. Ama bütün klişeler gerçek. Çok da abartmamak gerekiyor. Psikolojik destek şart. Bunu psikologdan mı yürüyüşten mi, aileden mi alıyorsunuz. Nereden alırsan al ama destek şart…
ANNELERE TOPLUMSAL ŞİDDET
O kadar sinir olduğum bir şey ki. Annelere uygulanan şiddete uğruyorum başlığı atılmıştı söylediğim o değildi. Çok baskı var annelere ve anne adaylarına. Bir noktadan sonra annelere şiddete dönüşüyor. Aslında bu ne zaman evleneceksin, evlendikten sonra ne zaman anne olacaksın, normal mi doğuracağım, süt verebilecek miyim, gibi şeyler annenin elindeymiş gibi davranılıyor.
Ben normal doğum yapmak istedim. Aslında normal doğum değil ona vajinal doğum demek gerekiyor. Vajinal doğum yapmak istiyorum dediğimde doktor buna sen karar veremezsin dedi. Umarım istediğin olur ama buna şartlanma dedi. Bunu isteyerek bir baskıya yenildim. Sürekli insanlar hamilelere çok rahat soru sorabiliyor kaç kilo aldın, ne yedin, bu kadar kilo doğru değil vs gibi. Halbuki ben herkesten daha çok düşünüyorum bebeğimi.”
COVİD SONRASI NELER YAŞADI?
Mart ayının 2. haftasında Türkiye’de koronavirüs vakaları görülmeye başladı. Bu dönemde ailesi ile birlikte evde karantina uygulayan Hazal Kaya, neler yaptıklarını şu sözlerle anlattı:
“Aşıları gecikti, hastaneye girip çıkmamız mümkün değildi. O benim için büyük gerilim oldu. Mümkün olduğu kadar çok okuyup alabileceğimiz kadar çok tedbir aldık. Ancak bu stresle yaşanmaz. Annem de hastalık geçirmişti. Ben kabul ettim ancak çok okuyup önlem alabiliriz diye. Başka yapılacak bir şey yok. Biz aslında kendimizi çok erken karantinaya aldık. Daha ilk vaka konuşulmuyordu. Annem dahil hepimizi karantinaya aldım. Avrupa’da salgın yayılırken anneden çocuğa bulaşmıyor, kanla bulaşmıyor, emzirme yoluyla bulaştığına dair kanıt yok. Ben bir hastalık geçirmiştim. Orada hep maske ile emzirdim. Salgının başından beri ekstra bir önlem almadım, evdeyim ve her şeyi sabunla temizliyoruz diye.”
ANNELİĞİN KUTSANMASINDAN RAHATSIZ OLUYORUM
Her kadının anne olmak zorunda olmadığını, anne olmadığı için eksik olduğu yönündeki söylemleri kabul etmediğini vurgulayan oyuncu önemle ifadeler kullandı:
“Bir çocuk doğurmayı ben çok istedim. Vücudum izin verdi. Doğurmayabilirdim de ama istedim. Anneliğin kutsanmasından çok rahatsız oluyorum. Karşılıksız emek veren herkes anne. Gerçekten
kadınlara bu şekilde şiddet uygulanmasına izin vermeyelim. Bugün genç yaşta anne olduğum için kutlayan mesajlar da geldi. Hayır ben yalnızca istedim ve anne oldum bu kadar. Anne olmayı her şeyin üstünde tutmayı haksızlık gibi görüyorum. Belki anne olamıyor ama belki bir kediyi, köpeği seviyor, belki evinde besleyemiyor ama bahçesinde bakıyor, kapısının önüne su koyuyor vs. Haksızlık gibi geliyor bana bunu konuşmak.”
ANNELERE TAVSİYELER…
Hazal Kaya, annelere çok okumalarını tavsiye etti ve bebeklerin güven duymaktan başka bir ihtiyaçlarının olmadığını hatırlattı. Oyuncu şöyle konuştu:
“Acele etmeyin ve zevkini hissedin. Çok küçük bir insanı hayatta tutmak, onun her gün gelişimine ortak olmak çok güzel. Bununla ilgili gerçekten üzülüyorsanız, korkuyorsanız bunu da yaşayın. Çocuklar da annelerinin bunları hissettiklerini bilerek büyümeliler. Ben üzülebilen biriyim ve oğlum da bilmeli bunu. Ben burada huzur buldum. Ben böyle rahatlattım kendimi. Çok okuyun, bebeğin sevgi ve güvenden başka çok bir şeye ihtiyacı yok.
Çalışmak zorunda olan, doğum iznini kullanıp çalışmak zorunda olan kadınlar ne olur kendinizi kötü hissetmeyin. Çalışıp çocuklarımıza bakmak zorundayız hepimiz. Çocuğumuza sağlayabileceğimiz üstü başı, yediği içtiği vs. ama çok dezavantajlı aileler var ama onların yetiştirdikleri çok değerli evlatları oluyor. İnsan bazen çok tüketiyor. Anne bebek ürünleri tüketmeye yöneltmeye çok müsait. Aslında sadece sevgi ve güven önemli Günün sonunda sevgi ile büyüdüğü için o çocuk, önünde hiçbir engel kalmıyor. O sevgi onun önündeki tüm engelleri kaldırmayı sağlar. O yüzden başka hiçbir şeyin önemi yok.”